Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nijerya'da Danimarkalıların karikatürlerini kınayan Müslüman protestocular birkaç Hristiyan kilisesini ateşe verdi ve sokaklardaki Hristiyanlara (siyah Nijeryalılara) saldırmak ve öldürmek için pala kullandı. Bir Hristiyan (siyah Nijeryalı) bir araba lastiğinin içine tıkıldı, üzerine benzin dökülüp tutuşturuldu. İngiltere'de taşıdıkları pankartların üzerinde şiddet içerikli ifadeler bulunan göstericiler fotoğraflandı: "İslam'a hakaret edenleri katledin", "İslam'la alay edenleri doğrayın", "Avrupa bunun bedelini ödeyeceksin: Yıkım başlamak üzere" ve görünüşe göre ironisiz olarak, "İslam vahşi bir dindir diyenlerin kafasını kesin." Talih eseri, politik liderlerimiz bize İslam'ın bir barış ve merhamet dini olduğunu hatırlatmak için hazırdılar.
Sayfa 52 - Bölüm 1 - İnançsızlığa Derinden İnanan Bir İnançsız, Hak Edilmeyen SaygıKitabı okuyor
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
Reklam
Atsız Yeniden Mahkemede: “Konuşmalar” yazısına karşı tepkiler resmî makamlar üzerinde de tesirini göstermiş ve Atsız ile derginin sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek hakkında dava açılmıştır. Bunun üzerine Atsız, yazının üçüncü bölümünde şunları yazar: "Memleketi parçalamak isteyen, Kürt devleti kurmak için Kürtçülük yapmak isteyenlere
192 syf.
6/10 puan verdi
East Blue Sezonu İnceleme
Bu incelemede East Blue sezonu yani ilk 12 cilt hakkında konuşacağım. One Piece'ye giriş denilebilecek bu kısım, hikayenin en basit ve çocukça yerleri olsa da ana karakterlerin ve motivasyonlarının anlatılması One Piece fanlarının gönlünde taht kurmasını sağlamıştır. One Piece bir yolculuk hikayesidir ve East Blue hem karakterlerin hem de
One Piece 12. Cilt
One Piece 12. CiltEiiçiro Oda · Gerekli Şeyler Yayınları · 2013199 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
Yazıldığı zamana göre üstün özellikler taşıyan bir eser olduğunu düşünüyorum baskıcı bir devlet ve baskı uyguladıkları insanların konu edildiği bir eser bu eserde yasaklar ve insanların düşünceleri yaptıkları çeşitli olay örgüleri ve ruhsal karakter analizleri ile bize yansıtılmaya çalışılmış. Zamanımız için de geçerliliğini koruyan düşüncelere rastlayıp iç dünyanızda beyin fırtınası estirmeye hazırsanız kaçırmayın.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,8bin okunma
Bize göre insan, kendisine tecelli ettiğinde Hakkın aynasında kendisinden ve makamın­dan başkasını göremez. İnsan, var olanlardan biridir ve oluş, Hakkın nurunda karanlıktır. Dolayısıyla insan, ancak kendi karanlığını görebi­lir. Çünkü bir şeyin yüzü, onun zatı ve hakikati demektir.
Reklam
Kodaman Besleme Düzeni Alçak ve Rezil Bir Düzendir
Türk'ün Erdemli Cumhuriyeti İnsanlığın yeni anası olacak çocuklar büyüyor Anadolu'da. O çocukların memesini kesmeye kalktılar. Meme Anadolu da topraktı.
''Bana göre, bir şeyin değerini sonradan anlamak faydasız bir beceridir. Bizler, hepimiz, hayatlarımızda sayısız koşullar sonucunda bir yerlere geliriz ve eğer hayatta olduğumuz yeri beğenmiyorsak ilerlemek, seçtiğimiz yol bize uymuyorsa başkasını bulmak ve hakikaten yaşamımızın rotası buysa onun üzerinden mutlulukla yol almak hepimizin sorumluluğudur. Geçmişimizde yaşanan en kötü şeyleri dahi değiştirmek, şimdi olduğumuz kişiyi temelinden değiştirmek demektir ve bana kalırsa bunun iyi mi kötü mü olduğunu tahmin etmek imkansızdır.”
Sayfa 188 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Ayna çalışması çok etkili oluyor. Çocukluğumuzda aldığımız olumsuz mesajlar ya gözlerimizin içine bakılarak ya da bize suçlayıcı parmak uzatılarak verildi. Bugün çoğumuz aynaya bakınca kendimiz hakkında olumsuz bir özellik görüyoruz. Ya görünüşümüzü beğenmiyoruz ya da bir şey için kendimizi suçluyoruz. Aynada gözlerinizin içine bakmak ve kendinizle ilgili olumlu bir açıklamada bulunmak, bana göre, olumlu düşünce ifadeleriyle sonuca ulaşmak için en çabuk yol.
Altın KitaplarKitabı okuyor
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce senin içinde erdeme ve kendine hâkim olabilmeye doğuştan yatkınsın. Eğer bunlardan uzaklaştıysan bunun sebebi kalıtımsal bir bozukluk değil yanlış şeylerle ve yanlış fikirlerle beslediğin taraflarındır. Seneca'nın da dediği gibi, felsefe tüm bunları üzerinden kazıyıp atabilecek ve gerçek kimliğimize dönmemizde bize
Stoacının Günlüğü
Stoacının GünlüğüRyan Holiday · Pegasus Yayınları · 2021444 okunma
Reklam
Alışkanlıklarımız
İngiltere'de yapılan deneysel bir çalışma, bize amaca yönelik ve alışkanlığa dayalı davranışlar konusunda önemli bilgiler sunuyor. Bu çalışmanın ve onu takip eden diğer çalışmaların vardığı ortak nokta, alışkanlıkların gösterilen davranışlardan sonra ortaya çıkan sonuçlara göre değil, bu davranışların ortaya çıktığı ortama göre tekrarlandığı şeklindedir. Bir başka deyişle alışkanlıklarımızı, alıştıgımız davranışların sonucunda ne elde ettiğimizi ya da edemediğimizi değerlendirerek edinmiyor, aynı koşullarla ya da aynı ortamla karşılaştığımızda yine aynı davranışları sergiliyoruz.
Sayfa 170 - Mundi Kitap
Yaşam koçları bize kendimize ne kadar hakim olabilirsek o kadar başarı kazanacağımızı müjdeler. Koçlara göre işin sırrı kendimizi ne kadar düzenleyebildiğimizdedir. Tuhaf olan şu ki seçimler dünyasında hayatımızı yönetmek üzere yine otoriteye bel bağlamış ve bir koçtan medet ummuşuzdur! Bu tuhaf oyunda, koçlar koyunlara hizmet eder.
Sayfa 87 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
TOPLUMA “YABANCI”
Toplumun bize ezberlettiği, bizim de kendimizi ezberlemek zorunda hissettiğimiz toplumsal kurallar, normlar, kalıplar, baskılar hatta duygular bile vardır. Bir durum veya olayla karşılaştığımızda bu norm ve kalıplara uygun davranmalıyız, duygularımız bile belirlenen şekilde olmalıdır. Cenaze de ağlamamız, düğünde kahkahalar atmamız, ani durumlar
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,6bin okunma
Bir işaret verirmişçesine, kasabanın kimsesizi oturduğumuz masanın yakınına geldi, dev çöp kutusunun başına gidip içini karıştırmaya başladı. Üçümüz birden ilgiyle onu izledik, oysa eskiden olsa hepimiz onu görmezden gelirdik herhalde. Zengin baba cüzdanından bir dolar çıkararak ihtiyara uzattı. Parayı görür görmez bize doğru seğirten yalnız adam doları aldı, yerlere kadar eğilerek zengin babaya teşekkür etti ve sevinçle oradan uzaklaştı. “Onun da yanımda çalışanların çoğundan pek farkı yok. ‘Benim parayla işim olmaz,’ diyen o kadar çok kimseyle karşılaştım. Yine de günde sekiz saat çalışmadan edemezler. Bu gerçeği reddetmektir. Eğer parayla işleri olmasaydı, çalışırlar mıydı? Bövlcleri parayı istifleyenlere göre daha da ruhsal hastalıklıdır.”
Geceleyin uykusunda düş gören kişi kendi kendisinin gölgesindedir, der Bachelard, oysa hülyaya dalan kişi basbayağı mevcuttur, düşün -nesnesi değil- öznesidir, hava nasıl olursa olsun, güneş altında duran biridir. Bachelard kabusları, gece dökülen soğuk terleri, geceleyin yaşanan çarpışmaları, uyanınca bastırdığımız şeyleri Freud’a havale eder. Gece görülen düşler bize ait değildir, der Bachelard; bu düşlerin imgelerini bir türlü yakalayamayız. Oysa hülya “gerilimsiz bir farkındalık içinde” kendiliğinden doğar. “Keyif veren bir imgedir” o, çünkü “bütün sorumlulukları geride bırakarak” kendimiz yaratmışızdır onu. Bachelard’a göre, hülya yoksa selamet de yoktur. Hülyanın verdiği “özgün huzur”, asli münferit güç yoksa, gündelik şiir de yoktur.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.