Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
408 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
sabun köpüğü gibi bir kitap. bir çırpıda bitiyor. karakterlerin isimleri (burç, gülriz, kartal, kenan) ve yaşam tarzları fazla beyaz türk geldiği için onlarla bütünleşmek benim gibi sıradan kişileri sıkıyor. sahiplenemiyorsun çünkü o karakteri. tüm kitap boyunca "ee ne yapmış şimdi bu" diye okuyorsun. hoop atlıyor paris'e, hooop geliyor beyoğlu'ndaki bir lüks restorana. işleri güçleri tıkır tıkır yolunda gidiyor herkesin. hoop aradığı herkese her şeye her türlü bilgiye hemen ulaşıyor filan. araya da nihat gibi katalizör silik bir karakter koyarak okuyucuya yakın hissettirmeye çalışsa da olmamış kitap. karakterlerin altında boşluklar var ve üzgünüm ama türk romancılar tıpkı türk dizilerindeki gibi çok beceremiyorlar bu altını doldurma işini. kitabın tek faydası beyoğlu'ndaki her gün önünden geçip adını dahil bilmediğimiz mekanlar, binalar hakkında farkındalık yaratması ve o yakın tarihin kara lekesi olan 6-7 eylül olayları'nı yeniden hatırlatması.
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu RapsodisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201627,1bin okunma
Geçen gün güzide mahallemin, seçkin sokağında bulunan ve lezziz tatlıları olduğu kadar bir o kadar da lezzetli olan simitlerinden üç tane almak için fırının içinde bulunan sıraya girdim. Henüz fırından çıkmamış ama beş dakkaya da çıkacak olan sıcak ve mis gibi simitleri beklemeye başladık. Sırf bekleme işi tatsız olduğu için hemen önümdeki abiye
Reklam
depresyon ..
Benim içimdeyse, sanki çok, çok eskiden doğmuşum gibi bir duygu var... Hayatımı, bitmez tükenmez kuyruğu olan bir elbise gibi sürüklüyorum sırtımda... Çoğu kez de hiçbir yaşama isteği olmuyor içimde. Tabii, saçma bütün bunlar. Silkinip canlanmam gerek.
Sayfa 35 - Olimpia YayınlarıKitabı okuyor
Kötüleri eksilmeyen dünyadan, ben mi eksilecektim? Benim gibi zararsız kız...
Ölüm Noktürnü
seninle karşılaşıp solduğum andı ölüm yüzüne baktığında tutuşup yandı ölüm çoğaldıkça çoğalan bir sevda ülkesinde ellerine dokundun; sana inandı ölüm o efsunlu, yağmurlu, hercai gözlerinden uçan kelebekleri mutluluk sandı ölüm
"Benim en sevdiğim taş, kaledir,” dedi sonra. "Ona dikkat etmen gerektiğini düşünmezsin. Dürüst bir taştır. Gözünü vezirin, atın, filin üstünde tutarsın çünkü onlar içten pazarlıklıdır. Ama çoğu zaman kaleye yenilirsin. Dürüstlük her zaman bizim zannettiğimiz gibi bir şey değildir."
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Spoiler içerir
Susturulanlar duyulmak için yaygara koparacaklardır, sessizce de olsa Damızlık Kızın Öyküsü ~ Margaret Atwood Merhaba kitapseverler, Damızlık Kızın Öyküsü yazardan okuduğum ikinci kitap ve ikinci kez waaaw ben ne okudum dedirtti. Yazarın neredeyse her kitabı film ve dizilere uyarlanıyor. Benim için farkındalık yaratan ve bu farkındalığı çok iyi
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201910,9bin okunma
Aliye
İpsiz sapsız bir yer burası. Ama insanları öyle değil. Görülmeyen iplerle birbirlerine bağlanmış gibi hepsi sanki. Nereye çekersen iplerini, hepsi birden oraya hareket ediyorlar... İplerinin başındaysa televizyon kutularıyla bastırılmış, son kullanma tarihleri geçmiş kokuşmuş zihniyetler var. Karşıdan karşıya dahi üç kere sağa bakıp geçerler yani,
Mekke bizim aynamızdır, biz de Mekke'nin
Önce Mekke'yi mi kaybettik? Yoksa kalplerimizi mi?.. Mekke, kalplerimizde imani zaafımızın karanlığında mı kayboldu? Herhalde önce kalplerimizdeki imanı kaybettik. Sonra mabedlerimizi, Camilerimizi ve Mekke, bütün bunların toplamı olarak tıpkı camilerimiz gibi fonksiyonunu kaybetti. Mahkum hale geldi. Kalplerimiz, Camilerimiz ne halde ise Kabe de o halde.
Sayfa 36
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Şeyhlerin İstanbul’un meyhanelerin den,kadınlarından konuştuk.Şeyh,Beyoğlu’nun kurdu. Her şeyini biliyor.Zamanında yapmadığı kalmamış.İşte benim gibi şeyhler böyledir diyor.Biz bugünün adamıyız.Halkın bize tutkusunu iyiliğe kullanırız.Burada öyle şeyhler var ki kötüye de kullanıyorlar.Mesele şeyh Heybet var.On beş, yirmi köy kadar tutan müridi var. Her yıl her ev. ona yüz lira göndermek zorundadır. şeylik başlı başına büyük bir teşkilat meselesidir.Büyük zeka ister.Bütün şeyhlik teşkilatı bu şekilde kurulur.
Sayfa 40 - YkyKitabı okuyor
Reklam
Hiç kimse ve herkes...
... Zamanın, bir zamanlar benim sözcülüğümü etmiş sözcüklerle bana yüzyıllarca eşlik etmiş olan kimsenin yazgısını simgeleyen sözcükleri karıştırması garip değil aslında. Homeros olmuşluğum vardır; yakında Hiç Kimse olacağım Ulysses gibi: yakında Herkes olacağım; öleceğim. ...
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kairos. / Jenny Erpenbeck Kairos. Uğurlu Anlar Tanrısı. Uğurdur değil mi ayakları yerden kesecek bir aşka yelken açtıracak karşılaşmalar? Ama ilişki yıpranıp da aşk saplantıya dönüşünce Kairos.’a gerçekten de bu anlamı yükleyebilir mi insan? İnanılmaz etkileyici bir kitap okudum, bunu en başından söyleyeyim. Sırtını Berlin Duvarı’na yaslayan
Kairos
KairosJenny Erpenbeck · Can Yayınları · 202373 okunma
448 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitabı elinize aldığınızda ilk sayfadan itibaren keyifli bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Olay örgüsü orta kısmından itibaren detaylı bir şekilde ilerlemesine rağmen karakterleri yanınızda hissedecek kadar içine gömülüyorsunuz. Cinayetlere ilgi duyan ve olayıları çözmek için çocuklardan oluşan bir grupla birlikte gerilimli, bir o kadar da keyifli
Cani
CaniS. J. Bolton · Pegasus Yayıncılık · 20248 okunma
Batıda Din halkın özgür iradesi ile yaptığı sivil bir seçimdir ve onun gelişme ve mutluluğu için işin metafizik boyutunu oluşturur. Oysa bizde hiç de öyle değil. Din toplumun geri kalmasının sebebidir! Gayri meşru çocuklarını camilerimizin önüne bırakıp kaçtıkları gibi, geri kalmışlığın faturasını da kapımızın önüne bırakıp kaçmaya çalışıyorlar..
Sayfa 19
"başımı öne eğme benim mazlum yerine koyma allı pullu düşlerim vardı oysa bir hayat böyle tersine dönmez bir yiğit böyle harcanmaz dağlara taşlara bağırasım geliyor İçim yanıyor içim bildiğin gibi değil..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.