Ama şimdi bir kadının bir erkek için yapabileceği en yüce şey geliyor - bu da adama sadakatsiz olmasıdır, ne kadar çabuk olursa o kadar iyi.
Ama eğer kadın adama sadık olursa, işte o zaman eyvahlar olsun!
Meral Okay öldükten sonra yakılmak istemiş. Müsaade etme mişler. İnternette birisi yazmış, ben okuduğumu aktarıyorum.
Diyor ki: "Ölülerin yakılmasına karşılar, oysa dirileri diri diri yakıyorlar." Sivas Olayları'ndan söz ediyor. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Madımak Oteli'nin yakılmasından sonra şöyle beyanat vermişti; "Telaş edecek bir şey yok. Yangın nedeniyle otel de birkaç kişi ölmüştür. Allah'a şükür, otelin önündeki kimseye bir şey olmamıştır." Hadi bakalım, buyur buradan yak ...
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Madımak Oteli'nin yakılmasından sonra şöyle beyanat vermişti; "Telaş edecek bir şey yok. Yangın nedeniyle otelde birkaç kişi ölmüştür. Allah'a şükür, otelin önündeki kimseye bir şey olmamıştır."
Hadi bakalım, buyur buradan yak...
§
"Her şeyden önce ensest saplantısı ile narsizm arasında yakın bir ilişki vardır. Birey henüz ana rahminden ve onun memesinden tam olarak ayrılmadığı ölçüde başkalarıyla ilişki kurmakta ya da başka sevmekte özgür değildir. Erkek ve onun annesi onun narsisizminin nesnesidir.
Bu en belirgin biçimde kişisel narsizizmin grup narsisizmine dönüştüğü yerde görülür."
§
.
Derken Turgut Özal da bir kitap yazdırıp kendisi yazmış gibi yayımlatarak, ABD, NATO, Avrupa ve İsrail'in istemi olan Yeniden Osmanlılaştırma'yı Avrupa Birliği'ne uyarladı.
1988' de "La Turquie En Europe" adıyla Fransızca olarak yayımlanan ve Avrupa Birliği'ne başvuru dilekçesinin gerekçesi olarak sunulan bu kitap, Dimitri Kitzikis'in "Osmanlı İmparatorluğu bir Türk-Yunan İmparatorluğuydu" savına da göndermeler yapıyor; İngilizcesi Yahudi asıllı İngiliz Türkolog Geoffrey Lewis'in sunum yazısıyla yayımlanan bu kitapta Özal, "Bizi Türk sayarak dışlıyorsanız bilin ki bizim Türk denecek bir şeyimiz yoktur, uygarlık adına neyimiz varsa hepsini Yunanlılardan aldık, bizim kültürümüz Yunan kültürüdür, oğlumun adı olan Efe bile Yunancadır; Avrupa Birliği'ne girmemiz için kültürel engel yoktur," diyordu.
.
Bak, atom bombası senin söylediğin kadar acımasız bir silah olabilir. Ama en azından demokratik savaş kavramına uygun bir silah. İnsanları ayrım gözetmeksizin kırıp geçiriyor. Seninki gibi gazetelerin söylediği üzere, savaşta verilen kayıpların daima yoksul kesimden olduğu gerçeği seni pek ilgilendirmiyor mu yoksa. Sevgili kardeşim, senin solculuğun da hikaye sanırım.