Kitabı ilk okumaya başladığımda şöyle bir paylaşımda bulunmuştum : “Bu kitabı ben nasıl okuyacağım ki, her okuduğum paragrafta bir şeyler paylaşma hissi yaşatıyor, çevreme bakıyorum, kimle paylaşacağım ki kim beni anlayacak... Heyecanla bir iki deneme yapıyorum, tık yok... İnsanın içinde bir coşku uyandıracak bir düşünce fırtınası başlatacak bir
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım) ile at başı gittikleri bu zorlu yarışta bu kitap, çok az farkla 1. oldu. #148894025 bu da Sefiller incelemem. Sizin şu ana kadar ki okuduğunuz en iyi dünya klasiği hangisi?
Yukarıda attğım incelememde azda olsa Hugo dan
Bir kitabı okuyup direk rafa kaldırmak kitaba karşı sergilenmiş aşağılayıcı bir tavırdır. Çünkü kitaplar sıradan, kullanıp atılan bir nesne değil, her biri bir ekoldür, üniversitedir. Ben bir kitaptan faydalanabildiğim kadar faydalanırım, üzerinde kafa yorar, irdeler, sıkar suyunu çıkarırım 😊 Nasıl mı?
✔️Kitabın ilgi çekici yerlerini/alıntılarını renkli kalemlerle işaretlerim. (Bazıları kıyamaz bunu yapmaya ama bu kitaplarınızın size ait olduğunu hissettirir ve aranızda duygusal bir bağ oluşturur😊)
✔️Yazar hakkında bilgi/anekdot toplarım. (Unutmayın ki bir kitap yazarından bağımsız düşünülemez)
✔️Kitabın (eğer varsa) ingilizcesini bulur okurum.
✔️Kitabın (eğer varsa) uyarlandığı filmi/diziyi izlerim.
✔️Kitap hakkında yazılmış farklı bakış açılarını, eleştirileri, yorumları gözden geçiririm.
✔️Ve bir ajandaya kitap hakkındaki tüm bilgi birikimimi, yorumumu aktarırım.
Çünkü söz uçar yazı kalır👍
Bu şekilde hem okuduğum kitabı unutmam hem de kitabın ve yazarın hakkını vermiş olurum. İyi bir okuyucu da ancak bu şekilde yol alabilir. Zira marifet "bu ay 10 kitap okudum aferin bana" demek değildir. Zulanda ne var? Kendine ne kattın? Hayatta her ne yapıyorsak layığıyla, hakkını vererek ve severek yapalım.
Sevgiler ❤️
Bu kitaba inceleme yazsam mı yazmasam mı karar veremedim ama çok doluyum, içimdekileri dökmem lazım. Ataerkil düzende kadınlara yapılanlar midemi bulandırıyor, sinirlerimi alt üst ediyor, hayattan soğutuyor, içimdeki öfkeli kadını uyandırıyor. Tahammülüm yok artık bunlara. Her gün bir kadın cinayeti haberi görmekten o kadar bıktım ki! Ölen her bir
Oblomovka sahillerinden selamlar
Şaka şaka. Evde uzanmış yatıyorum öyle. Zahar'a seslendim seslendim gelmedi. Hatırladım. Benim çorabıma varana kadar giydirecek bir uşağım yoktu. Oblomov kadar tembel olabilmek için zengin olmak gerekiyor.
Hayatımın değişmeyen roman kahramanları üç erkek. Ta ilkokul sıralarında tanıştım kendileriyle
Robinson
.. Eskiden olsa o sorardı.
Yorulmuş. 35 yıl işletmiş bakkalı.
"Artık emekli olacağım, sabah erken kalkamıyorum, gece geç saate kadar bakkali açık, tutamıyorrum. Yoruldum, çok yoruldum" dedi.
Kabul et, bensiz yürütemiyorsun. dedim.
Güldü.
"Kabul ediyorum. Gittin, beni yalnız bıraktın bu deli müşterilerle. dedi.
Ben başka bir şehirde yaşıyorum artık . Deftere yazdığım son maddeyi uyguladım. Okudum. Çok çalıştım. Okul birincisi olmadım ama üniversiteye gittim. Yazar oldum. Ağızları açık kaldı.
Bana zamanında "Kime çektin sen?" diyenler şimdi Aayynı ben!" diyorlar
Hi..." diyorum içimden. "Aynı sen!
Olanları unuttum mu sandınız? Unutmam..
Çocuklar asla unutmaz, büyüseler de unutmaz..
Çocuk kalbi affeder ama asla unutmaz!
Batıl inanç, mantıksal bir temele dayanmayan inanç ve davranışlar olarak tanımlanır. Yani bilimsel bir anlamı olmayan davranışlarda bulunmak, sözler söylemek, veya inançlara inanmaktır, batıl inanç. Merdiven gördüğünüzde altından geçmiyorsanız, bir şeylere nazar değmesin diye tahtaya vuruyorsanız, yıldız kayarken dilek tutmayı ihmal etmiyorsanız
Osman Şahin etkinliğinin okuduğum ikinci kitabı ile sizlerleyim. Ama okuduklarımı size nasıl anlatacağım bilmiyorum. Nolacak canım yaz bir şeyler olsun bitsin dediğinizi duyar gibiyim. Ama öyle değil maalesef. Ne demek istediğimi ancak okuyanlar bilir.
Etkinliğe başladığım ilk gün 3 kitabın okuma oranlarına bakmıştım.
Bizi okuyan, okuyacak olan herkese merhaba. Biz kim miyiz? Az bekleyin ya da beklemeye ne hacet kendimden başlayarak tanışalım sizlerle, sonrasında söz diğer arkadaşlarda.
Ben Neşe Cengiz 'in kitabına da adını verdiği ilk öyküsünün kahramanı Alaaddin. Evet evet buna lütfen dikkat edin Alattin değil Alaaddin.
Küçük Emrah film repliklerini az
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Kitabı evin balkonunda erkenci ağustos böceklerinin sesleri arasında bitirip öylece durdum. Sonra son satırları bir kez daha okudun. Sonra son paragrafı baştan okudum. Sonra sayfayı.. İşte Zorba’dan bunu duymalıydım dediğim cümleye geldim, Zorba’ya cümlenin doğruluğuna inanadığımı kanıtlamak için 3 kere ard arda okudum. Yetmedi benim kendi
Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.Ama evet ! yeri gelir susarım.Canımı çok yakan şeyler olur ama yinede susarım, tükenirim.Buna izin de veririm aslında.Salaklığımdan mı? Hayır! Ben kimseye ''GİT'' de demem, diyemem.O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır.Ona o kadar şeye rağmen,o kadar değer veririm ki, hergün yaptıklarına utansın diye.Ama bir gün öyle bir giderim ki; Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz!''