Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Öyle duyumlar vardır ki aslında bir uykudurlar; bir sis tabakası gibi aklımızı tamamen işgal eder, düşünmemize de, hareket etmemize engel olur, varlığımızı açıkça sürdürmemize izin vermezler. Gece uyuyamamışız gibi, düşten kalma bir şeyler içimizde yaşamayı sürdürür ve gündüz güneşliğin verdiği bir uyuşukluk, duyguların durgun düzeyini ısıtır. Hiçbir şey olmamanın esrikliğidir bu; irademizin ise, avludan geçerken ayağımızla öylesine devirdiğimiz bir su kovasından farkı yoktur.
95 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Detaylı bir inceleme oldu, idare ediniz :)
i.hizliresim.com/zja7X7.jpg Evvela incelemeye şu soru ile başlamak gerekiyor: ‘İnsan neyle yaşar?’ Bu sorunun cevabı kitapta anlatılan hikayelerde açıkça belirtiliyor. İncelemenin sonunda bu sorunun cevabını zannımca vereceğim. Tolstoy’un kaleme aldığı ‘İnsan neyle yaşar’ kitabı temelde aynı değerler üzerine oturan, 6 farklı kısa
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019190,8bin okunma
Reklam
Üç karısı vardı Reşo Ağa'nın
Avludan geçip odaya varınca üç karısı diz çöküp çizmelerini çekmeye hazırlandılar. Ancak o, yeşil gözlü, kara saçlı, ince belli, geniş kalçalı olan Güllü'ye çizmelerini uzattı. Güllü sevinçle çizmelere asıldı. Kim çizmeyi çekerse, o yatardı Reşo Ağayla. Reșo Ağa, o gece Güllü'yü koynuna aldı.
İkisinin de bu avludan çıkıp gitmesine engel olan tek bir şey vardı: Esarete ve köleliğe olan alışkanlık...
Sayfa 113
416 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Kafka’nın ölümünden sonra 1926 yılında basılan, yarım kalmış bu romanı ben Cem Yayınevi’nin yayınladığı, Kamural Şipal çevirisinden okudum. Dikkatimi çeken Şato’nun bu çevirisinde 368 sayfalık roman metnine “Başlangıç Bölüm Varyantı”, “Fragmanlar” ve “Yazar Tarafından Çizilip Çıkartılmış Yerler” başlıklarından oluşan ek bir bölüm ilave edilmiş ve
Şato
ŞatoFranz Kafka · Cem Yayınları · 20209,8bin okunma
Sanırım ağlıyorum :'(
"Annen sesleniyor avludan "Sardunyalara su verin biraz Renklerini boğmaya başlamış toprağı Top kadifeler yaprak döküyor yalnızlıktan Gülhatmiler serçeleri taşıyamıyor dallarında Ne zaman öğreneceksiniz bilmiyorum ki Evlerin yalnız eşyalardan yapılmadığını." Sesimi gözyaşımla yıkayarak Gidip toprağına fısıldayacağım Söylediklerinden ötesini yaşadı kızın Su değil kalbinin iklimini verdi çiçeklere"
Reklam
Herkesin bir unutma süreci var. Bazıları bu avludan çıkar çıkmaz unuturken, bazıları günlerce; aylarca onu yâd edecek.
Sayfa 60 - Everest yayınlarıKitabı okudu
188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Etik
H. G Well hiç şüphesiz bilim kurgu türünün en bilindik yazarlarından birisidir. Ben kitabımı dex yayınlarının korku klasikleri serisi içerisinde almıştım. Bu yüzden diyebilirimki kitabın korku yönü de var. Kitabı okurken merakım ve okuma isteğim her bölüm üst düzeydeydi. Akıcı ve sürükleyici bir eser. Kitabı çok sevdiğim için detaylı bir
Doktor Moreau'nun Adası
Doktor Moreau'nun AdasıH. G. Wells · Dex Kitap · 20197,5bin okunma
aşk...
Bitiyorum onun için nine! Hep gözümde tütüyor. Gördüm mü dizlerimin bağı çözülüyor. Avludan geçerken görmeyeyim, bir ateştir düşüyor yüreğime.
Sayfa 70 - KOR KİTAP
. Kendisinin ve şu siyah köpeğin avludan çıkıp gitmesini engelleyen şeyin aynı güç olduğu çok açıktı: bağımlılık ve kölelik durumuna alışmak… .
Sayfa 140 - Yordam Edebiyat-Nuri YıldırımKitabı okudu
Reklam
Yağmur kuşlar geçiyor avludan sürü sürü dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni Ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına Uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen unutup gitmişim bütün türküleri artık (kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum) Kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu resmini asıyorum ranzamın başucuna yine ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında.
Everest yayınlarıKitabı okudu
Ancak yerinde dikiliyor, bir yere kıpırdamıyor, kendi kendine "Beni burada tutan daha ne var ki?" diye soruyordu. Hem kendine hem de özgür ve mutlu olabileceği kırlara, ormanlara koşmak yerine taşların üzerinde yuvarlanan bu siyah köpeğe kızıyordu. İkisinin de bu avludan çıkıp gitmesine engel olan tek bir şey vardı: Esarete ve köleliğe olan alışkanlık...
Sayfa 113 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
En güzel alıntı
Bazı hisler, insanın ruhunun her köşesine yayılan sis misali hayallere benzerler, insanın düşünmesine veya hareket etmesine hatta var olmasına bile müsaade etmezler. Uykumuzu alamamışız gibi hayallerimizden kalan kimi izler içimizde yaşamaya devam eder ve gündüz güneşinin uyuşukluğu, duyguların yüzeyini ısıtır. İnsanın iradesi avludan geçerken ayağıyla sakarca devirdiği bir su kovasıyken, hiçbir sey olmamanın sarhoşluğudur bu.
Sayfa 283Kitabı okudu
Süleymaniye Külliyesi'nin yapımı sırasında "İslam dünyası yine bir şaheseri ortaya çıkarıyor" haberleri ile telaş içine düşen Vatikan bir mermer blok içerisine dışarıdan belli olmayacak şekilde "Haç" döktürür ve Sultan Süleyman'a "Mâbedinizin minberi için hediyemizdir." diye gönderir. Sultan Süleyman bu hediyenin istihbaratını almış ve Mimar Si- nan'a bloku ortadan kestirip "Haç"ı ortaya çıkartmıştır. İki parça olan mermer ve haçlar yine iki adet olan ve dış avludan iç avluya geçen kapıların girişinde yere yerleştirilmiştir. Böylelikle bundan böyle avluya girecek olanlar "Haç'ı çiğneyip girecektir. Daha sonra Vatikan'a haber yollanmıştır: Hediyenizi aldık, kabul ettik, doğru yere yerleştirdik." Bugün yerlerdeki haç, iyice aşındığı için çok zor ve ancak çok yakından seçilebiliyor, ama blok hâlâ yerinde.
666 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.