Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonraları çok konuştuk, gezdik Bazen ağlaşıp bazen gülüştük Çılgın gibiydik, her fırsatta buluştuk, Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük.. Ailesi baş edemedi, Mersin deki halasına gönderdi Hiç arayıp sormadım Ben osıralar devrimci oldum. Mahalleden ayrılıp yıllarca evede uğramadım.. Dünyam değişmişti artık Memleketin gidişatını hiçmi
Sene 1950...
"Kendi kendime düşünüyordum; dünyada başka mesut milletler de vardı. Onların bizim yaşlardaki gençleri hiç de bizim bu anda olduğumuz gibi bir 'olmak ya da olmamak' meselesi ile meşgul değildiler. Aşkı, sporu düşünüyorlar, yaşlarının tabi iştiyakları ve meseleleri ile meşgul oluyorlar, kurulmuş bir hayatın imkanlarından istifade ederek çalışıyorlardı. Biz ise el parçası kadar bırakılmış çok harap bir vatanda yaşamak imkanlarını düşünüyorduk."
Reklam
Sen çok iyi bir insansın. Kendinden başka herkese karşı çok iyi bir insansın.
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Gözünü karartıp onları buralardan çok uzağa -belki de hiçbir yere- götürecek bu yolculuğa atılmaktan başka seçeneği yoktu.
Mahpusların bu durumu çok ilgi çekiciydi, hatta dokunaklıydı. Herkes gibi bayram yapmak, bu büyük güne saygı göstermekle, biraz dünyevileşmiş olmalarından başka, büsbütün insanlıktan çıkmış, mahvolmuş adamlar olmadıklarını, hapishanede olsalar bile öbür insanlarla aralarında bazı ortak noktalar bulunduğunu seziyorlardı.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Mevsimler..
Hayatımıza düşen takvimsel olaydan başka ne çok anlam ifade ediyor aslında!
Sayfa 99
•~• Her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? Belki bunun için her yerde pek çok kitap çıkıyor, fakat iyileri ne kadar az. •~•
Bazen herşeyin çok yeterli olması, bir anlamda başka yetersizliği, özellikle de manevi açlığı ve psikolojik noksanlığı ortaya çıkarmaktadır.
Sonra Ruth aniden sordu: " Meşhur mu olmak istiyorsunuz?" "Evet, biraz," diye itiraf etti Martin. "Maceranın bir kısmı da bu. Aslında benim için önemli olan şey meşhur olmak değil de, o şöhreti kazanma süreci. Ama zaten benim için şöhret olmak başka bir şeye kavuşmak için bir araç. Ben sadece o yüzden şöhret olmayı çok istiyorum." "Senin uğruna," demeyi çok isterdi ve eğer Ruth, hikâyelerinden heyecan duymuş olsaydı, diyecekti de...
Sayfa 147
Reklam
kadınlarımız
Düşünce özgürlüğüne kavuşturulmamış bir ülkenin kadını olarak, Türk kadınının sınıfsal çelişkisi konusunda söz söylemek oldukça güç. Çünkü, bugünün Türkiyesi hem çok sınıflı bir toplum, hem de 5. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar onbeş yüzyılı birarada yaşayan bir toplumdur. Ayrıca batı dünyası kapsamı içinde düşünülen; askeri, siyasal ve ekonomik yönden Batıya bağımlı… Ama bir İslam ülkesidir. Bu durum da halkı başka başka çelişkilerle karşı karşıya getirmektedir.
'Daha önce buraya hiç gelmemiştim. Daha başka türlü nefes alıyor insan burada, yanındaki yıldız, güneşten daha çok parıldıyor.'
YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
(rahip)Derslerinden birinde, Hıristiyanlığın bir geleneği olan “günah çıkarmanın (günahı kabullenmek)” aslında Aramı Dili’nden yanlış çevrilen bir sözcükten geldiğini öğrenmiş. Doğru çevirinin aslında “kabullenmek” değil, “katılmak” olduğunu söyledi. Benim çalışma grubuma katılana kadar bunun üzerine çok düşünmemişti ve günah çıkarmanın aslında Silahsızlanma Tekniği ile ne kadar benzer olduğunu fark etti. Çünkü kendinizi savunmak yerine sizi eleştiren kişiye katıldığınız zaman, aslında “günah çıkarmış” oluyorsunuz. Ve bunu yaptığınız anda bağışlanacaksınız. Bu görüş sadece Hıristiyanlığa özgü değil, aslında hemen hemen her dini geleneğin içine gömülmüştür. Budisder, egonun ya da kendiliğimizin ölümü anlamına gelen “büyük ölüm”den bahsederler. Eğer içtenlikle sizi eleştiren kişiyle hemfikir olursanız, sıklıkla ölüyor gibi hissedersiniz. Aslında, gururunuz ve “kendilik” algınızın ikisi de ölmek zorunda, ama sizi eleştiren kişiyi ustaca ve açık bir kalple yatıştırırsanız öldüğünüz anda aslında yeniden doğuyor olacaksınız. Başka bir deyişle, “ölümünüz” ve “yeniden doğuşunuz” aslında aynı şeydir — aynı deneyimi farklı açıklama yollarıdır. Hatta kavga ettiğiniz birini yatıştırdığınızda, her ikinizin de birlikte ölüp birlikte yeniden doğacağınızı söyleyebilirsiniz. Çünkü başınıza bela olan düşmanlık, güvensizlik ve hayal kırıklığı anında sıcaklık, sevgi ve saygıya dönüşecek.
Söylenmesi gereken başka şarkılarım da var. Kafam pek çok melodiye gebe ve Zerdüşt beni her zamankinden daha yüksek sesle çağırıyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.