”Ben içimi öldüremem”dedi Rosa, çünkü içim prenses
Tante Rosa ~Sevgi Soysal
Selam kitap severler,
Bir bireyin büyüme ve bilinçlenme dönemlerinin anlatıldığı kitap tam bir baş kaldırışın varoluşa uzandığı kadın hikayeleri ile dolu. Öykülerinde olumsuz bir hava hakim olsada içindeki prensesin ölmesine izin vermeyen, hayal dünyasında her şeyin güzel olduğuna kendini inandıran bir karakter Rosa. Hayat gerçekten de öyle miydi peki?
Kitap, toplumsal cinsiyet rollerini ve kadınların toplumdaki yerini sorgulayan hikayelerden oluşuyor. Aile içindeki roller, bağımsızlık mücadelesi, bireyin toplumda yerini bulma çabası ve kişisel gelişimi ele alınmış. Hikayeler, karakterimiz Rosa’nın etrafında şekillenir ve onun kadın olmanın zorluklarıyla nasıl başa çıktığını anlatır. Rosa’nın iç dünyası ve çevresindeki toplumsal dinamikleri anlama çabası , okuyucuya kadın kimliğinin karmaşıklığını ve toplumun kadına bakışını sorgulatıyor.
Tante Rosa hiç pes etmedi, her zaman yaşamla mücadele etti. Hatta hayatla mücadelenin ta kendisi oldu.
Bazı şeylerin farklılaştırılmadığı bir dünya her zaman temennim olmuştur. Özellikle kadınlar konusunda. Kadınlar gününü farklılaştırıp çiçek ve hediye alma günü değilde, onları anlama ve özgürlükleri için çabalama günü olmasını tüm kalbimle dilerim.
Keşke daha önce tanışsaydım dediğim bir kalem oldu bu on dört kısa hikayeden oluşan kitap.
insanları sevmemeye başladı mı insan, insan gibi yaşamayı da sevmemeye başlıyor, insan gibi çalışmayı, kazanmayı, yemeyi, içmeyi, sevişmeyi, ölmeyi
Beni rahat bırakın da lütfen, ben de yaşayayım
Herkese keyifli okumalar dilerim