Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Harry, Dumbledore'un gözlerinin bir anlığına onun ve Ron'un saklandığı köşeye doğru kaydığından neredeyse emindi. "Takdire şayan duygular," dedi Malfoy eğilerek. "Hepimiz senin... ee, nasıl desem... oldukça bireysel yönetim üslubunu özleyeceğiz, Albus. Ve arkandan gelen kişinin... ee... 'ölümleri' önleyeceğini umuyoruz."
Sayfa 244Kitabı okudu
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
1984
Okyanusya adında hayal ülkesinde geçen olayları anlatsa da yazarın aslında siyasi güçlerin halk üzerindeki etkisini , özgürlük, kısıtlama , insanlara verilmeyen değeri bu eserde bir kez daha anlıyoruz. Bireysel düşüncelerin olmadığı, özgürlüğün olmadığı insanların robot gibi hafızalarına işlenen kurallar ve yaşantılarına sürekli egemen olan isteği ile Parti gücü kendinde tutuyordur. Bu güçler Büyük Birader ve Parti mensuplarını hiç kimse görmemiş ama işyerlerinde , evlerinde sürekli gözetlenerek yaşamaya alıştırılmışlardır. Yaşadıkları psikolojik baskı ile mücadele ederken verilen kuralları harfiyen yerine getirmek zorunda kalıyorlardır. " Savaş Barıştır. Özgürlük Köleliktir. Cehalet Güçtür." 1984 ile işlenen korku politikası, halkın haklarını sürekli manipüle edilmesi ülkeyi yöneten güçlerin sürekli kendi kuralları ile insanlara akıl almaz yöntemler uygulamakta geri kalmayacaklarını ifade etmiş . Bu eseri okurken etkilenmemek elde değil , kurgusal olarak başarılı bulduğum bir eserdi . Yazarın dönemsel sorunları ve gelecekte yaşanılacak sorunları sezgileri ile eserinde dile getirmiş . İnsanların haklarını , özgürlük anlayışını, yönetim gücünün sarsıcı egemenliğini kurgusal ama gerçekçi yönlerini dile getirmekte ustaca davranmış . Dönemsel kitapları okumayı seviyorsanız bu eser içeriği mesajlar ile sizleri bekliyor olacaktır. Keyifli okumalar dilerim.
1984
1984
George Orwell
George Orwell
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,3bin okunma
Reklam
Bazı ülkeler beceriksiz liderler tarafından yönetiliyor, kültürel ve etnik olarak parçalanıyor, yönetim bozukluğu yaşıyor ve dünyadaki diğer ülkelerin istediği ürünleri ortaya koyamıyorlar. Eğitime yatırım yapmak yerine, kendi insanlarını korkutmak ve ayrıcalıklarını korumak için büyük ordular ve silahlara yatırım yapıyorlar. Kendi ülkelerinin sanayileşmesini hızlandırmak için altyapıya yatırım yapmıyorlar; yolsuzluğa batmış bir biçimde, kendilerini iktidarda tutmaya çalışıyorlar; iktidarları kişilerin bireysel üstünlüğüne ve liyakate değil, siyasal yozlaşmanın egemen olduğu bir düzene dayanıyor.
Görülebilen Kişi Olmanın Meziyeti
İşçilere yönetimden ne beklediklerini soracak olursanız, tutarlı, sağlam bir yönetim ve önderlik istediklerini söyleyeceklerdir. (...) Danışman Graham Cole'un incelemeleri de aynı sonuca varmaktadır. Cole bunun yanı sıra, işçilerin gereksinim duydukları şeyi bulamadıklarını da belirtiyor. Bu sorunu irdelemek için şu soruları cevaplandırmaya
Sayfa 165
Dışarıdan, Washington'daki politika yapıcılar umutsuzca temastan uzak görünüyor. Son bir buçuk haftadır Kongre'ye hakim olan konu, ana şirketi ByteDance uygulamayı bir ABD kuruluşuna satmadığı sürece TikTok'u yasaklamak. Bu hareketi emreden bir yasa tasarısı geçen hafta ezici bir çoğunlukla Temsilciler Meclisi'nden geçti ve
Devlet yöneticilerinin savurgan olması ve zenginliğe kapılması durumunda yönetimlerinin de çökeceğini vurgular. İbni haldun yönetimlerin ve devletlerin çöküş işaretlerini ise şöyle sıralar: -Yöneticilerin aykırı seslere tahammülü olmaması baskı ve şiddeti yönetim biçimi olarak görmesi -etrafında toplananlara devlet kademelerine getirmesi (ehil olmayana iş verilmesi) -Yöneticilerin bireysel zenginleşmeye gitmesi -Vergilerin yükseltilmesi, keyfi uygulamalar yapılması -Ekonomiyi bozmak, halka haksız işler yüklemek ve haksız çalışmaya zorlamak.
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Kitap, yıllar içerisinde gelişen ve farklı dönemlerde farklı görüntüler alabilen yönetim stratejilerinin, toplumsal uzlaşıların, dijitalleşmiş bir dünyada nasıl işlediğini ve bireysel olarak bu işlenişe nasıl katıldığımızı anlatmakta; bize böyle bir dünyada temel hak ve özgürlüklerimizin tehdit altında olabileceğini hatırlatmaktadır.
Enfokrasi
EnfokrasiByung-Chul Han · Ketebe Yayınevi · 2022171 okunma
Devlet kapitalizmi başlıklı makale
1)Devlet Kapitalizmi kapitalist üretimin tarihsel eğilimi mi? Marx kapitalizmin yasalarını değiştirmeden özel sermaye gibi işleyen bir devlet sermayesinin varlığından söz etse de (Kapital II, 90), görünüşe bakılırsa, Kapital devlet kapitalizmine doğrudan göndermede bulunmuyor gibiydi. Bununla birlikte Marx'ın ve Engels'in devlet
Yordam KitapKitabı okudu
“ En büyük bireysel mutluluk toplamını millete en az bedeli ödeterek yaratacak yönetim şeklini keşfedenler, çağların minnettarlığını hak ederler."
İşçi, ancak kendi bireysel çalışma durumuyla ve işletmenin tümüyle ilgili kararlarda etkili olabilirse, etkin, ilgili ve sorumlu biri hâline gelebilir. İşçi ancak sermaye tarafından kullanılmazsa, buyruk altında olmazsa, aksine sermayeyi kullanan sorumlu bir özne hâline gelirse, işçinin çalışmaya yabancılaşması aşılabilir. Burada can alıcı nokta, üretim araçlarının sahipliği değil, yönetime ve karar almaya katılımdır. Siyaset alanında olduğu gibi, burada da sorun, merkezî planlamanın ve liderliğin bulunmadığı başıbozuk bir ortamın oluşması tehlikesinden kaçınmaktır; ama merkezileşmiş otoriter yönetim ile plansız, eş güdümsüz işçi yönetimi arasında bir ikileme düşmek gerekmez. Sorunun yanıtı, merkezilik ile ademimerkeziliği iyi harmalanmak, yukarıdan aşağıya karar akışı ile aşağıdan yukarıya karar akışi arasında bir sentez yapmaktır.
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
İstersek, seçilebilirlik sınırına ilişkin tarihlerin önemli olduğunu kabul edebiliriz. Aynı yaş grubunda doğum tarihlerindeki aylara göre sınıflandırılmış iki, hatta üç ayrı hokey ligi kurabiliriz. Oyuncuların ayrı ayrı rotalarda ilerlemesine izin verip, all-star takımlarını da buna göre seçebiliriz. Yılın sonunda doğmuş olan bütün Çek ve Kanadalı sporculara adilce şans tanınsaydı, Çek ve Kanada ulusal takımları iki kat daha fazla sporcu arasından seçim yapabilirdi. Okullar da aynı şeyi yapabilirdi. İlk ve orta dereceli okullar Ocak’tan Nisan’a kadar doğmuş olanları bir sınıfa, Mayıs’tan Eylül’e kadar doğmuş olanları bir diğer sınıfa ve Eylül’den Aralık’a kadar doğmuş olanları da üçüncü bir sınıfa yerleştirebilirlerdi. Öğrencilerin kendileriyle aynı düzeydeki öğrencilerle birlikte eğitim almalarına ve kendileriyle aynı düzeydeki öğrencilerle rekabet etmelerine izin verebilirlerdi. Bu yönetim açısından bir parça daha karmaşık olabilirdi. Ancak maliyeti bu kadar fazla olmazdı ve hiçbir suçları olmaksızın eğitim sistemi tarafından büyük bir dezavantajla karşı karşıya bırakılanlar için koşullar eşitlenebilirdi. Bir diğer deyişle, sadece sporda değil, daha ciddi sonuçların yaşandığı diğer alanlarda da başarı mekanizmasını kolayca kontrol edebilirdik. Oysa edemiyoruz. Neden? Çünkü başarının bireysel üstünlüğün basit bir işlevi olduğuna ve hepimizin yetiştiği dünyanın ve toplum olarak yazdığımız kuralların hiçbir öneminin olmadığına ilişkin fikre yapışıp kalıyoruz.
İnsanlar topluluk içinde yaşamayı çıkarlarına uygun bulurlar ama istekleri bireysel kalır. İşte toplumsal yaşayışın güçlükleri ve yönetim gereksinimi buradan doğar.
Sayfa 127Kitabı okudu
“Platon'a göre devlet bir ereği olan, onu gerçekleştirmekle yükümlü kuruluştur. Devletin amacı bireysel değil toplumsal mutluluğu sağlamaktır. Bunu başarabilmek için de, genel gereksinimlere dayanan, üç temel görevi vardır: Eğitim, savunma ve yönetim.”
Sayfa 10 - Halk KitabeviKitabı okudu
Bilimsel bir toplumun belirli birtakım koşullar sağlandıktan sonra kalıcı olabileceği sonucuna varıyorum. Bu koşullardan ilki tüm dünyada orduları tekeline almış ve böylelikle de barışı uygulatabilen tek bir yönetim olmasıdır. İkincisi refahın, dünyanın bir kısmı, diğer bir kısmına baktığında hiçbir kıskançlık oluşmayacak şekilde genel olarak yaygınlaştırılmasıdır. Üçüncüsü (ikincisinin gerçekleştirildiği varsayımına dayanarak) dünya nüfusunun sabit ya da aşağı yukarı sabit kalacağı şekilde doğum oranlarının her yerde düşmesidir. Dördüncü koşul ise hem iş hem de oyun alanında bireysel inisiyatifin sağlanması ve gerekli siyasi ve ekonomik çerçevenin korunmasıyla uyumlu gücün büyük oranda yayılmasıdır.
Sayfa 265Kitabı okudu
596 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.