Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendime göre bir sürü sıkıntı çektim, anlatmaya değmez, çekmeyen mi var? İnsanın bazen böyle dönemleri olur, arkasında büyük bir karanlık bırakır. O günlere dair bütün hikâyeler, ağır, tekdüze ve iç karartıcı tek bir hikâyeymiş gibi iç içe geçer. Artık hiçbir şeyin önemi yok duygusuna kapılırsın, bir daha hiç gülmeyecekmişsin gibidir. Ama sonra bu da geçer. Zamanla yatışırsın ve yürürsün yürümek zorunda olduğun yolda. İşte o uzun yol, çok zaman sonra beni tekrar doğduğum şehre getirdi.
Sayfa 74 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sabır hangi hususlarda olur?
Cevap verdi: Üç hususta sabredilir: a) Allah'a itaatte sabır. b) Günah işlememek ve Allah'a isyan etmemekte sabır. c) Bu dünyanın başına açtığı belâ ve musibetlere karşı sabır.
Reklam
Sadece anneyle büyümenin eşcinselliğe sebep olacağı YANLIŞ inancı hk.
(...) kitle medyası bekar annelerin sağlıklı bir oğlan çocuk yetiştirmeye uygun olmadığı mesajını veriyor. (...) Olga Silverstein (...): "Çoğu kadın, çoğu erkek gibi, annenin eninde sonunda oğluna zararlı bir etkisinin olacağını, çocuğu zayıflatacağını ve sadece bir erkeğin oluşturacağı emsalin bir oğlan çocuğa erkekliğin yolunu gösterebileceğini düşünür. Özellikle bekar annelere bir hanım evladı ortaya çıkarma korkusu musallat olur." Oğlan çocukların hissetmelerine izin vermenin onları eşcinsel bir erkeğe dönüştüreceği korkusunun temelinde homofobi yatar. Bu korku tek ebeveynli evlerde genellikle daha yoğundur. Sonuç olarak bu ailelerdeki anneler oğullarıyla kurdukları ilişkide son derece sert ve duygusal olarak aşırı derecede kısıtlayıcı olabilirler, çünkü bu muamelenin oğullarının daha eril olmalarına yardımcı olacağına inanırlar. Çoğu eşcinsel erkeğin iki ebeveynli evlerden geldiği, maço ve kadın düşmanı olabileceği bilgisi ortada dolaşıyor ve bu bilgi insanlara ulaşıyor, buna rağmen hala bir erkeği neyin eşcinsel yaptığına dair yanıltıcı varsayımlar türetiliyor. Duygularını ifade eden oğlan çocuklar, duygulara sahip bir erkeğin eşcinsel olacağından korkan ebeveynlerce her gün psikolojik olarak terörize ediliyor ve aşırı örneklerde vahşice dövülüyor. Eşcinsel erkekler makbul erkeklik konusunda heteroseksüel erkeklerle aynı kavrayışa sahipler. Neyse ki ataerkil erkekliğe meydan okumaya cesaret eden bazı eşcinsel erkekler oldu, hala da varlar.
Sayfa 58 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021.
Tüylerim ürperdi. Ben meyledemem azizim.
Bu öykünün başlığı “İğdiş edilmiş insanlar ülkesinde taşaklı kalmış biri” olacaktı. Ama bizde taşak sözcüğü de, yani şu hepimizin bildiği taşak da nedense ayıp sayıldığından, öyküye taşaklı bir başlık koyamazdım. Ben koyardım da öykünün yayınlanacağı derginin sorumlusu, başlığında taşak olan öyküyü yayınlamazdı. Peki, ne demeliydim? İşte yazıya “Önce öykünün adından başlamalıyım.” deyişim bundandı. Diyelim bir Fransız yada İngiliz yada Alman yazarı bu öyküyü yazacak olsaydı, ayıp olur diye taşak sözcüğünün Fransızcasını, İngilizcesini, Almancasım yazamıyacaktı da Türkçe olarak “Taşak” diye mi yazacaktı? Taşağa taşak diyememek bana dil ikiyüzlülüğü geliyor. Evet “oruspuya oruspu denilemez!” diye bir söz vardır ama, bu sözü bir kadına söylemek onu aşağılamak olacağı için yasayla önlenmiştir. Oysa bir taşağa taşak demek, hiç de taşağı aşağılamak değildir ki...
Sayfa 124 - İğdiş Edilmiş İnsanlar Ülkesinde Ayıp Yeri Yerinde Kalmış BiriKitabı okudu
Herkesi sözünü tutacak sanma. Bu belki de en büyük hatan. Çünkü önüne gelen söz veriyor. Sözünün eri olmayan insanın sözünün ömrü, menfaati bitene kadar olur, unutma.
Felâketimizi başka biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle değil, annelerle değil. Annelere anlatılan kederler taksim değil, zarbedilmiş olur: Çocuklarının felâketini iki kat şiddetle hisseden anneler, bu ıstıraplarını çocuklarına fazlasiyle iade ederler; böylece keder anadan çocuğa ve çocuktan anaya her intikal edişinde büyüdükçe büyür.
Reklam
Değer Mi?
bu son şiir, o küflü gözlerine yazılan bu son mezar kalbimde hicranla kazılan senin gamsız gözlerin kahkahalar atarken benim gözlerim viran; ağlamaya değer mi her cilven bir ıstırab; her nazın kapkaranlık yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi bir kevser ırmağında serinlemek dururken sellerine karışıp bulanmaya değer mi aydınlığın gözleri çağırıyor kalbimi zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi
"Hocam, işte ne yapacaksın, gençler! Kız arkadaşlarını alırlar, bizim bu su başına gelirler, burada eğlenirler, ne yapacaksın, delikanlı, genç." diyor. Günahı hoş görmek olur mu yahu? Günahı hoş görmek o günaha iştirak etmektir! Bir günahı bir insan tasvip ederse onu işlemişçe günaha girer.
Sayfa 247Kitabı okudu
Yoksa sen artık gerçek adalet bu ülkeyi bırakıp gitti mi sanıyorsun? Dogru, çekildi ortalıktan. Ama adalet de tüm mallar gibidir, zaman zaman karaborsa düşer, el altından sağlanır. Biraz pahalıya mal olur o zaman, her iki yana da, ödeyene de, ödettirene de yani...
Sayfa 251Kitabı okudu
Boğaz bana daima zevkimizin, duygumuzun büyük düğümlerinden biri gibi gelmiştir. Öyle ki, onun bizde külçelenmiş mânasını çözdüğümüz zaman büyük hakikatlerimizden birini bulacağız sanmışımdır. Bu bir hayal olabilir. Birçok güzellikler insana kâinatın eşi veya eşiti oldukları vehmini verirler. Onlarla karşılaştığımız zaman bizde büyük, kendi
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Not alınması gereken lüzumlu malûmatlardan.
Su bireyin en temel ihtiyacıdır. Eksikliği, önemli sağlık sorunlarına neden olur. Bedenimiz su kıtlığı çektiğinde mutlaka vücudumuzun herhangi bir yerinde bulunan suyu kullanmaya başlar. Eğer vücut su kıtlığı çektiğinde, kandaki suyu kullanırsa yüksek tansiyon hastalığına yakalanırız. Vücut su kıtlığı çektiğinde, omurlardaki suyu kullanırsa bel ve boyun fıtığı hastalığına yakalanırız. Vücut su kıtlığı çektiğinde, kemiklerdeki suyu kullanırsa gut ve artrit gibi romatizmal hastalıklara yakalanırız. Vücut su kıtlığı çektiğinde, akciğerdeki suyu kullanırsa astım hastalığına yakalanırız. Vücut su kıtlığı çektiğinde, pankreastaki suyu kullanırsa şeker hastalığına yakalanırız. Vücut su kıtlığı çektiğinde, midedeki suyu kullanırsa ülser hastalığına yakalanırız. Bağırsaklardan su eksilirse kabızlık meydana gelir ve kolon kanseri olma tehlikesi yaşarız. Hücrenin su eksikliği çok artarsa beynimiz hücreye oksijen göndermeyi keser. Oksijen kesilmesi sonucunda da hücre kanserleşme sürecine girer. Size şunu rahatlıkla söyleyebilirim, baş ağrısının önemli sebeplerinden biri susuzluktur. Beynin yüzde doksanı sudan oluşmaktadır. Bu nedenle susuzluğun ilk belirtileri beyin fonksiyonlarında ortaya çıkar. Birçok zaman oluşan baş ağrısı aslında hiç ilaç kullanmaya gerek kalmadan sadece su içerek tedavi edilebilir. Su yaşamımız için muhteşem bir enerji barındırır...
İyi şeyler birdenbire olur, bu kadar bekletmez insanı.
Unutmamak lazım ki; "Yûsuf Yüzlü" olan değil "Yûsuf Yürekli" olan kazanır. Hz. Yûsuf'un dillere destan olan güzelliğine rağmen, Yüce Rabbimiz, bu güzelliği övmemiş ve şöyle buyurmuştur: وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ İşte Biz, güzel davrananları böyle mükafatlandırırız. (Yûsuf, 22) İnsanda bir صُورَةٌ sûret yani dış görüntü güzelliği vardır, bir de سِيرَة siret güzelliği yani ahlakı, seciyesi, karakteri, dışa akseden davranışı... Sûret güzelliği elbet bir gün yok olur gider; geriye kalan ise Sîrettir...
İnsan açlıktan nasıl ölür? Sessizce, tükene tükene mi? Yoksa bağıra bağıra, sürüne sürüne, görüne görüne mi? Bilmezdim. Ama defalarca gördüm. O kadar gördüm ki artık görmez öldüm. Zehra bir bilsem, unutmak bu lisanda kaç hecedir.
Sayfa 403 - TimaşKitabı okudu
Ne zaman biteceğini bilmiyor oluşumuz yaşadığımız anın ne kadar kıymetli olduğunu bize her seferinde tekrar tekrar hatırlatmalı. Bu sınırlı zaman içinde ene kadar çalışırsak, ne kadar mutlu olursak, ne kadar sever ve sevilirsek o kadar iyi. Biz öldükten sonra sevdiklerimiz bizim sevgimizden yoksun kalacaklar, sevenlerimiz de bizi özleyecekler. Bu yolda inişler ve çıkışlar olur, sevinçler ve kederler olur. Yaşam sevincimizi perçinleyen ve enerjimizi sömüren bir çok olay yaşarız. Yeri gelir bir doğum bizi hayata bağlar, yeri gelir bir vefat haberiyle dünyamız başımıza yıkılır.
Sayfa 67 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.