Tamamını okuman için biraz sabretmen gerekiyor sevgili okur. Okurken bir-iki-üç-dört-beş-altı-yedi-sekiz sabır taşı parçalaman muhtemel. Bu yazıda sana bu kitabı nasıl okumaya karar verdiğimi anlatacağım-tabii klavyem bana güç verdikçe. Sana yazı boyunca güzel sürprizlerim olacak-ama duyu organlarını sekiz açman gerek. Lafı uzatıp seni farklı
Herhangi bir beklenti içine girmeden elime aldığım bu eseri okurken, senkronize bir şekilde bir evin çatısına tüneyen güvercinler gibi benim de zihnimde düşünce kuşları oradan oraya uçuşup durdular...
İncelemeye başlamadan önce, bu ay bu eseri çok başarılı bir çeviri ve baskı kalitesi ile dilimize kazandıran
+ Dışa bağımlı mıyız?
- Yok canım! Ne bağımlılığı? Onlar bize bağımlı. Bizimkisi dudak tiryakiliği.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Çocuklarınızı Padişahçı değil Milliyetçi yetiştiriniz.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu millet
İnsan her zaman annesini sever mi?
Babasızlık nasıl bir duygudur? Ya da annesizlik?
Sevdiğiniz halde başkaları için sevmiyormuş gibi davranmak zorunda kaldınız mı hiç?
Geçmiş her zaman geçmişte kalır mı?
Fakirlik utanılacak bir şey midir?
Aşk var mıdır?
Adalet nedir?
Namuslu olmak ne demek?
Yaşadığı yeri değişince insan da değişir mi?
Her
MERHABA DOSTOYEVSKİ!
Bir merhaba dedim. Çünkü ben akıllı ben, hiç Dostoyevski okuyan biri değilmişim. Etkinlik ile bu açığı kapatacağım.
Geldik yemeğe, ama kitapta da yemek var. Kovulmadık biz umarım. Oturduk mu masaya? Mozart eşliğinde yiyoruz kitaplarımızı. Mozart bu kitaba özel. Tabi ki başka şeyler de dinleyeceğiz elbette. Kemancı var mı
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Uzun bir aradan sonra merhaba demek bazı bedenlerde ıstırap yaratsa ve zor olsa da bunun buradaki kişiler ve benim için hiç mi hiç ehemmiyeti yok. Tek olduğumuz bir yaşamda başkalarını ayna görevi olarak kullanıp üzerimize çeki düzen vermenin azabını toplumsal olarak en derinlerde hissetmeliyim ki; buna ihtiyaç duyuyoruz. Bu durum bizim
Sene 1942, Sisifos Söyleni’nin basım yılı. Aynı zamanda II. Dünya Savaşı’nın gittikçe acımasızlaştığı yıllar… İnsanın değerinin sorgulandığı ve adeta bir hiçmiş gibi sokaklara fırlatıldığı yıllar… O gün yaşayanların bir ertesi gün yaşayacağının hiçbir garantisi yok. Silahlar evlerinin kapılarına kadar dayanmış...
Bu inanılmaz buhranın yarattığı
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Blanchot
Şu dünyadaki en komik şeylerden birisi,Blanchot'un herhangi bir kitabına inceleme yazmaktır heralde,tam olarak ne okuduğunun bilincinde olmayan okur neyin incelemesini yapacak, ki Blanchot incelenebilir bir kitap yazmış olabilir mi? Blanchot okunması zor bir yazar değil cümleler akar ama hiçbir şey anlamayız, okumadan duramayız ama
Güne horozun sesiyle uyanıyorsun,
Gözlerini açıyorsun usul usul... Yüksekçe bir yerde, yatmadan söndürülmüş gaz lambası, gün doğmuş dışarıda, çeşmedeki suyun ve başında muhabbet eden insanların sesi geliyor kulağına...
Ahşap ya da kerpiç bir ev, önünde bahçesi, elini uzansan meyvesini alabileceğin ahlat, elma ağaçları... Yüksek sesle konuşan,
YEDİNCİ MEKTUP
Platon'dan Dion'un akraba ve dostlarına.
İyilikler,
Sizin de Dion gibi düşündüğünüze inanmam gerektiğini; eylem ve sözlerimle size, elimden geldiğince yardım etmemi istediğinizi yazıyorsunuz. Şu yanıtı veririm: görüş ve istekleriniz gerçekten Dion'unkiler gibiyse, çabalarımı sizinkilerle birleştirmeye hazırım; değilse, uzun
İlk kez sabah ezanı okunmuyordu.
Ne imam, ne de müezzinden ses yoktu.
6 Şubat K. Maraş depremini bizzatî yaşamış biri olarak söylemeliyim ki bu kitabı gözlerim dolu dolu okudum. İçerisinde bu küçük kıyameti yaşamış -göçük altında kalmış- kişilerle, bu depreme şahit olmuş, kurtarma ekibine katılmış kişilerin o güne dair dehşet verici gerçek
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini