Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her sabah şu sizin baş belâsı yaşamınızda  Dumanı üstünde konur masanıza sıcak sıcak  İtersiniz de bir kenara çıtkırıldım ellerinizle  Görmemek için onu, midenize oturmasın diye bir daha İtersiniz de tabağı üzümle ekmeğin yanıbaşına  Suskun kanla dolu bir tabak  Ne yapsanız boşuna, her sabah orda olacak  Her sabah
Hükümet görevi demek Mrs. Mann, baş ağrısı, baş belası ve çile demektir.
Reklam
Bunu bilmek için tıp okumaya gerek yok
KIZ: Peki neden jinekoloji? ANNE: Tıptayken bütün uzmanlık alanlarında dolaştım. Bildiğim tek şey doktor olmak istediğimdi. Ve birkaç şey keşfettim. En fena hastalar erkekler oluyor. Sızıldanıp duruyorlar, gürültü patırdı ediyorlar, yataktan çıkmak bilmiyorlar... KIZ: Nasıl yani? ANNE: Çaresiz bir durumda olmak hoşlarına gitmiyor. Yatağa tıkılıp kalmaktan hoşlanmıyorlar ve bebekliklerine geri dönüyorlar. Beni yanlış anlama, kadınlar da çok baş belası olabilir ama onlar en azından yardımcı konularda şikayet ediyorlar. Hemşire kötü, yemek berbat, falan filan gibi. Erkekler ise çok zor. KIZ: Demek bunu öğrenmek için tıbba gitmek gerekiyormuş.
Sayfa 36 - Chiviyazıları YayıneviKitabı okuyor
"Her fırsatta beni kucaklamanı bana aşık olmana yorabilir miyim?" "Baş belası olmana yorabilirsin." "İki dakika sevindirmiyorsun."
Hoşnutsuzluk nerede başlar? Hava yeterince ılıktır ama ürperirsin. Karnın toktur ama açlık içini kemirir. Sevilirsin ama arzuların başka heyecanlar arar. Bir de bütün bunların üzerine zaman vardır, baş belası zaman.
“Saçlarını ve duygusal bakış açını seviyorum, seni sinir bozucu baş belası. Lütfen bana baloya benimle geleceğini söyle.”
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Bir baş belası olabilirdin, ama hiçbir zaman başıma dert olmadın.
Sayfa 192
Belirsizlik denen baş belası da hepimizi asabi ve huzursuz yapmıştı. Olur olmaz şeye sinirlenen, kavga çıkartan insanlara dönüşmüştük.
Sayfa 92
" Of seni baş belası! Orada öyle dikilip onu sevmiyorum bunu sevmiyorum deyip duruyorsun. Kendini seviyor musun peki?"
Görmezden gelinmektense sopadan geçirilmeyi yeğler
Bir diğer çocuk tipi de başkalarının dikkat ve ilgisini her zaman kendi üzerinde toplamak ister, bunun yapılmaması durumunda birtakım yaramazlıklara başvurur, bütün sınıfın huzurunu bozar, öbür çocukları da ayartır, kısaca herkes için bir baş belası kesilir, bu yoldan amacına ulaşmaya çalışır. Suçlama ve cezalandırmalardan hiç etkilenmez hatta bunları bir övünç vesilesi sayar. Görmezden gelinmektense sopadan geçirilmeyi yeğler, davranışları yüzünden çektiği acılara, bunlardan duyduğu zevke karşılık ödenmiş bir diyet gözüyle bakar sadece.
Reklam
"Ahmak ebeveynlerin, işbirlikçi rahiplerin, tek uğraşı genç beyinlere batıl inanç bulaştırmak olan sözde öğretmenlerin ve gerici çığırtkanlarının kıskacından kurtulup özgür kalan cesur genç adamlar ile kadınların bunun hemen ardından işe koyularak baş belası yanlışlıklar ormanını gözünü kırpmadan ateşe verişi ve bunların yerine sağlıklı meyveler veren ağaçlardan kurulu bahçeler dikişi..."
…bundan daha da önemlisi, düşünce konusunda gittikçe kendine çeki düzen vermeye çalışan, gittikçe uyuşuk duruma gelen, içgüdü yönünden yoksullaşan Alman ulusuna saldırmaktır sanırım. Ellerine ne geçerlerse yiyorlar hep, karşıtlarla besleniyorlar, ister “inanç” olsun, ister “bilimsel düşünce”, ister “Hrıstiyanlığa özgü sevgi” olsun, ister évangile
Ben baş belası olmamaya çalışıyorum, ama yeri geldiğinde sesimi duyurmayı öğrendim.
Sayfa 198 - Yapı Kredi Yayınları; karakter, KathyKitabı okudu
Dünyada hâkikaten baş belası adamlar vardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.