Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
280 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Her seferinde karşıma çıkan okumak için can attığım bu kitabı okuma fırsatı veren devlet kütüphanesine sonsuz şükranlarımı sunmak istiyorum her defasında ezberlemeye gayret ettiğim o muazzam şiir ile noktalandırıp fazla uzatmak istemiyorum. Biliyorsunuz Cahit Sıtkı TARANCI okuyan bir okur seni seviyorum demez.
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 202011,5bin okunma
533 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
"Bilemezlerdi benim geleceğimi.Onlar bir çocuk istediler ama ben geldim!Dünyaya en az değeri veren insan.Onlar normal bir çocuk istediler,eğitim görüp,meslek sahibi olacak,gururlanacakları.Ama ben geldim.Bilemezlerdi bir canavarı büyüttüklerini.Onların suçu değil.Ve benim onlara acı çektirmem vicdanen yasal değil.İşte bu yüzden sadece onları düşündüm.Başka kimseyi değil.Ölmelerini aezuladım.Benim dönüştüğüm adamı görüp üzülmemeleri için.Ailemin evindeki yatak uyuyabildiğim nadir yerlerden biriydi.Ama ben kan kustum oraya.Bilemezlerdi.Annem bilemezdi dünyanın sonunu doğurduğunu." Kalemiyle ilk defa bu kitapla tanıştığım Hakan Günday'ın üslubunun çok etkileyici olduğunu.fakat çoğu kişi gibi kitabın başları beni içine almadı zorla devam ettiğim söylenebilir fakat daha sonradan kitap öyle bir hal aldıki hiç bitmesin istedim.Bir tarafta Kinyas... bir tarafta Kayra... hangi tarafa dönsem acı,nefret,pişmanlık,ölüm,dostluk,yaşanmışlıklar,ve yaşanamayan şeyler... "Hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım.Her yere aitmiş gibi davranırlar."
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,8bin okunma
Reklam
Desem ki Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende sürdüm Sende tattım yemişlerin cümlesini Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar
Otuz Beş Yaş Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdim bunu kör oldum Siz hiç hamama gittiniz mi? Ben gittim lambanın biri söndü Gözümün biri söndü kör oldum Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak Şöylelemesine maviydi kör oldum Taşlara gelince hamam taşlarına Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi Taşlarda yüzümün yarısını gördüm Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü Yüzümden ummazdim bunu kör oldum Siz hiç sabunluyken ağladiniz mi?
Hayatın zevki farklı olmaktaydı. Mutluluk, zaten sahip olduklarıyla -bir sevgili, bir oğul, bir iş- tatmin olma duygusuydu. Oysa Athena, tıpkı benim gibi, dünyaya böyle bir hayat yaşamaya gelmemişti.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
“Ancak sana kulluk eder ve ancak yardımı sen­den dileriz.”
Fâtiha’nın bu bölümünde Rabbimiz bizim yalnız olmadığımızı, bizim gibi inanan, bizim gibi düşünen bir İslâm ümmetinin üyesi olduğumuz şuurunu veriyor bize. “Ancak sana ibâdet eder ve ancak sen­den yardım dileriz.” Dikkat ederseniz fiiller tekil değil, çoğuldur. Yâni “yalnız sana ibâdet ederim ve yalnız senden yardım beklerim” şek­linde tekil değil, “yalnız sana kulluk yaparız ve yalnız senden yardım bekleriz.” Biz tek başına namaz kılarken de böyle demek zorundayız. Ben yok, biz var. Bunun mânâsı şudur: “Ya Rabbi, tüm varlıklar, göklerde ve yerde ne varsa hepsi sana kulluk yapmaktadır. O varlıklardan birisi olarak ben de onla­rın arasına katılıp sana kulluk yapıyorum. Ama sadece ben değil, biz sana kulluk yapıyoruz” demektir bunun mânâsı. Yâni ben yalnız kendim O’na, O’nun istediği kulluğu, O’na lâyık kulluğu yapamaya­cağım için kendimi diğer mü’min kardeşlerimin ve tüm varlıkların içine kata­rak ancak sana kulluk yaparız diyorum. Duanın kabulü, ibâdetin ka­bulü için böyle demek daha güzeldir. “Ya Rabbi! Biliyorum ki şu benim ibâdetlerim sana lâyık değildir. Sana lâyık olarak yapılan ibâdetler ve dualar arasında benimkini de kabul buyur Al­lah’ım” demek daha uy­gundur. Bunu bize tarif buyuran Rabbimizdir. Eğer O böyle bir sûre indirerek bizi bilgilendirmemiş olsaydı bizim bunu kendi kendimize bilmemiz mümkün olmayacaktı.
Ama annenle baban da sana çok bayılmıyor galiba, yanlış mıyım?" "Benim için deli divane olduklarını söyleyemem, evet." "Neden peki? Bunu sorarak kabalık mı ediyorum yoksa? Bana sorarsan seninle gurur duymaları gerekirdi ama sen gerçek yetimlerden bile daha yetim gibi duruyorsun. Söylesene," dedi kafasını kaldırıp...
Sayfa 168 - Pegasus
...hayvansal bitkisel, imgelemle oluşturulabilen veya yaşayan her yol kenarındaki papazın tetikte duran ruhunun çok ötesinde, aynı olmayan her şey kadar aynıdır her şey. İnanmıyor olsam bile, yazıya döktüklerim gerçeğin kendisidir çünkü bu, şapkaya koyduğum bir kelebek gibi benim saptamış olduğum bir yalandır.
Reklam
Arapçayı bilmeden hafız olmak
Bence bahis mevzusu olacak şey, ayrı ayrı okul de- ğildir. Millete dinini, imanını, bütün insanlık ihtiyaçları- nı vermek için bir yer vardır ki, ona okul derler. İsterse- niz medrese diyelim. Fakat ona başka, ötekine başka bir şey demeyelim. Başka bir şey olamaz. Bir tane olur ve o hakiki bir millet yetiştirecektir ve İslam yetiştirecektir. Bu
İçimi açmış da, duymuş gibi...
"Yüksek sesle konuşan asık suratlı bir kalabalık içinde bir sessizliği onarmaya çalışmaktan sindi üstüme bu ezgin acemilik. Bir kirlenmeden korumak için susarak yaşadığım her şeyin bir yenilgi olduğunu çok sonra öğrendim. Benim, kıyısında bir saygıyla beklediğim olanak, başkalarının çiğneyip attığı bir sıradanlıktı.."
Sayfa 80 - Kırmızıkedi
"Durmayacaklardı." Güçlükle yutkundu ve bakışlarını kaçırdı. "Ölüyordun. Seni yüzeye çıkarmak zorundaydım. Ama bizi tanıdılar ve dinlemediler..." Gözlerindeki acı nasıl hızla belirdiyse aynı o şekilde bir mum alevi gibi sönerek aniden kayboldu. Yerini rahatsız edici bir boşluk aldı. "Başka seçeneğim yoktu," diye bitirdi sözlerini gözleri gibi içi boş bir sesle. "Ya sendin ya da onlar." Sessizlik çöktü ve farkındalık kafama dank etti. Bu, benimle bir başkası arasında seçim yapmak zorunda kaldığı ilk sefer değildi. Bu, benim hayatımı kurtarmak için ellerini ailesinin kanıyla lekelediği ilk sefer değildi.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.