Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bekliyorum Öyle bir hava da gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın.
"Bize yiyecek getirenlere özgür insanlar derdik. Ne şaka ama... Yöneten sınıflar olarak bizler bütün toprakların, bütün makinelerin, her şeyin sahibiydik. Yiyecek getirenlerse bizim kölelerimizdi. Ellerindeki bütün yiyecekleri kendimize alır, aç kalmayıp çalışarak bize yiyecek getirmeye devam etsinler diye onlara da azıcık bir şeyler verirdik..."
Reklam
Bütün bunlar nedir, neye yarar? Bir şeyler hissettiğim zaman kimim ben? Var iken, ölmekte olan hangi şeyim?
Sayfa 102Kitabı okudu
Bütün İnsanlara
.... Saçıma düşen aklar, Ne bir macera saklar; Çıkarmaz bu dudaklar, Ne bir küfür ne tevhit... .... 1928
Sayfa 69 - YAPI KREDİ YAYINLARI 34. BASKIKitabı okudu
Dergilerde, televizyonda, şarkılarda durmadan aşktan söz edilmesinden hoşlanmasına rağmen bu duygudan her an bahsedilmesini dürüst bulmuyor, âşık olmayan pek çok insanın ilgi çekmek için duygularını abarttığını düşünüyordu. Onun için aşk, bir insanın uğruna bütün hayatını verebileceği, her şeyi göze alabileceği bir şeydi. evet. Ama hayatta da bir kere olurdu ancak.
Reklam
Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim. Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim, Sevişen yaramaz çocuklar gibi.
Sayfa 55 - YKYKitabı okudu
Ben bir zaman yanlışıyım Sen zamandan büyük güzellik...
Sayfa 16 - K.kKitabı okudu
Şiir, 14
Onun dolaştığı yollara yağmur yağmasın Yıllar sonra bulayım ayak izlerini Onun saçlarını yel savurmasın Dursun kıvrımları öyle, öptüğüm gibi. Nasıl unuturum ki gülüşü gül olanı Sevgilimdi, ya da ben öyle sanırdım O gitti, elimde bir çiçek dağınıklığı Bütün yolların ucunda kalakaldım. Deniz, ona çok sevdiğimi söyle Bir gün gelir de kıyına böyle durursa Sularını kollarım bil, o ak köpüklerinle Onu bir de benim için okşa...
Sayfa 217 - kırmızıkedi
Hypatia cinayeti
Bütün öyküler gibi bu öyküde de bir düş ve bir cinayet olmalıydı. Hypatia tarihte bilimsel araştırmalar yaptığı için ölüme mahkûm edilen ilk kadındı.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
"Ne Anlatayım Ben Sana?"
En çok söyledikleri cümle buydu."Öyle çok ki," demekti bu, "Öyle acı ki..."Baş ör­tüler indirilir, bacaklar bağdaştırılıp, gözler dalıp gider ve uzaklardan bir öykü başlatılırdı.Onlar Anadolu'nun anneleriy­di, bütün şehirlerin bütün gecekondularını sırtlarında taşıyan. Çaresiz­liğin ve eylemin becerikli kadınları...
Tanrısal duygular içindeydim Bütün Tanrısızlığımdan uzakta Bir kemiklerinin sertliğini aldım Bir teninin aklığını Sonra sıcaklığını dudaklarının Gel bak SANA BİR TANRI GETİRDİM Gel bak BİR TANRI YARATTIM SENDEN
Nogay bozkırları! Yüz yetmiş yıl, kıyılara inerken toprağını avuç avuç alıp titreyen dudaklarıyla öpen mazlum anaların; yerinden yurdundan atılan babaların "Aytır da ağlarım" diyen seslerini dinlesin. Onların sesinde sen vardın toprak! Onlar seni bırakmadılar, onlar senden kaçmadılar. Onlar yalnız sana, bir de Allah'a, bütün benlikleriyle bağlanıp yaşamak istediler. Yaşayamadılar. Yaşatılmadılar...
Türk ordusu! Sana bir şey söylemek isterim. Sana düşündüğünü söyleyecek olanın kim olduğunu bilmelisin...Türk ordusu sen bütün dünya ordularının önündesin ...sana büyük Türk ordusuna diyorum ki bunca uyutucu, bunca avutucu, bunca göz kamaştırıcı görünüşlere gözlerimizi aldırmaksızın silahlarımızı sıkı tutalım. Silahlarımızı büyük Türk ulusunu ezmek isteyenlerin gözlerine gezleyelim. Bunda amaç düşman olsun. Bu amaca giden kurşun Türk 'ün ülkü kurşunudur. Türk ordusu, ulusun ülküsüne kurban vermiş, kurban veren kahraman Türk ordusu ben sana söyledim, gidiş yolunu sana gösteriyorum,ülkü yönünü. Yürü. Türk ordusu buyruğum budur.
Sayfa 246 - İnkılapKitabı okudu
Bir sevgili bütün kalbi doldurmazsa sevgili olabilir mi?
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.