"öldüğünde başucuna bir çam fidanı dikmiştik. her gelişimde, ne kadar zaman geçtiğini ona bakarak anlıyorum. sayılar benim için bir şey ifade etmiyor. az önce olmasıyla, on sene önce olması arasında bazen hiçbir fark olmuyor. çünkü bilirsiniz, takvimlere bakarak tayin edilen zaman, sadece buz gibi bir matematiktir. oysa özlemekler sayılmaz. özlemekler, bilhassa yalnız kaldığınızda gelir, suratınıza kürekle vurur. "