Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zincirlerden kurtulmak istedikçe onlar daha da sıkacak seni.Ah, o zincirler yok mu onların nasıl bir bela olduğunu ben çok iyi bilirim
Reklam
167 syf.
10/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
yıllaaar önce italya'da yaşanmış bir hayatı paralel evrende kendi hayatımı okuyormuş gibi hissettiğim bir metin okudum. daha da iyisi aile bağlarını ve karakterimi kendisine çok benzettiğim bir kadınla tanıştım. okurken birçok yerinde gülümsedim, çok yerinde kahkaha attım. duygularını anlatırken araya mizah katmazsa ölecekmiş gibi olmayı, kendi deyimiyle "özensizliğe" verdiği o büyük ihtimamı hayatının her noktasında yaşatmayı, kendi yolunda acıları ve geçmişiyle barışık ama bir o kadar da hüzünlü olmayı iyi bilirim. bayıla bayıla okudum, hala daha gülümsüyorum
Yalan Dolan
Yalan DolanVeronica Raimo · Medusa Yayınları · 202491 okunma
“Bundan ötürü, okumayı sevdiğim nadir şeyler arasında, tiyatro oyunlarına ayrı bir zaafım vardır. Her yeni gün, bende farklı bir oyun seyreder, ruhların Mercator projeksiyonuna göre bir düzleme nasıl yansıtılacağını iyi bilirim. Aslında pek sıkıntımı giderdiği de yok bunun, dramaturglar öyle çok, öyle benzer, öyle büyük hatalar yapıyorlar ki. Beni gerçekten tatmin edebilen bir dram çıkmadı. İnsan psikolojisini, bir bakışta bütün tenhaları yoklayan bir şimşek berraklığıyla incelerken, ruh çözümlemesindeki ve tiyatrocuların yapısındaki kabalıktan rahatsız oldum; bu konularda okuduğum azıcık şey, yazılı bir sayfanın orta yerindeki bir mürekkep lekesi gibi tiksindirdi beni.”
çok iyi bilirim bu hissi..
Dış dünyaya durmaksızın gülümseyen yüzümü gösterirken, iç dünyam ölüydü. İşte bu, bin derdi tek bir saç teliyle taşımak gibi, yağa ter karıştırmak gibi bir çabaydı.
Herkese kocaman bir Eyvallah
Neden böylesin demeyin: Mesela ben hiç annemin elini tutup gitmedim okula, babam hiç taşıyamadı çantamı... Yorulmak, yolda kalmak gibi bir şamsım yoktu benim... Kimse halimi sormadan iyi değilsin biliyorum demedi, yada ben anlatmadan anlamadı derdimi... Sonra neden yenilmiyorsun diye sordular, ben en çok çocukluğuma yenildim artık nasıl kaybedebilirim... Ben kendimi kaybettim daha kimi kaybede bilirim... Gömdüğüm hayallerime çok ağladım şimdi hangi kabirde göz yaşı dökerim... Sorular sormayın bana ben hiçbir cümleye artık cevap değilim... 🖤
Reklam
Eski zamanda subayların ağzında ne yazık ki, “Çar da ben, Tanrı da benim!” türünden bir sürü lakırdı dolaşmaktaydı. Doğrusunu söylemek gerekirse, zamanımızda böylelerinden pek kalmadı; belki hiç kalmamıştır. Şunu da belirtmek isterim ki, böylesi sözleri kabara kabara söyleyenler, övünmeyi pek seven alaylı subaylardı. Subay üniformasını giymekle
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bu duyguyu çok iyi bilirim
Yeni bir dünya öncekinin yerini alırken tanıdık her şey dipteki bir çatlaktan sızıp gidiyordu. Sonunda en yakınımdaki nesneler dışında herhangi bir şey seçememeye başladım. Hala görebiliyordum, kör değildim, ama bakışın güvenililiğini, keskinliğini, doğruculuğunu yitirmişti. Gördüğüm hiçbir şey eskisi gibi değildi artık.
Sayfa 43 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Öyle alelacele suçlayamazdım kimseyi. Hem ayrıca bir insanı yakalayıp Tanrı namına adalet muhafızlığı yapmak cesaret gerektiren bir şeydir, ben ise hiçbir zaman bir insanı suçlama veya ondan şikayetçi olma cesaretine sahip olamadım. Çünkü çivisi çıkmış dünyamızda adaletin her türlüsünün nedenle hassas, ve tek bir olaydan hak hukuk çıkarmanın ne büyük kibirlilik olduğunu çok iyi bilirim.
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İlk olarak şunu söylemek isterim ki bir kitabı okumamızın, onu tercih etmemizin İlk belirleyici kısmı çoğu zaman kitabın ismidir. Bazı kitaplar ismi veyahut kapağıyla okuru cezbederken, çoğu da ne ilgi çeker ne de bir anlam ifade eder. Mesela bu kitap üzerinden söylemek gerekirse, okuma mı sağlayan şey kitap ismi oldu. Elime aldığımda kitabın başlığıyla manevi olarak bişeyler alabileceğimi düşünebildim. Zor durumda kalmış, tutunmak için bir arayış içerisinde olan, çaresizlik içerisinde, kendisiyle başbaşa olan, hayatında hep bişeylerin eksiğini hisseden belki tükenmiş belki de hala mücadele eden ,kendini iyi hissetmek için bişeylere ihtiyacı olan, birileriyle konuşmaya, içindekileri paylaşmaya, yaşadığı şeyleri unutmaya çalışıp yeniden başlamayı düşünen herkes bu kitapta bişeyler bulacaktır. Her okurun ve içinde ukte kalmış her kesin mutlaka kendinde bişeyler bulacağını söyleye bilirim... Sadece biraz tekrar varmış hissi ve aşk-ayrılık konusu daha baskın. Hatta aşk-ayrılık acısı üzerine yazılmış okumasamıydım benlik kendimden bişey bulamam dedirtti bana ama sonra bitirince genel kitleye hitap ettiğini herkesin bişeyler elde edeceği bir içeriğin olduğunu gördüm. Maneviyat, kişisel gelişim, öğüt, din ,sevgi, mücadele, sabır, yaşam,hayat, tutunma, vazgeçme/vazgeçmeme ,hayal kırıklığı, incinme, hüzün,iyi -kötü, arkadaşlık, ilişki...gibi gibi şeylerle harmanlanmış çok güzel ,bir teselli aracı diyebileceğim bir eser ...
Zor Zamanlar Güzel Kapılar Açar
Zor Zamanlar Güzel Kapılar AçarNebi Yıldız · Olimpos Yayınları · 2021227 okunma
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
Haktan Lore
Haktan Akdoğan'ı senelerdir UFO'lar ile ilgilenen birisi olarak bilirim. Adam kendini uzaylılara adamıştı :) Son zamanlarda sosyal medyada bazı paylaşımlarına denk geliyordum. İlgi alanı ve paylaşımları artık uzaylıları aşmış, uzaylı ilgisini komplo teorileri (aslında komplo teorisi kavramı yanlış bir kavram ama biz böyle kullanmaya alışmışız) ve spirituelizmle harmanlamış. Kitap 300 sayfa ve her sayfasında şok oldum. Açıkçası kitap delice, zaten kendisi de eğer bu kitabı tertemiz bir zihinle okumazsanız ve eski bildiklerinize bağlı kalırsanız bu bilgiler size delice gelir diyor. Ama gerçekten delice ya. Bambaşka bir lore bu, bambaşka bir bakış açısı, hayat yorumlaması, inançlar silsilesi. Ben mitoloji, komplo teorileri, spirituelizm gibi konuları sevdiğim için kitabı hiç sıkılmadan zevkle okudum fakat bu kitabı okuyan 100 kişiden 99'unun başladıktan 10 sayfa sonra "bu ne lan" diyip kapatacağına eminim. Ben Haktan beyin iyi niyetli ve sağlıklı biri olduğuna inaniyorum ama kitapta yazılan bilgiler kanıtlanamaz ve inanması güç bilgiler olduğundan kitabı fantastik kurgu romanı okuyormuş gibi okudum. Yine de kitap bana çok şey kattı diyebilirim.
Hakikat Portalı
Hakikat PortalıHaktan Akdoğan · Destek Yayınları · 202350 okunma
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Varken "iyi ki varsın" diyebilmek....
Bu uygulamayi çoğu zaman içimi boşalttığım bı sayfa gibi görüp, elimden geldiğince üzeri örtülü cümlelerle kendime,zamana bı iz bırakıyorum Ama bugün, 'derdim bendeki saygınlığını kaybeder' düşüncesini atıp. Sadece bir kişinin sonuna kadar okuyup bı hatırlatmaya vesile olması niyeti ile perdesiz yazacağım.. acının edebiyatını yapıp
öyle sanırım
Zihnim kırmızı ve siyah renklerin çoğunlukta olduğu bir filmin en şiddetli ve karamsar sahnesi gibi. Gazete okumuyorum. Müzik konusundaysa artık gerçek bir cahilim. Doktorum bütün bunların depresyon belirtileri olduğunu söylüyor. Ondan iyi bilirim depresyonu! Hayatım boyunca içinde yaşadım. Bu depresyon değil. Çok zor geçen bir değişim sürecinin sancıları! Ancak şimdi anlayabiliyorum normalleşmeyi ne kadar küçümsediğimi. Bu kadar ağır ve zor olabileceğini hiç sanmıyordum. İstemenin yeterli olabileceğini düşünmek saflıkmış. Bazen normalliğin, bazı insanlara doğuştan verilmiş bir yetenek olduğunu düşünüyorum.
"Birini beğendiğimde bugün çok hoş olduğunu söylerim,yetenekli olduğunu düşündüğümde yüzüne karşı takdir ederim; nazik hareketini övmekten çekinmem. Dil cimriliğinin ne denli zehirli olabileceğini bilirim çünkü ; iyi olanı zikretmek bizden eksiltmez, ama birilerine hayat verir."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.