Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öbür insanlar gibi yaşamak ... " bu ne kadar güzel ve iyi bir şeydi. Öbür insanlar ... ___
Sayfa 17 - Abdullah Efendi nin RüyalarıKitabı okudu
"Güzel hayat isteyen, güzel insan biriktirsin."
"Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır. Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar."
Reklam
Okumadan geçme!
İnsanlar en özel anlarını paylaşmaktan çekinmiyorlar. Bir bayan daha nikâhlısı olmayan bir erkeğin, diz çöküp kendisine evlilik teklifi yapmasını sosyal medya üzerinden binlerce kişinin beğenisine sunabiliyor. Bir erkek; helali olmayan bir hanıma evlilik teklifi yapıp, kendisine sarılıp öpmesini hiç çekinmeden, hiç kıskanmadan, sosyal medya üzerinden paylaşabiliyor. Evlenmeyi düşündüğü bir bayanın kendisi ile olan samimi görüntüsüne başka kişileri de şahit edebiliyor. Düğünler de ise yapılan dua aynen şöyle: "Allah'ım, bu iki evladımıza Hz. Ali ile Hz. Fâtıma gibi bir saadet ver." Bu iki güzel çift sadece dualarımızda geçmektedir. Ne evlilik teklifinlerinde ne nişanlarda ne de düğünlerimizde hiç örnek almıyoruz; ne gariptir ki, istediğimiz onlar gibi bir aile yaşantısı.
Sayfa 27 - Evlilik TeklifleriKitabı okudu
hey 1K’da dolaşan okur :) okumadan geçersen ziyandasın……
Evrenin Hakiminin, en güzel ve en hassas yarattığı insan için dünyaya serptiği ikramlar az mıdır? Yaratıcımız, kendi sanat eseri olan insanın iyiliğini, anne babanın evladı için istemesinden az mı istiyor? İnsan daha bilgili ve ahlaklı olsa, İlahi sanatın parlaklığını ilan etmeyecek midir? İnsan meşru kazançlar elde edip fakirlerin yardımına
Adam bir başkasıyla evlenir, kadın da intihar etmeyi kafaya koyar. Bu fikri geceler boyu iyice düşünür. Bir gece "Farz edelim intihar ettim." diye mırıldanır kendi kendine. "Ama benim intiharımdan sonra yaşamak yine de güzel olabilir. Ne de olsa güneş yine parlayacak, deniz suyu yine serinletecek, insanlar hala bir şeyler yapıyor olacaklar." Böylece kadın başkalarını sevmenin de mümkün olduğunu anlar ve intihardan vazgeçer. Kadının korktuğu ya da üşendiği için değil de olumlu nedenlerden dolayı vazgeçtiğini varsayarsak, içine düştüğü bu ikilem ona yeni bir özgürlük aşılamıştır. Ruhunun adama delicesine aşık olan kısmı intihar etti diyebiliriz fakat diğer kısımlar yepyeni bir canlılığa kavuşmuştur.
Sayfa 160 - Kuraldışı pdf
Reklam
Okuduğum en güzel kitap diyebilirim.
İnsanlar, “her şey geçer,” derler, fakat bu dehşet verici bayağılığın menzillini kaç kişi kavrar? Kaç kişi hayattan kaçar, hayat için şarkı söyler ya da ona ağlar? Hayatın beyhude olduğuu kanaatiyle kim dolmamıştır? Ama kim bunun sonuçlarıyla yüzleşmeye cesaret eder? Bir Hindu prensi'nin bir sakat, bir yaşlı ve bir ölü görmesi, her şeyi anlamasına yetmiştir; bunları gören bizler ise hiçbir şey anlamayız, ziraa hayatımızda hiçbir şey değişmez. Ne olursa olsun hiçbir şeyden vazgeçemeyiz; oysa beyhudeliiğin apaçık işaretleri erişebileceğimiz bir yerdedir. Ümitle malûlüzdür, hep bekleriz; hayat da cevher haline gelen bekleyiştir sadece. Ebediyen askıda kalmaktansa, tarafsız bir ilâh ya da kadavra durumuna indirgenmektense, her şeyi bekleriz, Hiçliği bile. Böylelikle, Tamiri İmkânsız’ı kendine düstur edinen yürek, bundan hâlâ sürprizler umar. İnsanlık, onu yadsıyan olayların içinde âşıkâne yaşar…
Aslında kimse, onu yaşarken hayatının en mutlu anını yaşadığım bilmez. Bazı insanlar kimi coşkulu anlarında hayatlarının o altın anını "şimdi" yaşadıklarını içtenlikle (ve sık sık) düşünebilir ya da söyleyebilirler belki, ama gene de ruhlarının bir yanıyla bu andan da güzelini, daha da mutlu olanını ileride yaşayacaklarına inanırlar. Çünkü özellikle gençliğinde, hiç kimse bundan sonra her şeyin daha kötü olacağını düşünerek hayatını sürdüremeyeceği gibi, insan eğer hayatının en mutlu anını yaşadığını hayal edebilecek kadar mutluysa, geleceğin de güzel olacağını düşünecek kadar iyimser olur. ---
İnsanlar geleceği düşünürler, gelecek günler için yaşarlar, sürekli olarak bugünleri gelecek olan yarına feda ederler. Her insan, yalnızca öngördüğü, beklediği, umduğu şey için yaşar. Bütün yaşamı, öyle bir biçimde kurulmuştur ki, her anın onu izleyen bir anı hazırladığını, her saatin ondan sonra gelecek bir saati, her günün ardından gelecek bir günü hazırladığını bildiği ölçüde onun için bir değeri vardır. Bütün yaşamı düşlerden, ideallerden, tasarılardan, beklentilerden oluşur -bütün şimdiki zamanı, geleceğin çevresindeki düşüncelerden oluşur. Olan, şimdi var olan her şey belirsiz, karışık, yetersiz, ikincil görünür bize, kendi kendimizi ancak bütün bu şimdi var olan şeylerin bir önsözden, geleceğin güzel romanının uzun, sıkıcı bir önsözünden başka bir şey olmadığını düşünerek avuturuz kendimizi. Bütün insanlar bilerek ya da bilmeyerek, bu inançla yaşarlar. Ansızın biri onlara bir saat içinde tümünün öleceğini söyleyecek olsa, yaptıkları, yapmış oldukları her şeyin onlar için hiçbir hazzı, hiçbir tadı, hiçbir değeri olmazdı. Geleceğin aynası olmasa, güncel gerçeklik aşağılık, iğrenç, anlamsız görünürdü. Yeniden karşılaşmalara, utkulara, yükselişlere, terfilere, çoğalışlara, ele geçirmelere, unutmalara umut bağlatan yarın olmasaydı, insanlar yaşamaya razı olmazlardı. Yarının uzak kokusu olmasa, insanlar bugünün kara ekmeğini yemezlerdi.
Sayfa 91 - Kırmızı Kedi Yayınları
Gece. Saat on ikiyi on geçiyor. Taksim'de saatin altında tramvay bekliyorum.. Ağzımdan su buharı fışkırıyor. Birbiriyle konuşanların arasına bir sis tabakası seriliyordu. Yatak şimdi bütün insanlar için, ekmek kadar azizdir. Yatak bir sevgili, yatak hatıra, yatak çocukluk, güzel rüya, yatak bir bahar, bir deniz kenarı, bir egzotik memleket, bu saniyede insana dostlarım yatak ne değildir ki.. ___
Sayfa 80 - Birtakım İnsanlar
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.