Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir insana tavsiyeler...
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak
Sayfa 261Kitabı okudu
2022'de kitap alışverişi yapıyorum
“Üç yüz... üç yüz,” diye fısıldadı. “On bir... on iki... on üç ve sonra. On altı — beş yıl! Varsayalım, yüzde dört — 12, beşle çarp eşittir 60, bu 60’a... varsayalım, beş yıl sonra — dört yüz olacak. Evet! İşte... Belki, yüzde sekiz ila on zam alır. Yani beş yüz, varsayalım, beş yüz bin, en azından, muhtemelen böyle; faizi de kâr, hmm...”
Sayfa 74 - Notos Yayınları - Dostoyevski, Çam Ağacı ve Düğün - Çeviren: Sabri GürsesKitabı okudu
Reklam
Bir insana tavsiyeler
"1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye
Sayfa 302 - Kolektif Kitap
Bir insana tavsiyeler... 1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir
Sayfa 261 - Domingo Çev:Elif ErsavcıKitabı okudu
İnsana Tavsiyeler..
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
BİR DESTAN GİBİ: İMALÂT-I HARBİYE
Osmanlı Anadolu'su, her türlü sanayi tesislerinde, teknik cihazlanmalardan, santrallardan ve bu arada sanayi ve teknik alanında yetişkin insan kadrosundan yoksun bir ülkeydi. Zaten Osmanlı Türkiye'si, bir açık pazar, bütün endüstriyel ihtiyaçlarını yabancı ülkelerden satın alan ilkel bir tarım ve hammadde üreticisiydi. Bir yarı
Sayfa 410 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
TÜRKİSTAN-BERLİN HATTI VE ÖTESİ Ne ümitlerle, ne hayallerle gelmiştik Hepsi bir illüzyon veya ütopya miydi? Biz Türkistan ihtilalcileri neredeyiz ve ne yapıyoruz? Öğrenci, Ahmet Naim. 1929 1920'li yıllar Türkistan'daki Sovyet hâkimiyetinin giderek pekiştiği yıllardır. ilk dönemlerde Sovyet yönetimi, devam eden iç savaşın oluşturduğu
Sayfa -1
Türkeş, Ülkücü Hareket ve Kürt sorunu Önce 12 Eylül darbesiyle solun tasfiye edilmesi, sonra da Sovyetler Birliğinin dağılması, varoluş nedeni antikomünizm olan Ülkücü Hareket'i düşmansız bırakmıştır. Ancak MHP'ye yeniden hayat verecek ve onu siyaset sahnesinin etkili aktörlerinden birine dönüştürecek olan yeni bir olgu söz konusudur: Kürt
Bütün Alıntılar
BAĞIRSAK BAKTERILERI ZIHNIMIZI DE ETKILIYOR Sinirbilim Uzmanları Topluluğu’nun yıllık toplantısında son derece ilginç bir araştırma tanıtıldı. Araştırmaya göre, bağırsaklarımız￾daki faydalı bakteriler bir şekilde beynimizin işleyişine müdahale edebiliyor. Öyleyse nöro￾lojik sorunları ya da zihin sağlığını tehdit eden durumları
Titanic Kurtarılabilir Miydi?
18 Nisan 1912 gecesi Kaptan Arthur Roston'un yönetimindeki küçük Carpathia gemisi, New York Limanı'na girdi. Çan, düdük ve sirenlerini çalan belediye başkanının römorkörü ve irili ufaklı tekneler tarafından karşılandı. Rıhtımda yolcular borda iskelesinden inerken, hemen üzerlerine üşüşen kalabalık bir gazeteci grubu dahil, kırk binden fazla insan
Reklam
Sultan Süleyman, ancak şimdi barışa meyil göstermeye başladı ve Kral Ferdinand’ın yeni elçileri, biri Dalmaçya’dan Zadralı Hieronimus, diğeri Hollandalı Cornelius Schepperus, İstanbul’a geldiklerinde, Sultan tarafından oldukça kibar, hatta saygılı bir biçimde kabul edildiler. Sultanın isteği üzerine, kendisine Estergon Kalesi’nin anahtarlarını
ÇENGİZ HAN” VE “AKSAK TEMİR BEK” HAKKINDA 
Millî şuurun ve ilmî tarihçiliğin hâlâ gereğince gelişememesi, dinî taassubun hâlâ ruhlara hükmetmesi dolayısıyla tarihimizin bazı büyüklerine karşı saygısızlıkta bulunmak, yahut Türk ırkının şu veya bu bölümlerini birbirine düşman saymak gibi yanlışlıklar sık sık yapılmaktadır. Bunların arasında en yaygını Çengiz ve Temir düşmanlığıdır. Bu
Atlantik'in dibinde bir kitap var. Anlatacağım, işte onun öyküsü. Belki nasıl sonuçlandığını biliyorsunuz: o tarihte gazeteler yazdı, bazı yapıtlarda da belirtildi: 14 Nisan 1912'yi 15 Nisan 1912'ye bağlayan gece, Titanic gemisi, Newfoundland açıklarında battığında, en ünlü kurbanlarından biri de, İranlı bilge ozan, gökbilimci Ömer Hayyam'ın
_Tanrı, "Işık hızından daha hızlı gitmeyeceksiniz!" deseydi mesela. Halk da, bu buyruğun ne hakkında olduğunu bilmiyoruz ama tüm diğer buyruklar gibi ona da uyuyoruz mu diyecekti? Anlamadan körü körüne bir şeye bağlanmak bağnazlıktır. Gelecekte karşımıza Maxwell çıkar ve bizi manyetizma ve ışık hızı hakkında aydınlatır mı diyeceklerdi?
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.