Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
28 Sbiten: Bir tür sıcak pekmez. Hamamın kapısını açtığımız zaman, cehenneme girdiğimizi sandım. Gözünüzün önüne uzunluğu da, genişliği de aşağı yukarı on iki adım olan bir odayla, bu oda içinde yüz kişiyi getiriniz; hani yüz değilse de, hapishaneden iki yüz kişiye yakın mahpus ayrıldığına ve bunların yarısı burada bulunduğuna göre, rahat rahat
Reklam
İniyorum kulelerinden katil iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane canlıların korka korka uzandıkları zemin
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
Dünyanın en sıcak yeri...
Dünyanın en sıcak yeri ise Libya'da El-Azi-zia'dır. 1922 yılında gölgede sıcaklık 58 derece olarak ölçülmüştür.
Sayfa 90
Reklam
Beden eğitimi fenaydı, voleybolsa en fenası. Beth topa bir türlü düzgün vuramıyordu. Ya topa sertçe şaplak atıyor ya da rasgele sektiriyordu. Bir keresinde parmağını o kadar kötü incitti ki hemen şişiverdi. Kızların çoğu kahkahalarla bağrışarak oynuyor ama Beth aynısını hiç beceremiyordu. ... Haksızlıktı bu. Sportmenlik Beth'i hiç
Her şeyi kocaman bir güneş aydınlatıyor, afişin tepesinde de kıvrımlı harflerle şunlar yazıyordu: Tatilinizi, güneşin anayurdunda geçirin. Dünyanın en sıcak yeri: Lanzarote!
Of Not Being A Jew
İniyorum kulelerinden katil iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane canlıların korka korka uzandıkları zemin
Kendimi bilmiyorum. Bazen dünyayı içime sığdıracak kadar genişliyor yüreğim, bazen kendi çırpıntılarına bile dar geliyor. Bazen küçük bir gülücük bile yetiyor içimi ısıtmaya, bazen dağlara yükselen kahkahalar bile yetmiyor yüzümü güldürmeye. Bazen inanılmaz derecede uçarı, bazen iflah olmaz biçimde kanadı kırık oluyorum. Hep aynı bedenin
Reklam
Aziz Ayyaş
1934 yılı. Bir bahar akşamı. Yaşını başını almış bir beyefendi, Seine’in üzerindeki köprülerden birinin taş basamaklarından aşağıya, kıyıya doğru iniyordu. Burada, tüm dünyanın da bildiği üzere – yeri gelmişken, bir kez daha insanları yoklayalalım- Paris’in evsizleri yatar. Ya da şöyle diyelim: Konaklar. Bu evsizlerden biri; hani
Dante KitapKitabı okuyacak
5. Büyük Kitlesel Yok Oluş
Patlamaya yakın yerlerde -bin kilometre içinde- aşırı rüzgârlar ve dalgalar hırsla veryansın eder ve patlama yerinden dağ gibi tsunamiler yayılırdı. Bu gelgit dalgaları aşırı derecede güçlü olmuşlardı, ama erimleri sınırlıydı, çünkü çarpma konumundan geriye su derinliği ancak yüz metre kadar olmuştu. Gelgit dalgaları dünyanın zıt tarafında da
Sayfa 218Kitabı okudu
Hayri Bey
Bre ağalar bre beyler paşalar Şöyle dağlar kimlerin dağlarıdır Ölenler ulu Tanrının kulları Kalanlar bu dünyanın sağlarıdır * hey hayri bey hayri bey bir gelin aldın soylu bir evden elinde gül gölgesinden mendili
Sayfa 445 - TOPLANDILAR (70-73 NOTLARI) (Sayfa: 441-445)Kitabı okudu
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
Ne yazık onlara ki çıkarlarına dokunulmadıkça doğru yola gitmezler ve Allah’ın kendilerine sunacağı nimetleri bilmezler. Ne yazık onlara ki kalpleri temiz olmadığı için herkesi kötü sanırlar ve günahsıza ve günahkâra bir fark gözetmeden kötülük ederler. Ne yazık onlara ki duygulu çekingenliği korkaklık, samimiyeti yaltaklanma ve yardımı bir
101 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.