Bu kitabın neden bu kadar övüldüğünü ve okunduğu anlamadım.. Dili sade pek bi edebi yönünü de göremedim ama bu kitabı öne çıkartan bir özelliğini buldum ermeni soykırımını türklerin yaptığını söylemesi..!
Kitaptan bir alıntıyı paylaşmak istiyorum:
*
Babannem sırrını kimseye söylemememi istemişti, ben de söylemedim; bir kişi hariç.Ağabeyime anlattım, inanmadı. Bunun üzerine eski nüfus cüzdanındaki “mühtedi” yazısını gösterdim. Şaşkınlık ve öfkeyle doldu yüzü. Beni çok üzen ve ilişkimizin soğumasına yol açan bir söz söyledi.
“Demek ki bizim de kanımız pismiş.”
“Ne diyorsun sen?” dedim. “Babaannem, babam, sen, ben. Biz buyuz. Ne demek kanımız pis? Pis kan olur mu?”
“Asala bizim ne kadar çok diplomatımızı öldürdü!” dedi. “Hiç gazete okumuyor musun? Şimdi de dünyadaki bütün Ermeniler bize karşı savaşıyorlar.”
“Babaannemin terör örgütüyle ne ilgisi var?”
“Babaannemin demedim.”
“Ama babaannem Ermeni, dolayısıyla biz de yarı Ermeni’yiz. Artık bunu kafana soksan iyi olur.”
Çok öfkelendiğim için özellikle damarına basıyordum.
“Neyse” dedi. “Senden ricam bunu kimseye söylememen. Ağzını sıkı tut lütfen. Çünkü bende Ermeni kanı olduğu ortaya çıkarsa orduda yükselemem, terfi alamam, general olamam, hatta belki binbaşılıktan emekli edilirim, geleceğim mahvolur. Sen hiç Ermeni bir general gördün mü?”
“Pis kan sözünü geri alırsan susarım” dedim.
Bir daha bu konuyu açmamam şartıyla sözünü geri aldı. Ve o günden sonra, düğünü, oğlunun sünneti gibi zoraki bir iki buluşmanın dışında hiç görüşmedik."