Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Platon mu? Ama neden Theaitetos değil? Tarih bazen işte böyle adaletsizdir ve kendinden sonrakilerin övgüsünü toplayanlar her zaman kâşifler değillerdir. Atinalı filozofun beş cismin keşfiyle hiçbir ilgisi bulunmuyor, fakat kendisi evrenin elementleriyle ilgili bir teorisiyle bu cisimleri meşhur ediyor: Ateş dörtyüzlüyle, toprak altıyüzlüyle, hava sekizyüzlüyle ve su ise yirmiyüzlüyle ilişkili. Platon, onikiyüzlünün beşgen yüzeylerinin Evrenin şekliyle bir ilgisi olduğunu varsayıyor. Bilim bu teoriyi çok uzun zaman önce bir kenara bıraktı fakat yine de beş düzgün çokyüzlü hâlâ Platon ile ilişkilendiriliyor.
Reklam
254 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Şimdi millet Hügnoların ya da İngilizlerin yazdığı kışkırtıcı kitapları okuyor. Bir de, her bir şeyin tartışma konusu yapıldığı makaleler ya da sözümona dev bilim kitapları yazıyorlar. Şimdiye kadar her bilinen yanlışmış, birdenbire bambaşka olmalıymış her şey. Şimdi bir bardak suda, eskiden görülmeyen küçücük hayvancıklar yüzüyormuş; frengi
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 198721,8bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Geçtiğimiz haftalarda prömiyerini Netflix'te yapan Üç Cisim Problemi, kısa sürede en çok dikkat çeken bilimkurgu dizisi olmayı başardı. VR gözlükleri, nanomateryal teknolojisi, kuantum fiziği, proton çekirdeğinden geliştirilen casus sophon'lar derken konu bir hayli derinleşti ve nitelikli izleyicileri içine çekmeyi başardı. Bense, her
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim ProblemiCixin Liu · İthaki Yayınları · 2020930 okunma
Teknolojinin aksine bilim sağduyuya zorbalık eder. İşte gözde bir örnek: Bir bardak su içtiğiniz her seferinde, kuvvetli bir ihtimalle Oliver Cromwell'in mesanesinden geçmiş en az bir molekülü bünyenize katmış olacaksınız. Bu sadece temel olasılık teorisidir. Bir bardaktaki moleküllerin sayısı, dünyada doldurulan bardakların sayısından oldukça fazladır. Bu yüzden ne zaman dolu bir bardak su alsak, dünyada var olan suyun moleküllerinin oldukça büyük bir oranına bakıyoruzdur. Tabii ki Cromwell veya mesane ile ilgili özel bir durum yoktur. Tam şu anda, uzun cycad ağacının yanında duran, soldan üçüncü otçul kertenkelenin dışarı saldığı bir azot atomunu solumadınız mı? Böyle bir varsayımın doğru olma ihtimaliyle kalmayıp, bunun neden olduğunu anlayabilecek kadar ayrıcalıklı olduğunuz bu dünyada yaşamaktan mutlu değil misiniz? Ve bunu etraftaki insanların birine, sizin fikriniz veya inancınız olarak değil fakat gerçekte olan şeyler olarak anlattığınızda, ve o insanlar mantığınızı anladıklarında, kendilerini kabul etmek zorunda hissedecekler mi? Belki de bu, Carl Sagan'ın Şeytanla Kafayı Bozmuş Dünya: Karanlıktaki Bir Mum Olarak Bilim isimli kitabını yazmasını sağlayan güdüyü anlatırken kastettiği şeyle aynı görüş açısıydı: "Bilimi anlatmamak bana ters gelir. Aşık olduğunuzda bunu dünyaya haykırmak istersiniz. Bu kitap benim bilimle ömür boyu yaşadığım aşk macerasını yansıtan kişisel bir beyanattır."
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
Reklam
Mustafa inan
Mustafa Hoca çok devirler görmüştü. Hürriyet ve aydınlıkla birlikte her türlü fırsatçılığın da ortaya çıkmasından korkuyordu. Herkesin eşit olduğu düşüncesinin hemen istismar edilmesinden korkuyordu. Mehmet Akif gibi, “bilenle bilmeyenin elbette bir olamayacağını” düşünüyordu; eşitlik demek, bu demek değildi. Mustafa İnan tarih okumaya düşkündü: sokağa dökülen her insanın bu işlerin bilincinde olduğundan haklı olarak kuşku duyuyordu. Türk milleti Tanzimat’tan beri böyle nice heyecan yaşamıştı; kaç kere, işte hürriyet geldi diye sevinmişti. (…) (Ancak) hürriyetle birlikte akıl da gelmeliydi, huzur da gelmeliydi, bilim de gelmeliydi; evet çalışma gelmeliydi, yeni ve aydınlık bir düzen gelmeliydi. Hürriyet neden durmadan gelmek zorunda kalıyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Bu hürriyet neden ikide birde geliyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Hürriyet, düşünmesini bilenlerle birlikte gelmeliydi.
Sayfa 225 - İletişim yayınları 67. BaskıKitabı okudu
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
Mustafa Hoca çok devirler görmüştü. Hürriyet ve aydınlıkla birlikte her türlü fırsatçılığın da ortaya çıkmasından korkuyordu. Herkesin eşit olduğu düşüncesinin hemen istismar edilmesinden korkuyordu. Mehmet Akif gibi, “bilenle bilmeyenin elbette bir olamayacağını” düşünüyordu; eşitlik demek, bu demek değildi. Mustafa İnan tarih okumaya düşkündü: sokağa dökülen her insanın bu işlerin bilincinde olduğundan haklı olarak kuşku duyuyordu. Türk milleti Tanzimat’tan beri böyle nice heyecan yaşamıştı; kaç kere, işte hürriyet geldi diye sevinmişti. (…) (Ancak) hürriyetle birlikte akıl da gelmeliydi, huzur da gelmeliydi, bilim de gelmeliydi; evet çalışma gelmeliydi, yeni ve aydınlık bir düzen gelmeliydi. Hürriyet neden durmadan gelmek zorunda kalıyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Bu hürriyet neden ikide birde geliyordu? Bunun üzerinde düşünülmeliydi. Hürriyet, düşünmesini bilenlerle birlikte gelmeliydi.
Sayfa 225Kitabı okudu
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
*spoiler* "Uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur. Filmleri, bilim kurgu romanları... Arthur C. Clarke, Tanrıların Arabaları... Ya burada olmam inanılmaz bir şey yani! Space Odyssey!" diyor ve başlıyorum. Sevgili İthaki yayınları, Tanrılar belanızı versin, saygılar. Birinci sayfa, birinci paragraf yazım yanlışları başlıyor.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,435 okunma
Fermi, "Eğer oradalarsa burada neden değiller?" diye sormuştu. Bulmacanın yanıtı şudur: onlar orada değiller. Fakat bu çok daha önemli bir soru doğuruyor, bu da "Yalnız mıyız?" değil, "Neden yalnızız?" sorusu. Eğer onlar orada değilse biz neden buradayız? Hem mekânda hem de zamanda, Evrendeki yerimizle ilgili özel olan ve Galaksideki tek teknolojik medeniyetin oluşumuna izin veren şey nedir? İşte bu, kitabın geri kalanının konusu -neden böyle sorular sormak üzere burada olduğumuz.
Felsefe işin şamatası. Asıl hakikat bilimdedir. Küçümsemiyorum felsefeyi. Lakin hayatı sadece felsefeye entegre etmiş insanlar saçma sapan bir melankoliye sürüklenip duruyorlar. Ve sonrada oturup niçin böyle sanrılı bir hayat yaşıyoruz diye soruyorlar Tanrı'ya. Oysa cevap çok basit. Kendinizi başka insanların düşünce alemlerine hapsediyorsunuz. Rasyonalistler, Empiristler, Sansüalistler, Pozitivistler, Materyalistler, Varoluşçular, Nihilistler, İdelaistler, Realistler, Pragmatistler... Böyle de devam eder. Unutmayın. İnsan zihinleri evren ahlakı değildir. Doğru olan doğadadır. Ve insana verilen akıl hakikatı görmeyi sağlar. İşte bu hakikat bilimdir. Değişken olabilir ancak değişkenlikle kesinliğe ulaşır. Matematik yanılmaz, fizik matematiğin işleyişini belirler. Doğa bize ahlak ilkesini öğretirken bilim bunun nasıl olduğunu gösterir. İşte bu insanı karamsarlığa, melankoliye, sanrılara iten felsefeden daha iyidir. Felsefe bilim olmadan karanlık bir kuyudan farksızdır. Bilim o kuyuyu aydınlatan ışık kaynağıdır.
Önsöz
Elinizdeki kitap toplumsal Bilinçdışının süregiden mutasyonunu araştırıyor. Şu an bulunduğumuz noktadan, yani virüs salgını ve kapitalizmin felaketler doğuran çöküşünün damgasını vurduğu tarihsel eşikten gözlem yapıyorum. Bu eşikten bakınca, ufukta kaosu, tükenmişliği ve yokoluş eğilimini görebiliyoruz. Bu mutasyonun mükemmel bir özetini sunan
Sayfa 9 - Otonom Yayıncılık -1. Basım Şubat 2022, İstanbul - Kitabın Özgün Adı : The Third Unconscious - The Psycho-sphere in the Viral Age
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.