Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün çağlarda insanlar tamahı, açgözlülüğü tanımışlardır: ama tamah ve açgözlülük başka hiçbir çağda bugün olduğu kadar, eşyaya yönelmiş ölçüsüz, taşkın, başka her türlü duyguyu gölgede bırakırcasına ciğer sökücü bir hırs halinde kendini açığa vur­ mamıştı. Daha çok şeye sahip olmak daha çok şey yapmak, daha çok şey başarmak... Bugün dünden daha çok, yarın bugünden daha ileride. İnsan­ ların boyunlarına binmişti ifrit; kamçısını tam yüreklerinin başına indiriyor ve uzaklarda alayla göz kırpan yalancı hedeflere doğru dehliyordu onları; daha yanına varır varmaz çözülüp yok olan ve aşağılayıcı bir biçimde hiçleşen hedeflere... Her başarıyı yeni ve daha parlak hedefler izliyor ve her hedefin başında onları daha acı, daha tüketici bir hiçlik bekliyordu. Ve bu dinmez bir susuzluk halinde insan ruhunu kemire kemire ta mezara kadar böylece uzayıp gidiyordu; ama kimse bu amaçsız koşunun farkında değil­di, görmüyorlar, bilmiyorlardı: •Hayır öyle değil, ileride bileceksiniz! Hayır, bir bilseniz kesin (bir) bilgiyle, And olsun, göreceksiniz cehennemi...
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç arkadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar, beşinden kovulmak canlarına tak demiş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de gözlerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
"Bugün, hiçbir şey değil bugünden başka..."
Gece ile gündüz arasında kalmış bir saatin Ne akrebi olabildim ne yelkovanı Hiçbir hüzne gitmek yok , ben beklerim kendimi Nihayet bugün anlaşmaya vardım yalnızlığımla İnsan kendini şiire vermez, kurban edermiş Kurban oldum sana Daha ne istersin ?..
Sırça Köşk
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç arkadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar, beşinden kovulmak canlarına tak demiş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de gözlerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Yaylı kapıyı iterek geçti. Burnuna hafif küflü ve keskin bir kitap kokusu geldi. Kitapçı dükkânlarının özel bir kokusu vardır Olric: nevi şahsına münhasır derler eskiler, işte ondan. Kasada duran genç adam başını kaldırdı ve gülümsedi. Taşra usulü bıyık bırakmış kibar bir adam. Kitapçı olabilir: bu sıfata uygun bir adam. Kitapçıların ve
Sayfa 580581582 - İletişim Yayınları
Bir dakika önce, yani bu olay başınıza gelmeden önce başka biriydiniz; hatta yalnızca bir değil, yüz, hatta yüz bin başka kişiydiniz. Nitekim bunda şaşılacak hiçbir şey de yok. Daha ziyade, bugün olduğunuz kişinin, bugünden yarına aynı kalacağından ne kadar emin olabileceğinizi düşünün derim.
Reklam
Biraz da kâğıt almak istemez misiniz efendimiz? Kâğıt mı? Ne kâğıdı? Kâğıt, efendimiz yazmakmak için. Ne yazmak için? Benim büyük ve mustarip bir ruhum yok ki Olric. Ben on ikinci dereceden resmî bir Türk vatandaşıyım. Törelerime bağlıyım. Yazamam ben. Ben fakir bir Turgut’um. Turgutların en önemsizi. Şimdiye kadar yaptırdığım bütün tahliller
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Sabit Fikirler
Ama haydi, haydi sevgili dostum, iyice düşünün bakalım: Bir dakika önce başka biriydiniz; hatta yalnızca bir değil, yüz, hatta yüz bin başka kişiydiniz. Nitekim bunda şaşılacak hiçbir şey de yok. daha ziyade, bugün olduğunuz kişinin, bugünden yarına aynı kalacağından ne kadar emin olabileceğinizi düşünün derim. Sevgili dostum, işin gerçeği şu: Bunların hepsi birer sabit fikir. Kendinizi bugün bir biçimde, yarın başka bir biçimde sabitleyip duruyorsunuz.
Her zerresini çok sevdiğim kitap
İmza Tesellisi Hüznün kaynağı geçmiş,korkunun kaynağıysa gelecektir. Kur'ân-ı Kerîm'de "Allahın velilerine korku ve üzüntü yoktur" buyurulur (Yunus,62).Onların acıları ve korkuları hayatlarını olumsuz etkilemez.Onlar acıları ve korkuları hayatlarını olumsuz etkilemez. Onlar acı ve kederlerin kaynağı olan akıllarını imanla
Reklam
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Peygamberimiz Aleyhisselâm, ahirette kazanacakları üstün sevapları anlatarak, Müslümanlara cihadı özletmeye çalıştı. Malî durumları elverişli olanları da, ahirette karşılığını görmek üzere, askerlere yiyecek ve binecek yardımında bulunmaya davet ve teşvik etti. Bunun üzerine, hali vakti yerinde olan Müslümanlar, mükâfatını Allah’tan umarak, mal
Sherlock Holmes keyif için sokağa çıkan, keyif için gezen bir insan değildir. Tanıdığım en kuvvetli insandır, fevkalâde boks bilir. Fakat lüzumsuz yere vücudu yormanın enerji israfından başka bir şey olmadığı kanaatindedir. Ama iş icabı hareket etmeye, yürümeye, enerji sarfına başladığı zaman da yorulmak bilmez. O gün hava çok güzeldi, ilkbahar
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.