Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bedevi ikiyüzlülüğünde en ufak bir değişim yokmuş.
Türklerin İslam'da öne sürdükleri dikkat çekici erdemlerinden biri İslam dünyasını Haçlılardan kurtarmış olmalarıdır. Bu iddiaya dair, Haçlıların hücumuyla karşılaşan ordular ve hükümdarların onlara engel olanları ve sonunda geri püskürtenlerinin ezici şekilde Türk olmalarının somut gerekçesine sahiptirler. Ancak Müslüman savunma ve karşı
Sayfa 67 - Olması Gerektiği GibiKitabı okudu
Tarih genelde adil bir hakimdir. Hak edilmemiş mağ lubiyeder yoktur. Milletler tarih sahnesinden hak ettiklen akıbetie çekilmişlerdir. Aynı şey medeniyetler için de geçer lidir. Onlar zorla, şiddetle ölmezler. Öz hastalıkları nedeniyle ecelleriyle ölürler. Yaşama, hatta kendini savunma yetisini kaybeden bir medeniyet için barbar saldırısı ancak "coup de grace" (oldürücü darbe) olabilir./Aliya İzzetbegoviç
Reklam
"Barbar Batı zihniyetinin diğer tarafı ise bağnazlık ve başka inançlara düşmanlıktır! Öyle ki, ilk üç seferde umduğunu pek bu­lamayan ve Doğu karşısında aşağılık duygusuna ve hırsa kapılmış olan Haçlı Batı'nın 4. Haçlı Seferi bir anlamda, Katolik Avrupa'nın Ortodoks Doğu'ya, yani Doğu Hristiyanlığı'na saldırısı olur. Yani Batı, 4. Haçlı Seferi'nde, bu defa kendi dininden olan ama farklı bir mezhep olması nedeniyle bir Öteki ülkesi olarak gördüğü Bizans'ı işgal ve talan eder!"
Sayfa 17
Bosna'nın uğradığı barbar saldırısı karşısında tek başına bir insanın da ahlakı sonuna kadar diri tutabileceğinin eşsiz örneğini sunan, çağımızın bilge önderi Aliya İzzetbegoviç, savaşın en yoğun zamanında askerlerine şöyle hitap ediyordu: "Görüyorsunuz, Allah karşımıza acı veren bir imtihan çıkarmıştır. Boğazlandık, kadın ve çocuklarımız öldürüldü, camilerimiz yıkıldı. Ama biz kadın ve çocukları öldürmeyeceğiz, kiliseleri yakmayacağız. Bunu yapmayacağız, çünkü bu bizim yolumuz değil. Biz muzaffer olacağız, çünkü biz başkalarının dinine, milliyetine ve farklı kanaatlere saygı gösteriyoruz ve çünkü bu zor durumumuzda bile temiz insanlar olmaya çabalıyoruz. Ve başkalarının ibadethanelerini yıkmak bize her halükarda yasaklanmıştır."
🔴 Gazze'ye saldırıların 13. gününde toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 'olağanüstü' toplantısının sonuç bildirisi: - Filistin halkına yönelik barbar saldırılara derhal son verilmesi ve Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın derhal kaldırılması çağrısında bulunuldu - Gazze Şeridi'ne acil yardımın güvenli bir şekilde ulaştırılması için çağrıda bulunuldu - Hastane saldırısı kınandı ve bu katliamın durdurulması için acil müdahale çağrısında bulunuldu. - İsrail'in uluslararası hukuk ve Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiği vurgulandı. - Birleşmiş Milletler'in başarısızılığı ve sorumsuzluğu kınanarak bir an önce üzerine düşeni yapması çağrısı yapıldı. - Dışişleri Hakan Fidan, "şimdiye kadar buluştuk, kınadık ve dağıldık” diyerek, bu sefer farklı somut adımlar atılması çağrısında bulundu. - Filistin Hükümeti'ne siyasi, ekonomik ve mali düzeyde destek bildirildi. - İslam ülkelerinin İsrail'e karşı etkili tüm diplomatik, yasal ve caydırıcı tedbirleri alması çağrısı yapıldı. - Mümkün olan en kısa sürede olası etkili ve somut önlemlerin belirlenmesini ve bir sonraki olağanüstü toplantıda sunulması kararlaştırıldı.
Katılmıyorum, Aydınlanma filozofları dinden nefret ediyorlardı
O halde, Aydınlanma'nın dine karşı saldırısı, özünde, teolojik olmaktan ziyade siyasal bir meseleydi. Proje, büyük ölçüde, doğaüstünü doğa ile ikame etmek degil, barbar ve cahil bir inancı kovup yerine akılcı ve medeni bir inancı getirmekti.
Sayfa 29 - Yordam Kitap
Reklam
O halde, Aydınlanma’nın dine karşı saldırısı, özünde, teolojik olmaktan ziyade siyasal bir meseleydi. Proje, büyük ölçüde, doğaüstünü doğa ile ikame etmek değil, barbar ve cahil bir inancı kovup yerine akılcı ve medeni bir inanç getirmekti..
Sayfa 22
Kapitalizmin yabancı ülkelere, hele eski medeniyetlere saldırışı, hiç de barbar akınlarına benzemez. Barbarlar zaptettikleri eski medeniyet tarafından zapt olunurlardı. Çünkü ondan daha geri ekonomi sistemine dayanıyorlardı. Kendi daha beşeri müesseselerini muhafaza edecek hiçbir iç sosyal teşkilat kuvvetleri yok idi. Barbar yığınlarının dört elle sarılıp kalıplarıyla güvendikleri şefleri, onları medeni sivrilme ve hüküm altına alma imkânlarıyla boğup kolayca satabiliyor ve atabiliyorlardı. Kapitalizm ise, ön kapitalizmden daha ileri bir düzen olduğu için; kapitalizmden umulacak tek medet sömürgeleşmeyi göze almaktı.
Sayfa 653Kitabı okudu
Bosna'nın uğradığı barbar saldırısı karşısında tek başına bir insanın da ahlakı sonuna kadar diri tutabileceğinin eşsiz örneğini sunan, çağımızın bilge önderi Aliya İzzetbegoviç, savaşın en yoğun zamanında askerlerine şöyle hitap ediyordu: "Görüyorsunuz, Allah karşımıza acı veren bir imtihan çıkarmıştır. Boğazlandık, kadın ve çocuklarımız öldürüldü, camilerimiz yıkıldı. Ama biz kadın ve çocukları öldürmeyeceğiz, kiliseleri yakmayacağız. Bunu yapmayacağız, çünkü bu bizim yolumuz değil. Biz muzaffer olacağız, çünkü biz başkalarının dinine, milliyetine ve farklı kanaatlere saygı gösteriyoruz ve çünkü bu zor durumumuzda bile temiz insanlar olmaya çabalıyoruz. Ve başkalarının ibadethanelerini yıkmak bize her halükárda yasaklanmıştır."
Sayfa 149 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
Büyük Ispanyol yazarı Blasko Ibanez (Blasco Ibanez) kendi ülkesiyle ilgili olarak şu şahitlikte bulunur: İspanya'da yeniden canlanış, Kuzeyden gelen barbar sürüleriyle olmadı. Tam aksine bu canlanma Güneyden gelen fatih Araplar sayesinde oldu (...). Aslında bu bir fetih değil, daha ziyade bir medenileşme seferi idi. (...) Doğar doğmaz zafere
Reklam
Aydınlanma'nın dine karşı saldırısı, özünde, teolojik olmaktan ziyade siyasal bir meseleydi. Proje, büyük ölçüde, doğaüstünü doğa ile ikame etmek değil, barbar ve cahil bir inancı kovup yerine akılcı ve medeni bir inanç getirmekti.
Sayfa 29
Biz, diğerleri, çatı ve devlet
Dr. Yüksel Hoş  Salı 21 Haziran 2022 "Boj na Kosovu" (Kosova Savaşı) 1989'da, Yugoslavya daha bitmeden birkaç sene önce yapılmıştı bu film. 1389 yılında Osmanlı orduları ile savaşan Sırp Krallığının işlendiği ve Miloş Obiliç'in Sultan Murad'ı hançerlediği sahnenin gösterildiği bu film, Yugoslavya'da bir tabunun
Şimdi adına "çağdaş" denilen bu ölü barbar saldırısı ve kargaşalığı altında parçalanıp gidecek mi?
Sayfa 100 - say yayınlarıKitabı okudu
Bosna'nın uğradığı barbar saldırısı karşısında tek başına bir insanın da ahlakı sonuna kadar diri tutabileceğinin eşsiz örneğini sunan, çağımızın bilge önderi Aliya İzzetbegoviç, savaşın en yoğun zamanında askerlerine şöyle hitap ediyordu: "Görüyorsunuz, Allah karşımıza acı veren bir imtihan çıkarmıştır. Boğazlandık, kadın ve çocuklarımız öldürüldü, camilerimiz yıkıldı. Ama biz kadın ve çocukları öldürmeyeceğiz, kiliseleri yakmayacağız. Bunu yapmayacağız, çünkü bu bizim yolumuz değil. Biz muzaffer olacağız, çünkü biz başkalarının dinine, milliyetine ve farklı kanaatlere saygı gösteriyoruz ve çünkü bu zor durumumuzda bile temiz insanlar olmaya çabalıyoruz. Ve başkalarının ibadethanelerini yıkmak bize her halükârda yasaklanmıştır."
Sayfa 149Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.