1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
Mitoloji okumaları yapan herkesin ilk durağı şüphesiz Antik Yunan olacaktır. Her ne kadar mitoloji, Doğu'dan Batı'ya doğru akan bir süreç olsa da, Yunan ve Roma diğer mitolojilerden ayrılır. Bunun birçok sebebi vardır. Yazılı ürün verme konusunda tarihin daha iyi bir noktasında olmalarının yanı sıra, Yunan'dan Roma'ya bir
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
"Neden kendimize yetmiyoruz, biliyor musun? Çünkü doğduğundan beri hep senden daha büyük bir şeye ait olman gerektiğini söylediler. Doğuyorsun, otomatikman bir ailenin parçası oluyorsun. yetmiyor, bir okulun, bir arkadaş grubunun, bir şirketin, bir dinin, bir takımın, bir politik görüşün, hatta bir sanat dalının... Ve onların ne kadar ulvi
Edebiyattaki mottom “başlayan ama bitmeyen öyküler dünyasında yaşıyoruz” oldu Calvino okuyunca. Öykü bitmemişti ama başlamıştı. Fakat nerede başlamıştı? Kimine göre destanlarda, mitolojilerde. Sanırım haklılardı. Sözlü gelenek artık yazıya dökülüyordu. Öykü burada başlamıştı gerçekten de. Mitoloji okumaya da böyle başladım. Klasik Yunan Mitolojisi
“Sonunda insanların yaptıklarının tümüne budalalık oyunu diyebiliriz.”
(Deliliğe Övgü – Erasmus)
1. Erasmus Kimdir?
Avrupa’nın en önemli hümanistleri arasında gösterilen
Desiderius Erasmus, 1466 yılında Hollanda’nın Rotterdam kentinde doğdu. Teolog ve klasik filolog kimlikleriyle önemli çalışmalarda bulundu ve Yeni Ahit’in ilk editörlerinden biri oldu.
“Çöz şu neşesiz gençliğinin bağlarını; yolu tut dört nala,
bırak dizginleri, durdur kayıp gitmesin
yaşamın en güzel günleri.” - Seneca
1. Giriş:
Bu inceleme yalnızca kitaba dair değildir. Seneca’nın hayatına, felsefi görüşlerine, esin kaynaklarına, mitolojik bağlarına, Yunan ve Roma düşünce dünyalarına ve son olarak tragedyanın edebiyat
Kitaba olumlu eleştirilerin olduğu gibi olumsuz eleştirilerin de had safhada yapıldığını okudum.Kişisel yorumum romanı anlamamış olduklarından yanadır.Kitapta yoğun bir metinlerarasılık vardır ve bunlar da net olarak açıklanmıştır.Yunanlıların Oidipus’unu İranlıların Rüstem ve Sührab’ını bilmeden romandaki konu bütünlüğü tam olarak oturmaz.Bu
“Güzel zamanların anısı bize ancak verebilir
Taze bir güç yeni kahramanlıklar için.”
1. Goethe Kimdir?
Alman yazar ve şair
Johann Wolfgang Von Goethe, 1749’da doğdu. Kültürlü bir ailede büyüyen Goethe, evlerindeki zengin kütüphaneden yararlandı ve küçük yaşlardan itibaren okumayı sürdürdü. Fransızca, Latince, Eski Yunanca gibi dilleri öğrendi ve eserleri orijinal
"Okuma edimi, başka bir yönüyle okurun öznel geçmişi,şimdisi, geleceğiyle de ilgili oluyor böylece. Gerçekte her okur kendi kişisel konumuna, duygusal yapısına, düşünsel yetisine göre yaşar bir metni. Bu açıdan her okur kendini okur metinde." #96889080
Okur ağız açıp konuştu, dedi ki diğer okurlara:
“Bu kitap bir harika, harika bu kitap.”
Yıl MÖ 5000 tahminen Büyük Tufan’ın hemen ardı, Dicle ve Fırat nehirlerinin arasında ilk insanlığın bilinen gerçek yüzü Sümerler ve onların akıl almaz mitolojisi. Zamanında birden ortaya çıkan bu uygarlık, çıktığı anından itibaren yüceliğini ve büyüklüğünü
"Göz gördüğünde, kulak duyduğunda ve burun nefes aldığında, bunları kalbe bildirir..
Her şeyi ortaya çıkaran kalp ve kalbin düşündüklerini tekrarlayan dildir.."