Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
148 syf.
10/10 puan verdi
İnsanoğlu yaşamı boyunca, hep bir arayış içerisindedir. Kimisi aşkı arar, kimisi mutluluğu. Yaşam statüsüne göre, huzuru ve yalnızlığı da arayanlar vardır. Ne zaman ki, ereğine kavuştuğunu zanneder insanoğlu, bu sefer de arayış sürecinde, önem vermediği yitirdiklerine hayıflanır.Böyle sürüp gider bu kısır döngü. Ta ki, yaşam dediğimiz devinimin
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,8bin okunma
"Siz hiç kara bir düş gördünüz mü? Ben gördüm... Hep bir düş olmasını umdum. Bir hayal, bir rüya gibi... Sadece uyandığınızda alnınızın terini silip, rüyaymış demek kadar kısa bir ömür... Ne demiş büyüklerimiz: 'Ne karanlıkta yat, ne kara düş gör.' Peki yatacak başka bir yerin yoksa? "
Sayfa 9 - Beka Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
284 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine yaz döneminde okuduğum harika bir kitap. Çok sevdiğim yeğenim o zamanlar ortaokula gidiyor. O da bana çekmiş gerçi annesi de çok iyi okur... Bana bu kitabı önerdi. Tabi o zaman yaşı küçük ama kırmak da istemedim ve hemen okudum. Şimdi bu kızım çok iyi bir üniversiteyi bitirdi ve Yükseklisans yapıyor. Bu arada Halikarnas Ballkçısı ile de onun
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Remzi Kitabevi · 200628,3bin okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Adem ve Havva'nın Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam tarafından paylaşılan hikâyesinde, cennetteki ilk insanların giysilerin eksikliğiyle ilgili bir sorunu yoktu. Sadece yasak meyveyi yedikten sonra çıplaklıklarının farkına vardılar. Onlar hakkında anlatılan hikâyelerde, üç dinde de ilk iki kișinin kıyafetine ya da bunların eksikliğine her zaman
Giyinmenin Kısa Tarihi
Giyinmenin Kısa TarihiMineke Schipper · Destek Yayınları · 202047 okunma
438 syf.
9/10 puan verdi
“İnsanoğul hiç belli olmaz Ağam. Bugün böyleyse, yarın şöyle. İnsan her gün yeniden doğabilir isterse Ağam. Ama her sabah anadan yepyeni, başka bir insan olarak doğabilir. İyi de doğabilir, kötü de.. Şimdi bu baktığın, gördüğün benim, yarın bir iş yaparım ki senin de, benim de aklımızın köşeceğinden geçmemiş ola. Onun için tevekkül ol, daha çok
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,5bin okunma
·
Puan vermedi
Onarmak İçin Yıkmak!
Onarmak İçin Yıkmak ✮ ✮ ✮ Hayatın her alanında geçmişin izlerini bulmak, doğanın bir yapısıdır. Ancak geçmişi yorumlamak, bize sunulmuş bir imkandır. Geleceğimizi şekillendiren bizim geçmişi nasıl yorumladığımızla alakalıdır. Geçmişin yaşanmışlık halini iyi ile kötü sonuçlarını hassas bir dengede tutmak, bu denge üzerinde geleceği
Daha İyi Bir Türkiye İçin Hangi Fikri Yıkalım?
Daha İyi Bir Türkiye İçin Hangi Fikri Yıkalım?Gökhan Şen · KRONİK KİTAP · 2021116 okunma
Reklam
Farklı yemeklerin karışımı midede sindirilemez ve çürür, çürümüş gıda metabolitleri damarlarda birikir, kılcal damarları tıkar. Bu durumda dokular, ihtiyaç duyduğu besin ve vitaminlerden mahrum kalır. Sonuçta karışık yemek yiyenler daima açlık hisseder. Gerçekten de onlar açtır, az diyenler ise toktur. Çünkü az yiyen ve günde 2 defa dan fazla yemeyen yediğini kolayca ve sonuna kadar sindirir; gerekli olan besinler kana karışır, zararlılar dışarı atılır. Mide, bağırsak ve damarlar temiz, dirençli ve sağlıklı kalır. Sağlıklı bağırsaklarda yaşayan mikroorganizmalar vitamin, hatta havadaki azotu kullanarak protein üretir. Büyüklerimiz de söylediği gibi "Açlık azaları doyurur, tokluk ise aç bırakır". Bize verilen ömür ile birlikte rızkımızda verilmiştir. ***
Sayfa 122Kitabı okudu
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sefil dünyanın sefil insanlarıyız.
Sefiliz çünkü hayatın doğum, yaşam , ölümden ibaret olduğunu sanıyoruz. Bu yüzden kalbimizin kirliliği, bu yüzden fedakâr olamayışımız, bu yüzden bencilligimiz, bu yüzden nankörlüğümüz. Dünyadaki kötülüklerin baş kahramanı neden hep biziz? Neden her gün masum insanlar ölüyor? Neden Obezle mücadele eden insanlar varken açlıktan ölen insanlar da
Sefiller (Kutulu 2 Cilt Takım)
Sefiller (Kutulu 2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201987,1bin okunma
Hakikaten büyüklerimiz her şeyi görüyorlar ve bir işaretleriyle uyuyanları uyandırıyorlar.
Sayfa 12 - Ren KitapKitabı okudu
Bizim hislerimizi çocuksu bir cesaret gösterisi ya da umutsuzluğun sonundaki çaresizlikten başka bir şey olarak görmeyenler, eski devrin zavallı insanlarıdır. Hem eski hem de yeni çağın duygularını net bir şekilde anlayabilen kişiler nadir değil midir zaten? Hayatın tüy kadar hafif olduğunu düşünüyoruz, ama bu hayatlarımızı boşa harcadığımız anlamına gelmez, hayatı tüy kadar hafif bir şey olarak sevdiğimizi gösterir. Tüyler çok uzağa, hızla uçar. Gerçekten şimdi, vatanseverliğin, savaşın sorumluluğunun ne olduğuna dair büyüklerimiz her zamanki tartışmalarını yüksek sesle haykırmaya devam ederken, bizler onları geride bırakarak yüce kişilerin sözleriyle yola çıkıyoruz.
Sayfa 44 - Ölüm asla bir insanın duygularını solduramazKitabı okudu
Reklam
Sonuna kadar okuyun
OSMANLIDA SOFRA EĞİTİMİ NİNEMİN ANLATTIKLARI Yaşlı kadın, usulca odasından çıktı. Salondan torunu ile gelinin sesleri geliyordu: "Oğlum, sofra hazır, çorbanı koydum; haydi gel de soğutmadan..." Salonun en kuytu yerine geçti, yerde kendine ait köyden getirdiği minderin üzerine oturdu. Çocuk, babaannesini görünce:
Çok dilli Çekler
“Çeklerin dili Polonyalıların ve eski ortakları Slovakların diline çok yakındır; o kadar ki her birinden gelen üç filozof, üç hukukçu, üç diplomat dahi tercümesiz her ayrıntıyı tartışabilir; lügat kullanmadan kitaplar okunabilir.. İmparatorluk zamanında Prag, Brno (Brun) ve Karlovy Vary'ye (Karlsbad) giden büyüklerimiz; Çek mühendis ve işadamlarının, hekimlerin iki-üç dil bildiğini, Alman Avusturyalıların Fransızca bile konuşamadığını söylerler.. Prag'daki üniversite iki dilde eğitim yapardı, ortak dil ise tabii ki Latinceydi. Çeklerin çoğunun soyadı Almancadır. Ama mesela Viyanalıların da birçoğu Çek soyadı taşır…”
Sayfa 78
Yirmili yaşlarını severek ve sevilerek geçireceksin diyorlardı büyüklerimiz. Sürünerek ve sinir hastası olarak geçiriyorum
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.