Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazı kısımları birazcık düzelttim!!
Bilinçaltımızın yeniliklere karşı direnç gösterme şekli üşengeçlik, isteksizlik, erteleme, güçsüzlük, bahane olarak karşımıza çıkar. Veyahut, ''Ben iyiyim böyle değişmeye lüzum yok!'' ''Böyle gelmiş böyle gider.'' ''Hiç zamanım yok!'' vs gibi düşünceler olarak karşımıza çıkar. Çünkü bu yeni durum için bilinçaltınız hiç bir başa çıkma stratejisi bilmiyordu, bu nedenle sizi aşinalığın konfor alanında tutmaya çalışır.
Sosyal Hizmet
"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir."
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Reklam
Kadim Hawaililere göre, hata geçmişten gelen acı dolu hatıralarla zehirlenen düşünceler sonucu ortaya çıkar.
Sayfa 66
İnsanın yazgısı dağ yolu gibidir: Bir iner, bir çıkar, sonunda da uçurumla bitiverir.
Hani bazen hayatınızdan bir kişi çıkar. Çok üzülürsünüz. Günlerce ağlarsınız belki aylarca içinizde bir burukluk hissedersiniz ama korkmayın ve hep Allah'a hakkımda hayırlısı ne ise o olsun diye dua edin. Hayatımızdayken fark edemeyebiliyoruz. Bazı insanlar hayatımıza kötülük veriyor, toksiklik katıyor. Ama hayatımızdan çıktıktan sonra yavaş yavaş her şey yerine oturmaya başlıyor. Yapamam dediğiniz şeyleri başarırken buluyorsunuz kendinizi. O yüzden bir kişi hayatınızdan çıktığında karalar bağlamayın evet bazen üzüleceksiniz ama o kadarla kalıyor emin olun. Kimse kalıcı değil hayatımızda sadece siz varsınız. Bazen ben diyebilmek bencillik değildir. İnsanlar bencil olarak tanımlayacak ama değilsiniz. Korkmayın. Çıkması gerekiyorsa zaten çıkar. O yüzden hayatımızı değiştirecek olaylara gülümseyerek kucak açmayı öğrenelim efenim ve hep mutlu olalım!!! ~HM~
500 syf.
10/10 puan verdi
muhteşem
Uğultulu tepeleri bitirmemin üzerinden altı ay kadar geçmiş olmasına rağmen hala etkisinden çıkabilmiş değilim. Öyle ki kitaplığıma baktığımda hala gördüğüm ilk kitap kendisidir. Konusu küçük yaşta sokaktan alınıp eve getirilen bir çocuğun büyüdükçe ortaya çıkan aşkı ve kini diyebiliriz, çocukların duygusal gelişimi ve çarpık ahlak eğitimi gibi birçok konuya yer verilse de kitap özünde Heathcliff'in dengesiz duyguları üstüne kurulu. Okurlara sorulduğunda iki kategoriye ayrılırlar, Heathcliff'ten nefret edenler ve onu sevenler... Ben seven kısımdayım sanırım, çünkü yazarın öyle etkileyici bir kalemi var ki kendimi ana karakterin bir parçası gibi hissetmemem mümkün değil. Ayrıca okudukça adamın agresif kabuğunun altında ne kadar zavallı bir ruhu olduğu da gözler önüne seriliyor. Birçok klasik okusam ve hala okumaya devam etsem de bu kitabın benim için yeri çok ayrıdır, hala daha durup düşündüğümde veya gözüme her çarptığında farklı bir detay görüyorum. Geriye her döndüğünüzde sizi şaşırtan kitaplar bulmak kolay değildir. Bana bu kitabı öneren ve doğru hatırlıyorsam altı kez okuyan sevgili anneannemin de her bahsedişimizde gözlerinden ışıklar çıkar. Kesinlikle her kalbin tadına bakması gereken bir kitap olduğunu düşünüyor ve okuyun, okutturun diyorum.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242bin okunma
Reklam
"Yapmak zorunda olduğumu hissettiğim bir şeyi asla yapmam seninle. Seninle yaptığım her şeyi isti- yorum. Seni o kadar çok istiyorum ki, bunu sana ver- mekten başka bu isteğin tamamıyla nasıl başa çıkabi- leceğimi bilmiyorum. Bu yüzden otur," dedi ve elini ona doğru bastırdı. Sonra aniden durdu. "Fantezinin, benim sana oturmanı
Sayfa 180
"Bizi terk ettiklerinde insanların gizemi ortaya çıkar."
Sayfa 33
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yazarın üslubu okurken kahkahalar atmanıza sebep olurken aynı zamanda da düşünmenizi kafanızın karışmasını sağlıyor. İnsanı kendi yapan şeyler neydi? Acılar, mutluluklar, hüzünler... Bir sabah, bir pansiyonda uyanıyorsunuz ve nerede olduğunuzu kısacası hayatınızla ve kendinizle ilgili hiçbir şeyi hatırlamıyorsunuz. Hafızanız tamamen silinmiş ve kimliğiniz yok olmuş. Siz aynı durumda olsanız ne yapardınız? İşte kahramanımız böyle bir Adem.. Yazarın, kahramanın ismini Adem koyması da çok manidar çünkü Adem; adam, insan, insanoğlu anlamına gelmektedir ki, bence bu bir kişiyi değil bütün insanoğlunu temsil etmektedir diye düşünüyorum. Kendini, benliğini, özünü aramak için yola çıkan adam bir Adem var bir de bin Adem... Yazarın yazarken okuyucuyu da içine katmasını çok beğendim. Kitap, kurgusuyla somut ve soyut gerçekliğin iç içe geçmesiyle, dili ve anlatımıyla ciddi konuların, alaycı bir üslûpla, zamanın şimdi de olup mekânın sürekli değişmesiyle, kişisel arası diyaloglarıyla ve absürtlükleriyle, gerçek ile hayâl, olgunluk ile cahillik, unutma ile hatırlama, arama ile bulma gibi olguları okuyucuya sunuyor. Ve bu sayede sıkı bir beyin jimnastiği gerektiren bir roman olduğu gerçeğini de belirtmek isterim. İnsanın, insan olma çabası, hiç durmadan kendini araması, aradığını bulması ama bulduğunu asla anlamaması.. Okuduğum en güzel post-modern romandı. Zaman ve mekân kavramının olmayışı ilk defa bu kadar güzel etkiledi beni. "Hafıza dediğin kederdir kâtip yaz bunu. Dünya boşlukta nasıl duruyor sanıyorsun. O, boşluk değil keder. Kederi çıkar, dünya düşer. Unutma, unutma, unutma.."
İnsanın Acayip Kısa Tarihi
İnsanın Acayip Kısa TarihiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 20211,712 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Bir Halk düşmanı olmak birçoğumuz için kaçınılmaz, birçoğumuz zaten öyle, kalan kısmımız ise zaten bunu ilan edenler. Halk düşmanı olmuş olmak demek, iyi olan her şeyi düşünmek, anlatmak ve yaymaya çalışmak demek. Öncelikle Catilina oyuna bakalım. Oyunda Shakespeare izleri görmemek elde değil. Yani Shakespeare'den cümleler, benzetmeler var demiyorum ama en azından bir Macbeth hissi alabiliriz. Catilina talihsiz bir ihtilalci. Mevcut yönetimi değiştirmeye çalışan, sözü geçer ama neredeyse her trajedi oyununda kendini gösteren bir ihanetin kurbanı, ölüme koşarak giden kahramandır. Yine birçok trajedi örneğinde görüldüğü üzere yanlış anlaşışmalar acele ile verilmiş kararlar neticesinde ölenlerin, öldürülenlerin boşuna öldüğü bir oyun olarak karşımıza çıkar. Bir Halk Düşmanı ise çok başka bir şey. Ne mitik özellikleri var ne kahramanlık hikayeleri. Bir Halk Düşmanı, işin içerisine politikanın girdiği, bu yüzden de pis çıkarların toplum yararınaymışgibi gösterildiği, toplumun kandırıldığı, yine toplumun bu kandırılmayı sanki yürekten istediğini, aptallığını gösteren bir eleştiri oyuju. Öyle gerçekçi bir oyun ki yaşadığımız güne ait her şey çıkarılabilir bu oyundan. Müthiş bir eleştiri oyunu İbsen'den. Muhakkak incelemeniz tavsiyesiyle.
Catilina - Bir Halk Düşmanı
Catilina - Bir Halk DüşmanıHenrik Ibsen · Mitos Boyut Yayınları · 201171 okunma
Reklam
Ee, oğlum , ozanlar böyle övgü böyle dalkavukluk yarışında bulunurlarsa , ozan, ozan olmaktan çıkar, şarkının şiirin düşmanı haline gelirler .
Bazı insanlar da böyle, ağızlarından kendisinden başka biri ya da bir şey için güzel bir şey zor cıkar, adeta dilleri güzele dönmez onların. Kendileri ile savaşları bitmemiştir zira. Böyle bir ruha giydirilmiş beden olmak ne kadar zordur Yarabbi. Bir türlü sükûnet sağlanamaz içeride. Ruhun çektiği ıstırap sonunda bedene sirayet eder.
Mutluluk bazen bir simitte saklı. Çıkar içindeki mutluluğu,saçılsın etrafa. 🥨
- "Eski bir tecrübedir: Değerli bir şey kendini gösterdi mi, hemen onun zıddı olan bayağılık ve muhalefet ortaya çıkar. Bırakalım çıksın, iyiyi baskı altında tutamazlar!.."
Sayfa 402 - (F. von Müller 23.11.1823) -Kutupluluk- Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları: 534Kitabı okudu
“Kimseye anlatılmaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı geç de alaydı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin: Tek ilaç şarap yardımıyla unutmaktır; afyonun ve uyuşturucu maddelerin sağladığı sahte uykudur.Ama ne yazık ki bu tür devaların da etkileri geçicidir, acıyı kesecekleri yerde çok geçmeden daha da şiddetlendirirler.”
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.