Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kaçık adam- Öğle öncesi aydınlığında bir fener yakan, pazar yerinde koşarken durmadan "Tanrıyı arıyorum! Tanrıyı arıyorum!" diye bağıran kaçık adamı duymadınız mı? Oradakilerin çoğu tanrıya inanmayanlar olduğu için onun böyle davranması büyük bir kahkahanın patlamasına yol açtı, onu kışkırttılar ."Ne, yolunu mu şaşırmış?" diye
Böyle güzel bir kıssa çok nadir okumuşumdur:))
Bir zavallı kuş tuzağa düşmüş,hile ile yakalanmıştı.Hilk bu ya, kuş dile gelmiş ve kendisini yakalayan avcıya, "Efendim,sen hayatında bir çok defa koyun ve sığır yemişsin,pek çok kerede de develer kurban etmişsindir.Sen onların etleriyle bile doyamamışken benimle hiç doyamazsın. Beni serbest bırakırsan sana üç öğüt veririm. Bu üç öğütten
Sayfa 90
Reklam
Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun
Mefhar - i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem Muhammed Mustafâ râ Salevât Allâh adın zikredelim evvela Vacib oldu cümle işte her kula Allâh adın her kim ol evvel anâ Her işi âsan eder Allâh anâ
Bu menkıbeyi her okuyuşumda kimyam bozulur... Okuyun!
Ebü'l-Leys Semerkandî hazretleri [kuddise sırruhû] anlatıyor: Bir defasında Bağdat'ın zenginleri Mekke'ye hacca gitmeye karar verdiler. Bağdat'ta fakir bir dokumacı vardı. O da hocaların Mekke'ye gideceğini duyunca kendi kendine şöyle dedi: "Ben de onlarla birlikte hacca giderim. Zenginlerin malı varsa,benim de
yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
hepsini okumayana da kazık girebilir, dikkat uzun alıntı.
PADİŞAHA GİREN KAZIK     Raviyan-ı ahbar ve nakılan-ı asar ve muhaddisan-ı rüzigar o güna rivayet ve bu tarz üzre hikayet ederler ki, çook eski zamanlarda, yeryüzünün bilinmedik bir yerinde, suları bol, dört yanı yol, kişileri erimli, toprağı verimli, halkı erdemli, yazarları görkemli bir ülke vardı. O ülkede her kişi salt kendi çıkarında olup,
Reklam
Tek bir soru. Sadece bir tane. Kayra sordu: “Nasılsın?” Bacaklarını iki kişilik salıncağa uzatıp sağ kolunu sırtını dayadığı demire yaslayıp sol kolunu da salıncağın kenarına koydu. Birkaç saniye çevreyi seyretti. Ve başladı konuşmaya. “Seni Kinyas en son Fransa’da görmüştüm. Paris’te. Ama Kayra, seni en son ne zaman gördüğümü
Sayfa 221Kitabı okudu
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
Bir defasında Kate sekiz ve ben beş yaşındayken kavga etmiş ve artık aynı odayı paylaşmak istemediğimiz kararına varmıştık. Ancak evimizin büyüklüğü ve diğer odada da Jesse’nin yaşadığı göz önüne alındığında gidecek başka yerimiz yoktu. O yüzden daha büyük ve akıllı olan Kate, odayı ikiye bölmeye karar verdi. "Hangi tarafı istiyorsun?"
Hayır. Sana Sadece Hayranlık Duyuyoruz.
“Annemi kaybettim” diye girdi söze. “Tek çocuktum. Ba­bamla baş başa kalmıştım. Babam beni çok seviyordu, hele an­nem öldükten sonra daha da bağlandık. Ta ki o güne kadar. Akşam eve geldi babam, bana sarılarak kucağına aldı ve öptü, ilk defa bu kadar fazla sarılıp öpüyordu. Babamın beni sevme­si hoşuma gidiyordu ancak altımda bir sertlik
Bu kısmı kesemezdim. Biraz uzun belki, okuyanlar atlayabilir. Ancak kitabı okumayanlarım bu alıntıyı okumasını şiddetle tavsiye ederim. Uykumu kaçırdı. -Sigma İnsan
Reklam
Vernon Enişte, "Onu aldığımızda, bütün bu saçmalıklara son vereceğimize yemin etmiştik," dedi, "onu bundan sıyıracağımıza! Sihirbazlık denen şeyden!" "Biliyordunuz öyleyse!" dedi Harry. "Sihirbaz olduğumu siz de biliyor muydunuz?" Petunia Teyze, ansızın, "Biliyorduk!" diye bağırdı.
Erling Fall ancak evine döndükten sonra, yüzyılın sonunda Paris'te karanlık bir kış akşamında böyle bir yazgıyla karşılaşmasına neyin yol açtığını doğru dürüst düşünme yürekliliğini gösterebildi ve kafasından geçenlerin verdiği gerginlikle, aklı başında sayılan biri olarak, önceden belirlenmiş yollardan geçerek sürdürmek ve bitirmek istediği
Zerrişte
“Yaz aşkına dair,” dediniz… İşte: çocukken Gayet afacan bir kedi sevdim ki elimden Bir dakka bırakmazdım; uyurken kucağımda Ruhumdaki şefkat Hep üstüne titrer; gece bazan yatağımda Birlikte uyurduk. Bırakıp mektebe gitsem Kalbimdeki özlem Mutlak beni dikkatsiz eder, “hey koca sersem!” İhtarı tokatlarla gürülderdi başımda. Ben körkütük âşık, Her
Sayfa 63 - TEVFİK FİKRET:
734 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.