Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz ruh sağlığı çalışanları yalnızca danışanlarımızın karşısında mesleki rolümüzle varız. Onun dışındaki hayatımızda bizler de travmalarıyla, çocukluk hüzünleriyle ve aslında tüm acizliğiyle birer insanız.
Jasper Gwyn bizim kişi değil, hikaye olduğumuzu öğretti bana. Kim bilir hangi serüvene dalmış bir insan olduğumuzu düşünürüz, bu çok basit bir serüven de olabilir ama asıl anlamamız gereken yalnızca o kişi değil, tüm hikâye olduğumuzdur. O kişinin yürüdüğü ormanız, onu aldatan kötü insanız, çevresindeki karmaşayız, geçen tüm insanlarız, nesnelerin rengiyiz, gürültüleriz. Anlayabiliyor musunuz? Biz birçok şeyizdir. Biz, her şeyle bir arada birçok şeyizdir.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
“Yarın! Yarın! Yarın!Nice yıllar yarınınla hapsettin bizi ey İbrahim’in Tanrı’sı.Peki, ama bu yarın dediğin ne zamandır?Ne de olsa insanız biz, dayanma gücümüz bu kadar!”
Sayfa 35
Yüzsüzlüğün bu kadarına pes doğrusu Haydi biraz eğin başınızı Bizden af dileyin Kederimizi anlayın artık Saygı gösterin sevgimize Belki sizi affedebiliriz Ne de olsa insanız biz de Bir zayıf tarafımız vardır
'Ama sevmeyi, nasıl sevileceğini bilmiyordum... Dinleyin, bizler insanız. Dinleyin, biz sevmeye eğilimliyiz. Sevgi burada, ama nasıl seveceğimizin öğretilmesi gerekiyor. Dik durmak istiyoruz, yürümek istiyoruz, ama birinin bize azıcık yardım etmesi gerekiyor; elimizden tutmak, dengemizi sağlamak, yol göstermek, düşünce de kucaklayıp kaldırmak için. Dinleyin, biz düşeriz. Sevgi yakınlarda, ama onu öğrenmemiz gerek - biçimlerini, olasılıklarını. Kendime, kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrettim, fakat nasıl sevileceğini kendime öğretemem.'
Sayfa 175Kitabı okudu
"... gerçekten de kim olduğum, nereden geldiğim hiç o kadar mühim değil. Aynı şekilde de senin kim olduğun da, nereden geldiğin de hiç Mühim değil... çoban da, öbürleri de... İnsanız, anlıyor musun, İnsanız biz! Yaşamak için dünyaya geldiğimiz gelmiyor aklımıza Merak, hiç kurtulamadığımız merak bunu unutturuyor bize."
Sayfa 70 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlığın saltanatı sona eriyor.
...Ancak insan mızrağı yapıyor, ateşi buluyor, ata hükmediyor. Doğal seleksiyonda en güçsüzlerden en güçlü konuma taşıyor kendini ve hem doğaya hem de tüm canlılara hükmetme noktasına gelebiliyor. Üstelik durmuyor da. Doğanın içindeki var olma savaşının ötesine geçiyor. Giyinmek için timsahı, fildişi bileklik takabilmek için fili, kıçını silmek için ağacı, farklı bir içecek üretmek için nehirleri yok etmekten çekinmeyen bir insanlık çıkıyor ortaya. Bu açıdan baktığında insanoğlunun sınırlarını ne kadar da şımarıkça aştığını görebilirsin. Bizim idealar dünyamız için sorun yok ama unutmamak lazım ki doğa da var olmaya devam etmek istiyor. Tüm renkleriyle, zenginlikleriyle yaşamak istiyor doğa. İnsanoğlu canlılara hükmetme gücüne erişse bile hiyerarşik sıralamada bizim üzerimizde bir doğa var. Hatta üzerimizde ya da altımızda da değil, biz onun bir parçasıyız aslında. Ancak düzeni allak bullak ettik. Suyumuzu sağlayan nehirleri kuruttuk, yağmuru getirecek ağaçları kestik. Çılgınlık öyle bir hale geldi ki yaşamsal ihtiyaçlarımızı yok eden suni ihtiyaçlar yarattık. Bugün yeniden yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için başa dönüyoruz. İnsanlığın saltanatı sona eriyor."
Çiçeklere dokunalım, düşlerimizi onlara anlatalım, hatta sırf kendimizden bahsetmeyip onları da anlamaya çalışalım isterdim. Bir çiçeğin derdi küçümsenecek şey mi? Onu koparan ya da ezip geçen insanlar varken... Dertleşip onlara güzelliklerini hatırlatalım isterdim. Bir çiçeği, onu koparmayacağına inandırmak marifetli iştir. Biz de insanız sonuçta; çiçeklerin güvenini kazanmak mecburiyetindeyiz. Biz de insanız ama onlara çiçek gibi arkadaşlar olabiliriz.
"Babam bana her zaman hayatın seçimlerden ibaret olduğunu söylerdi; bazılarını yapmak imkansızdır, bazıları ise pişman olarak yaşarız. Ama sonuçta biz insanız, hata yapmak için doğduk. İnsanlar hatalıdır, hem iyiyiz, hem de kötüyüz; mükemmel bir yin ve yang."
Reklam
Öfke güzeldir,"" dedi Hoca, “"insanın yüreğini temizler. Ama sen gene de öfkelenmeyeceksin, öfkelenmek Allahm hakkıdır, çünkü o her şeye kadirdir. Biz neyimize öfkeleneceğiz ki, biz insanız. Daha bir kertenkele gibi sürünüyoruz. En küçük bir başkaldırmayı bile öğrenemedik."""
Yapı Kredi Yayınları
Öfke güzeldir, insanın yüreğini temizler. Ama sen gene de öfkelenmeyeceksin, öfkelenmek Allah'ın hakkıdır, çünkü o her şeye kadirdir. Biz neyimize öfkeleneceğiz ki, biz insanız. Daha bir kertenkele gibi sürünüyoruz. En küçük bir başkaldırmayı bile öğrenemedik.
Sayfa 350Kitabı okudu
İnsan her zaman insandır. Biz de insanız. Ve kendimi bildim bileli, ne zaman eğilip baksam, içimde yalnız kendimi buldum.
Saadet asrından bir misal Bazen de çok çetrefilli anlar olur. Zihinler karmaşıktır. Neyi nasıl yapacağımızı kestiremeyiz. Sanki üzerimize ölü toprağı serpilmiş de hissiz hareketsiz dururuz. Bu durum, sahabe-i kiramdan olan muhterem zatlar için de aynıdır. Neticede insanız. Hani, müşriklerle Hudeybiye Antlaşması imzalandığında, Peygamber
1.250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.