İncelememe başlarken kitabı okumaya karar verirseniz tüm ön yargılarınızı ve bağlılıklarınızı bir kenara bırakıp kitaba öyle başlamanızı tavsiye ederim. Eğer din,ırk ve millet kategorileri sizin için birer tabuysa bu kitap sizi rahatsız edecek içeriğe sahip nitelikte.
Kitap çok çarpıcı ve sarsıcı olmasına rağmen,o kadar anlaşılır ve sade bir dil
Bazen şunu görüyorum etrafımdaki insanlarda: Kitap okuyorum. Ne okuyorsun? Şiir kitabı ve ya edebiyat. Tepki çoğu zaman bu yönde: Amaaan ne öğreneceksin ondan? Boş işler ve s.
Böyle düşünen insanların bazı şeyleri anlamadığından eminim, ya da hayata benim gözümden bakmıyorlar. O zaman ben de şey diyeyim tarih okuyanlara: niye okuyorsun ki? Zaten
Her ne kadar bu kitabın farklı isim çevirilerinin hepsinde spoiler verilse bile (öteki ben, ikiz, ikinci kişilik gibi) yine de uyarımı yapayım. İncelememde spoiler bulunur. Zaten daha ilk sayfalarda kitabın ismi sayesinde her şey kabak gibi ortaya çıkıyor. Spoiler yeme tehlikesi yaşanacak bir kitap değil pek. Ayrıca henüz okumamış ya da izlememiş
Birisiyle hiç "Hiç evirip kıvırmadan" konuştunuz ve itiraflarda bulundunuz, ve aynı şekilde anlatan birisini "yargılamadan" sadece dinlediniz mi?
"Evet" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama buna rağmen bir daha düşünün, kendinizi ve beni kandırmayın derim...
Belki de aranızda "Bu asla mümkün değil" diyenler vardır. Buna da katılmıyorum...
Oyundaki isimsiz Kadın ve Erkek bunu deniyorlarsa da, başaramadıklarını itiraf etmek zorunda kalıyorlar. Çünkü "Başımdan şu geçti" diye anlatırken bile, dinleyici olan muhatap daha sonra "Doğruyu söyle, aslında şöyle oldu, değil mi?" diye düzeltmek zorunda kalıyor. Yalanlar arasından doğruyu çekip çıkarmak, yani bir nevi doğruyu doğurtmak ve kişinin hakikati vaad ettiği üzere söylemesine sebep olmak zorunda kalıyor...
Dialoglar çok güzeldi. Yer yer kadını boğasım geldi başta. Ama aceleci davranmışım.
Kısa ama dolu dolu, eğlendirirken düşündüren harika bir eser. Avrupa'nın bu esere yabancı kalmasına hayıflandım ama dev aynasında kendinden başka birisine yer bırakmadığını bildiğim için, hiç şaşırmadım.
Okumama sebep olan değerli okuyucu arkadaşım
Sevgili https://1000kitap.com/meleenk Körleşme'yi okumaya başlayınca aramızda bir sohbet geçti ve çok uzak olmayan o kutlu vakte gitti geldi zihnim. Benim incelemem de okumak isteyen arkadaşlar için ve zaten okumuş ama bir göz gezdirmek isteyenler için burada dursun.
1)İnsan dönem dönem sıradan, normal bir hayat yaşıyormuş değil de sanki biri
DİKKAT BOL MİKTARDA KİŞİSEL GÖRÜŞ İÇERİR-HİÇBİR HEDEF VE KİTLEYİ ELE ALMAZ-ESER ROMAN/HİKAYE/NOVELLA TÜRÜNDE OLMADIĞINDAN SÜRPRİZBOZAN İÇERMEZ-AYRICA BU İNCELEME PSİKOLOJİ-SOSYOLOJİ OKUMALARI EKSENİNDE YAPILMAYA ÇALIŞILMIŞTIR
İncelemek nedir? Bir kitabı özetleyip,sonunda kitaba methiyeler dizmek mi? Eğer amaç buysa benimki bir inceleme değil bunu
Üzgünüm, duymak isteyeceğiniz şeyleri bu incelemeye yazmayacağım.
Hatta incelemem belki de birçok arkadaşı(mı)n hoşuna gitmeyecek. Ama bu gerçekleri söylemekten çekineceğim anlamına asla gelmiyor.
İlk çıktığı zaman kitabı elime aldım. Yavaş yavaş ve sindire sindire okuyup bir nevi önyargılarımı silmeye çalıştım. Ama üzgünüm, kitabın kapağını
(Öfkeli) Ben de, ben de kendi düşünceme katılmıyorum. Çünkü bir değil, iki tane beynim var. Evet Gilles!
İki beyin. Biri modern, diğeri ilkel. Modern olanı özgürlüğe saygı duyuyor, hoşgörüye bayılıyor; öylesine incelikli, öylesine anlayışlı ki; ama ilkel olanı seni yalnızca kendine istiyor, paylaşmayı reddediyor. Kimin aradığı belli olamayan her telefonda sıçrıyor , açıklaması olmayan bir yemek faturası gördüğünde kuruntuya kapılıyor. En ufak bir parfüm değişikliğinde karalar bağlıyor, yeniden spora başladığında ya da yeni giysiler aldığında kaygılanıyor. Gülümsemenden kuşkulanıyor, geceleri sen rüya gördüğünde bir kadının seni öptüğünü, iki kolun boynuna dolandığını, altında iki bacağın açıldığını düşünüp bir cinayet tasarlıyor. Sarı delici bakışları olan, her zaman pusuda, asla sakinleşmeyen biçimde yuvalanmış bir sürüngen bu. Bu, ben'im Gilles, bu da ben'im! Hızlandırılmış kursa gitsem de, iki bin beş yüz yıllık köklü bir eğitim görmüş olsam da, sen aşkın o hayvansı, o ilkel yanını benden söküp atamazsın.
Kemal Varol, bir hafta öncesine kadar bende bir karşılığı olmayan bir isimdi. Açıkçası bugün baktığımda, bunun tamamen benim eksikliğim ve hatta ayıbım olduğu kanaatindeyim. Değerli bir dostum, ağabeyim olan ve iyi bir kitap okuru durumundaki
Harun Çelik bahsetti bana ilk olarak Aşıklar Bayramı'ndan… Hatta sağ olsun,