Kulunu affetmek için Rabbimizin bahaneleri sonsuzdur, rahmeti zaten her şeyi kuşatmış. Her şey derken buna gazabını bile dahil edebilirsin çünkü gazap ederken bile bir rahmete ulaştırmak için gazap eder.
Ama ben erkekleri seviyorum. Ne kadar sövüp saysalar, içki içip kumar oynasalar, tütün içerler de onlarda sevdiğim bir şey vardı, ne kadar sevimsiz de olsalar onlarda içgüdüsel olarak sevdiğim bir şey...
Bir başkasının derisi içinde emeklemeyi başarmam gerekiyor. "Bu benim; bu benim derim" dediğimizi düşünmek beni dehşete düşürüyor. Böylece kendime , başka birinin hayaliyle yaşayan bir insan olarak bahane uyduruyorum. Benim fantezim olmaya başlıyor. Gerçek kendiliğim olmadığını biliyorum. Sahte. Ama ben sahteyim. Eğer gerçek kendiliğimin dışarı çıkmasına izin verirsem, yalnız kalacağım ve ben bununla baş edemem.
Hep böyle olmadı mı? İlkokuldayken sırf ben düşünce elimi tuttu diye, sırf beslenme çantasından serçelere poğaça verdi diye gece gündüz düşündüğüm, onun da beni sevdiğini, hep beni düşündüğünü sandığım kız dil çıkarmamış mıydı?
"Camille'e evlenmeyi neden kabul ettigimi hiç bilmiyorum Bir nevi kayıtsızlıkla hayır diyemedim. Bu çocuğa acıyordum Onunla oynadigim zaman parmaklarımın vücuduna balçık çamuruna batar gibi gömuldugunu hiss ederdim Onunla evlendim, çünkü halam öyle istiyordu
Sonra onun için hiçbir sıkıntıya girmeyeceğimi de hesaba katıyordum Kocam yine
Ben çalışmaya gayret ediyorum, vallahi gayret ediyorum; ama nasıl oluyor bilmiyorum. Bir türlü çalışamıyorum belki çalışma yeteneği yok bende. Belki ben ders çalışmak için yaratılmamışım. Ben çıkıp dünyayı görmek istiyorum. Hayatı görmek, yaşamak istiyorum.