Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hani Zeki Müren'e sormuşlar şöhret size çok şey getirdi ya götürdükleri? "Şöhret bana büyük alkışlar,maddi durumumu ve halkın sevgisini kazandırdı.Her şey karşılıklıdır ben de karşılığında kalbimi verdim," demiş.Her şeyin bir bedeli var.Değmez mi Türkan?"
Karakarga YayınlarıKitabı okudu
Zafer
Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan gazete okurken kol saatinin reklamını görmüş, meğer o sırada hayırsever Rıza oradaymış, sen zahmet etme abi, ben ayarlarım demiş, ayarlamış, biz bakmayalımmış faturayı kimin ödediğine, garanti belgesi kendi adınaymış filan. Aslına bakarsanız, Zafer Çağlayan'ın suçu yok. Hani, sünnet çocuklarına kol saati
Sayfa 249 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Tasarladığım düzen şöyleydi. Tezgahıma genişçe bir dokuma yerleştirdim, kayınbabam Laertes'e dokuyorum bu kefeni dedim, ölürse mezara girerken ona özel gösteriş­li bir beze sarılmaması yakışık almazdı hani. Bu kutsal eli­ şi bitene dek yeni kocamı seçmeyi aklıma bile getiremez­dim, fakat biter bitmez talihli erkeği seçmekte geç kalma­ yacaktım.
Hikmet Çetinkaya
Şeriat Pazarı'nı yazdığında 1997'ydi. İrtica'nın Kara Yüzü'nü tee 2002'de yazdı. Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni'ni yazdı, 2004'te ... Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni'nin ikinci cildini yazdı, 2005'te. Kuzu Postunda Kurt'u yazdı. Soros'un Çocukları'm yazdı.
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Galata'dan Pera'ya yaklaştıkça şehrin nasıl da değiştiğine hayret eder önce. Galata da güzeldir. Şık binaları, apartmanları vardır ama ellerinde çantalarla koşuşturan kodaman bankerleri, onları daha da parlatmak için var olan terzileri, manifaturacıları, ayakkabıcılarıyla, görkemli mermer kapılardan sokağa kafasını uzatmış koca koca şirket tabelalarıyla âdeta devasa bir iş hanı gibidir. Pera ise mutsuz insanlar denizinde bir kahkaha adasıdır. Şehirdeki gülen, gülebilen yegâne insan topluluğu uzunca bir caddeye, Cadde-i Kebir'e toplanmış gibidir.
Yavaştır yaşamının anlamı
Nasıl, o, sana s e n o l a r a k ; kendisi olarak --- sen, sensin; o da, kendisidir diye --- kendiliğinden gelmişse; sen de onu o o l a r a k ---çünkü sen, sensin diye --- beklemişsen; işte, geldi, o da : kendisi olarak, kendiliğinden, sen olarak, sana... Geldi, işte...
Sayfa 38 - Metis Yay. 9. Baskı: Eylül 2012
Reklam
Murathan....
"Artık ağlarken de güzelsin... Vedalar cam yakar Pamuk. Belki de canının yanmasını istemediler. Özledim. Ben seni ezbere biliyorum Gökçen. Hani benim sonralarım seni mutsuz ediyordu? Kimse saçının teki dokunamaz Gökçen. Ben varım. Adana İzmir'e çok uzamış Pamuk. Yürüyüp yürüyüp bitiremeyince anladım. Eğer benim yanımdaysan,sana ulaşabileceğim bir konumdaysan senden uzak falan durmam! Şimdi bakıyorum da... Renkler var..."
Atatürk, militarizm
Demek ki Mustafa Kemal "militarist" (yani askerci) bir ideolojinin kurucusu, öyle mi? Hani şu, İttihat Terakki'nin 1909'daki ünlü Selanik Kongresi'nde, "Ya üniformanızı bırakın, ya siyaseti" diye haykıran Mustafa Kemal ...
Sait Faik'e bir süreliğine veda alıntısı olsun.
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de
Sayfa 79 - Lalettayun: gelişigüzel
Beethoven'e kar­şı, Hafız Gazelhan Veli Ahmedi çıkarıyorlar... Ben bogulacagım hanımefendi. .. Hani şarkı mecmuaları vardır. Baştan birinci gazel: "Evvelce hüdayı tanımış olmasa gönlüm, / Billahi güzel sen benim Allahım olurdun" gazelidir. Hani fotoğraflar görürüz ... Tulumbacı zirzop Ali dostuna yollayacak. . . Arkasında, köşebaşı dilekçesi ya­ zısiyle bir dörtlük: Bu dünya devri alemdir daima durmaz döner, Can feneri püf diye akibet bir gün söner, Eger felek mahvederse bu degersiz ismimi, Size yadigar olarak veriyorum resmimi ...
Reklam
"E, olsun hani sen beni sevmesen de dert değildi ve her şey aynen kalacaktı, değişen bir şey olmayacaktı. Sadece arkadaşınmışım gibi bana anlatırdın, birbirimizin gözüne bakarak işte öylece sevinirdik ve neşeyle gülerdik. Öylece de yaşardık. Eğer başkasını da sevsen de, hay hay, olsun sorun olmazdı! Sen onunla yürürdün ve ben de sokağın karşı tarafından sizi izlerdim..."
Sayfa 78 - Kızıl Panda
DOKUZ - OĞUZ MENKIBESİ
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
Borsa kelimesinin kökeni hakkında değişik rivayetlerden birine göre:
Dönemin Hollandası bugünün Belçikasının kıyı şehirlerinden Burgge'de (Bruges) "Van Der Bursa" adlı bir aile "des Bourses" adlı bir ticaret hanı işletirmiş. Bruges'e gelen tüccarlar bu otelde toplanır, henüz limana varmadan gemilerdeki emtiayı hisselere bölerek aralarında alıp satarlarımış. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesi sürecinde zamanla belirli kurallar geliştirilmiş. Bu işlemlerin yapıldığı mekân olan des Bourses'in ve orada uyulan kuralların şöhreti yayılmış ve buranın takdit edildiği yeni mekanlar oluşmuş, byalara Bourses'ten hareketle "Borsa" ismi verilmiş.
Hani: milliyetin İslâm idi... Kavmiyet ne! Sarılıp sımsıkı dursaydına milliyetine! "Arnavutluk" ne demek, var mı şeriatte yeri? Küfr olur, başka değil, kaumini sürmek ileri! Arab'ın Türk'e, Lazın Çerkez'e, yahud Kürde, Acemin Çinliye rüşhanı mı varmış? Nerde? Müslümanlıkta "anâsır" mı olurmuş? Ne gezer? Fikr-i Kavmiyeti tel'in ediyor Peygamber. Uzun şiirini şu feryadla bitiriyor: "Bunu benden duyunuz, ben ki evet Arnavudum, Başka bir şey diyemem.. işte perişan Yurdum." (Safahat ( sh.208))
Sayfa 100
Hani bazı hayır sahipleri kimliklerini saklar, bazısı saklanmasını istediğini iyice yayar ya; "Aslan Bey, bu hayrının gizli kalmasını istiyor, lütfen bu sadakaları gizli veren hayırlı elin sahibini afişe ederek incitmeyelim. Aslan Bey'in hayrının, Aslan Bey'e ait olduğunu söylemeyelim, ecri, nezaketi, alacağı hayranlık, ahirette elinde tutacağı sersemletmeyen içeceğin miktarı ve yaşit turunç göğüslü kara gözlü dilberlerin sayısı artsın. Lütfen ama." Ben, hayrımı değil ama hayırsızlığımı neden saklayamıyorum? O hayır sahibi, ben şer sahibi miyim; asıl saklanması gereken şer değil midir, gece gibi örtülmesi gereken: İşte, örtüyü gece gibi üstüme örtüyorum. Açmayın ki sizinkiler de gizli kalsın.
Sayfa 167Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.