[...] bize insan olmak, yani etiyle ve kemiğiyle insan olmak bile bir yük geliyor; bundan utanıyor, bunu ayıp sayıyoruz. Nedense "beşer" diyebileceğimiz tuhaf yaratıklar olmak istiyoruz. Bizler ölu doğmuşuz, zaten çoktandır canlı sayılmayan babaların soyundan doğmuşuz ve bu durum da gitgide daha çok hoşumuza gidiyor. Hatta neredeyse düşüncelerin bizleri doğurmasını sağlayacağız.