Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Emin misin? Çünkü içini kendi aletime saklıyo- rum. Kendimi tutmam zor olacak, ama yapabilirim. Peki ya sen?" diye sordu bacaklarının arasına ateşli ve ıslak bir öpücük kondurarak. Julia inleyerek ileri geri hareket etmeye başladı. "Evet, dilin muhteşem şeyler yapıyor bana." "Benim yöntemimle yapmalısın Julia."
Sayfa 39
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
Reklam
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
İnsan Ne İle Yaşar
Düşündüm: 'Adam bir yıllık hazırlık yapıyor, ama akşam olmadan öleceğini bilmiyor. İşte o zaman Tanrı'nın ikinci sözünü hatırladım: 'İnsana ne verilmemiştir, öğren.' İnsanın kalbine neyin hükmettiğini biliyordum. Şimdi ise ona neyin verilmediğini öğrendim. İnsana, kendi ihtiyaçlarının bilgisi verilmemiştir. İkinci defa gülümsedim...
Sayfa 67 - PanamaKitabı okudu
Reklam
Allah'ın boyası: sünnet: tasavvuf: ontoloji
Kişinin kendini saflaştırması, dünyadan uzaklaştırması. Bunu bu dünyada yapıyor ama. Müthiş, yaratıcı bir paradoks. Mülk âleminde yaşıyor insan ama melekût âleminden emdiği sütle melekût âleminin rengine boyanıyor. Allah'ın boyasıyla boyanın diyor ya ayet. Ontoloji işte bu. Eğer Hz. Peygamber'i devre dışı bırakırsak, din kısa devre yapar.
ilim: bilme yolculuğuKitabı okudu
Kasabaya inen köylüler sırtını meydana bakan cama verip yüzlerini aynaya doğru dönerek yemeğe oturduklarında, sanki büyülü bir manzara ile karşılaşırlar. Ayna kasaba meydanının neredeyse tamamını içine alır; oradan kim geçiyor, ne oluyor tek tek gösterir. Bu ne demektir; şu demektir: Onlar seni görmüyor, görseler de arkası dönük olduğu için zararı
Sayfa 14 - 15Kitabı okudu
"Nasıl da saçma! Culturası olmayan bir insan yaşamıyor mu demek?" "Belki de öyle ama Edusa'nın söylediği, culturanın insana bir kimlik kazandırdığıydı. Hani sen de bilirsin, her doğan insan bir culturasın içine doğuyor ya! İçinde yaşadığımız mekânlar ve toplum bize onu küçük yaşlardan itibaren öğretiyor. Tıpkı vicdan gibi... İşte o culturas bizi ya başkalarıyla benzeştirip toplumun bir ferdi yapıyor yahut da ayrıştırıp farklı kimlikler veriyor. Doğuşta bir culturamız yok iken gitgide ait olduğumuz toplumun değer yargılarını içselleştirdiğimizi düşün."
*-Ben doğu felsefesini, Batı'nınkinden daha doyurucu buluyorum. Sordun diye söylüyorum. - Öyle mi? felsefe diye ne demek istiyorsun? Seks filan mi yani? Bu işler Çin de daha mı iyi? Ne demek istiyorsun?... - Onlar seksi hem maddi hem de manevi bir yaşantı olarak görüyorlar...-... Ama bu işi kiminle yaptığına bağlı tabi... Biliyorum hatta sanatsal filan yanları var. s.139 *Bu entelektüel dedikleri herifler, her şey denetimleri altında değilse, entelektüel bir konuşmadan hiç hoşlanmıyorlar... ..En korktuğu şey, birinin ondan daha akıllıca bir şey söyleyecek olmasıydı.s140 *Tüm bu yakışıklı herifler hep aynı. Lanet saçlarını taramaları biter bitmez, hemen yanınızdan sıvışıyorlar. s.145 *Ne yaparlarsa yapsınlar da beni lanet bir mezara tıkmasınlar. Pazar günleri millet gelip karnınızın üstüne bir sürü çiçek filan koyacak, daha bir sürü zırvalık. Öldükten sonra çiçeği kim ne yapsın? Yani... s.147 *Ne gülünç şeydi. Anlamadıkları bir şeyler söylediniz mi, millet ne isterseniz yapıyor böyle. s.149 *...çünkü doktorlar Tanrı'nın işine karışamazlar. s.154 *Ona bir şey anlatıyorsanız sizi mutlaka dinler.İşin gülünç yanı da çoğu zaman neden söz ettiğinizi anlıyordur.Gerçekten anlıyordur.s.158 *İyi bir herif olup yine de moral bozucu olabilirsin.s.159 *Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın,Tanrı aşkına;özellikle de hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli bir insansa?.s.161 *Neyse işte şu anı seviyorum...Bu çok çok gerçek bir şey! s.161
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Karşındakini yargılamayı bırakırsan ‘bana zarar verdi’ yargısından kurtulursun. ‘Bana zarar verdi’ yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulmuş olursun. İyi de ben güçlü filan değilim ki! Böyle vir vir vir konuştuğuma bakma. İnsan başka çaresi olmayınca öyleymiş gibi yapıyor.” “Bazen insan, konuştuğu kişi daha ağzını açmadan neler
Yerine sevemem
Kalbimi mesken tutan o kocaman acı yüzsüz bir misafir gibi gelip her saniye teklifsizce yeniden yerleşiyor içime. Aylardır savaş veriyorum kendimle. Sensiz ayakta durmaya, işe gitmeye, yemek yemeye, uyumaya, gülümsemeye, konuşmaya hatta nefes almaya çabalıyorum. En zoru da sonuncusu oluyor galiba. Kullandığım uyku hapları uyku sorunumu çözüyor bir şekilde. İşe gitmek için evden sadece bir kez çıkıyorum, annelerimden birinin zoruyla günde sadece iki kez yemek yiyorum, zorunda kalmadıkça konuşmuyorum ama iş her saniye almak zorunda olduğum nefese gelince… Sensiz kaldığımdan beri boğazıma düğümlenen o kocaman yumrumu mu engel oluyor nefes almama, yoksa mideme oturup kalmış devasa acı mı bilmiyorum? Bildiğim tek şey ben sensiz yapamıyorum. Çevremde iyi olmam için çırpınan bir sürü insan var. Ama hiçbiri senin boşluğunu dolduramıyor. Tüm dünya ölmüş gibi hissediyorum. Bazen diyorum ki altı üstü erkektin. Ne var ki? Koskoca dünyada basit bir insandın işte. Senin gibi daha milyonlarcası varhâlbuki. Bir kişinin, sadece tek kişinin yokluğu nasıl hiçlik yapabilir ki her şeyi? Yapıyor ama ve benim aklım almıyor bunu. Mantığım almıyor. Matematiğim yetmiyor bu hesaba. Yıllarca bir sürü kural, formül, işlem öğrettiler. Hiçbiri işe yaramıyor, hiçbir formül yokluğunu çözemiyor. Bir cenahında senin bulunduğun denklemi hiç bir sayısal veri, nesne, cisim, insan eşitleyemiyor.  Anlayacağın sürekli bir eşitsizlik hali var, bıraktığın boşlukta. Yerin hiçbir şeyle dolmuyor.
Iş başı düşmüştür sorumluluktan Kaçmak için kimsenin geçerli Mazereti yoktur çaba göstermek zorunludur ve yapabilecek ve gösterebilecek çabanın anahtar sorusu şudur Ben ne yapıyorum 3 kelimeden oluşan bu soru Her üç kelimenin de ortaklaşa yüklendikleri 3 evrede ele alınmalıdır Ben ne yapıyorum Benim İçin hasmamın yandaşımın karşımda veya çevrende
Adam var her kötülüğü, her pisliği yapıyor ama ona bir şey olmuyorken biz yerde 10 lira görsek alıp cebe atsak bizim cebimizden herhangi bir sebeple 100 lira çıkıyor nasıl oluyor bu? Cevap; senin kumaşın ipek, onunki çul. İpeğe kir bulaşırsa yıkamak zorundasın. Çul ise yıkanmaz. Bazı insanların kumaşı ipek. Kimin kumaşı ipek ise onunla imtihani çetin olur. Zira hamuru ona göre karılmıştır. Özeldir o insan. Kendi enerjisi ilahi enerjiyle bütünleşmeden asla hiçbir işte sonuç alamaz. Neden ben neden ben diye diye hayata, insanlara, kadere her şeye küser. Ona verilenin herkese verildiğini zanneder. Sana doğruyu yanlıştan, iyi kötüden, güzeli çirkinden, hakkı batıldan ayıran Furkan verilmiş. Sana merhamet duygusu verilmiş ki Allah, merhamet duygusunu sadece o duygunun hakkını verecek nadir kullarına nasip eder. Yani Allah merhamet duygusunu herkese vermez. Kalbini paha biçilmez mücevherlerle doldurmuş. Sevgi, aşk, merhamet, ahde vefa, cesaret, zarafet, basiret, feraset vb. İşte o cevherler doyacak. Kalbin doyacak. Zihnin, bilincin ,dimağın doyacak. O zaman sen oluşacaksın. Sen ise oluşmaktan vazgeçip diğerleri gibi olmak istiyorsun. Yani kendinden vazgeçiyorsun. Ne için bilmiyorsun. Aslında her şey senin için. Rıza-i ilahi yolunda biraz cefa gördük diye Rahman’a naz mı edeceğiz diyebilecek seviyeye gelmen için.
520 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.