Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çocukların çocuk olma hakları her geçen gün daha fazla reddediliyor. dünya zengin çocuklara "para" muamelesi yapıyor, paranın davrandığı gibi davranmayı öğrensinler diye... dünya yoksul çocuklara "çöp" muamelesi yapıyor, çöpe dönüşsünler diye... orta sınıftakileri, ne zengin ne de yoksul olanları televizyona bağlıyor, vakit henüz erkenken tutsak hayatlarını kader olarak bellesinler diye... çocuk olmayı başaran çocuklar çok şanslı, çok büyülüler.
Eğer çocuk bütün içtepisel ifadelerini susturan anne babaya sahip olma talihsizliği içindeyse çocuğun istenci suçlulukla yüklü hale gelir ve bütün kararların kötü ve yasak olduğu deneyimini yaşar. Böyle bireyler karar veremezler, çünkü karar vermeye hakları olmadığını hissederler.
Sayfa 507Kitabı okudu
Reklam
— Düşünüyorum da, şeytan yoksa, o zaman onu insan icat etmiştir; hem de kendi benzeri olarak icat etmiştir. — Tıpkı Tanrı gibi, değil mi? İvan güldü. — Sen de Hamlet’teki Polonius’un dediği gibi, taşı gediğine yerleştirmeyi pek biliyorsun. Kendi sözümle yakaladın beni. Ziyanı yok, memnunum. İnsanın yarattığı Tanrı da kendine benziyorsa nasıl
Sayfa 311 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Yahudi bir çocuk, “Baba neden domuz yememeliyiz?” diye sorduğunda, babası düşünceli bir biçimde uzun ve kıvırcık sakalını sıvazlar ve, “Doğrusu, Yankele, dünyanın düzeni böyle. Hâlâ çok gençsin ve henüz anlamıyorsun ama domuz eti yersek Tanrı bizi cezalandırır ve sonumuz felaket olur. Bunu ben söylemiyorum, haham da söylemiyor. Dünyayı haham
Sayfa 193 - Kolektif
- Kapitalizm sahne ismi olarak pazar ekonomisini kullanıyor; - Emperyalizme, küreselleşme deniyor; emperyalizmin kurbanlarına gelişmekte olan ülkeler deniyor, cücelere: çocuk demek gibi bir şey bu; - oportunizm pragmatizm oldu; -ihanetin adı realizm; -yoksullara yoksun, dar gelirli ya da kıt kaynaklı insanlar deniyor; -yoksul çocuklann eğitim sistemi tarafından dışlanması eğitimi yarıda bırakma adı altında tanıtılıyor; -patronun işçinin tazminatsız ve açıklamasız işine son verme hakkına emek piyasasının esnekliği deniyor; -resmi dil kadın haklarını azınlık hakları arasında tanıyor, insanlığın yansını oluşturan erkekler çoğunlukmuş gibi; -askeri diktarörlük yerine süre deniyor; -işkenceye: yasadışı baskı yada fiziksel ve psikolojik baskı deniyor; -hırsızlar iyi bir aileden olunca, kleptoman oluyor;
Sayfa 44
Çocuğun hakları tanınmalı, ihtiyaçlarına uygun bir dünya kurulmalıdır. Bir toplumun işleyebileceği en büyük günah, çocukların yararına kullanabileceği gücünü, varlığını onların zararına kullanmasıdır.
Reklam
Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne 14 Ekim 1990 tarihinde imza attı ve sözleşme 27 Ocak 1995 yılında yürürlüğe girdi.
Sayfa 59 - Doğan KitapKitabı okudu
Gözaltı süresi kırk beş gündü; bu süreden fazla Siyasi Şube'de tutmaya hakları yoktu. Ama kırk beş güne yaklaşırken Sıkıyönetim'e sevk çıkarılıyordu, Selimiye'de savcı serbest bırakıyordu, çocuk da seviniyordu serbest kaldım diye. Oysa çocuğu getiren ekip Selimiye'nin kapısında bekleyip serbest kalanı tekrar tutukluyor, gene Siyasi Şube'ye getiriyordu; ikinci bir kırk beş gün başlamış oluyordu.
Mîna, Sait Faik’i anlatıyor
“Sait Faik, kılık kıyafeti ve davranışlarıyla, yazar çizer takımının aydınlarına hiç mi hiç benzemezdi. Koltuğunun altında kitap taşımaz, okuduklarını anlatmaz, düşüncelerini iddialı iddialı savunmaya kalkmaz, kişiliğini ikide birde ileri sürmez, kendinden hiç söz etmezdi. Sait Faik ile tanışanlar, bir halk adamı sanırlardı onu. Hakları da vardı;
Yapıkredi Yayınları-ePubKitabı okudu
Nakiye Öğretmen ve Çocuk Hakları
“Bir toplumda çocuğun dünyası önemsenmiyor, aşağılanıyor ve küçümseniyorsa, orada demokrasi değerlerini yaşatmanın olanağı yoktur. Bunun en somut örneğini de, Taksim’deki Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan düzenleme projesinde görüyoruz. Eline cetvel ve kalem alarak meydanı yeniden tasarlayanlar arasında, Nakiye Öğretmen’in 1930’ların başında, Cumhuriyet Anıtı’nın önünde ilk çocuk hakları mitingini düzenlediğini ve kendi yazdığı bildirgeyi bir masanın üstüne çıkarak okuduğunu bilen yoktur. Böylesine tarihi bir olay Avrupa’nın herhangi bir meydanında yaşansaydı, oraya öğretmenin bir heykelinin dikileceğinden ve bizim de turist olarak gittiğimizde önünde fotoğraf çektireceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Sayfa 230 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 8.basım, 2017.Kitabı okudu
1.090 öğeden 1.051 ile 1.065 arasındakiler gösteriliyor.