Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sonra bir yaz, bir kış gelir. Zaman kayar, umutlar ve bekleyişler sonbahar olur. Işıklar gölgelerce uzar, eşyalar konuşma yaşına basar, anılar bardak izi, belki kırmızı. Kitaplar arasında eski takvim yaprakları, gösterdiği sayılar göç edip gidenlerin yası. Tutunduğun sıcak bir el, kahve kokusuyla tütün karışımı bir koku bir an saçılan düşleri hayata bağlar. Dünya işleri, gecikmeler, koşturmacalar, heyecanlı bekleyişler, bir kaç gülümseme, saçındaki son hüznü dağıtan akşamın turuncu rengi...Usul usul suyun hafifliğinde bir sandaldır yürek. Her batış geceyi, her doğuş güneş sevinci... Işıl Işık
Öyle bir aşk yaşamışsındır ki, bir daha artık böylesini yaşayamam dersin. Aşk sözcüğüne anlamını veren, bedenin tüm hücrelerinde, sinirlerinin her atomunda duyduğun bir duygudur. Sonra ,bir gün, bir rastlantı, yeniden aynı heyecan, aynı coşku, aynı yoğunlukta yaşanan anlar… İnanamazsın. Bir düşteyim sanırsın, Kitaplar da benim için öyledir.ESKİ AŞKLARA DÖNEMEZSİN, AMA ESKİ KİTAPLARA DÖNEBİLİRSİN.
Reklam
Eskiye gittim..
Birlikte sahaflara gidip kitaplar alıyorlar, bitpazarına gidip eski plakları buluyorlar...
352 syf.
10/10 puan verdi
Okuma Serüvenimi ve Beni Dönüştüren Kitap
Bir kitap okudum ve hayatım değişti, derler ya. Benim için
Feminizm Kitabı
Feminizm Kitabı
böyle bir kitap Bir öğrencimle kitap arkadaşı olmuştuk. İstediğimiz kitapları birbirimize alıyorduk. Ben bunu seçmiştim. Onun hediye ettiği bir kitaptı ve okumaya başladığımda çok bilindik yepyeni bir dünyayla tanıştım. Bir Kürt olarak bu kitabı çok daha iyi anladığımı
Feminizm Kitabı
Feminizm KitabıKolektif · Alfa Yayınları · 202068 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Meltem Gürle’nin zamanında Birgün gazetesinde çıkan köşe yazılarından oluşan, öykü tadı veren denemeler var bu kitapta. Benim okuma hızıma göre epeyce uzun bir sürede, bir haftada okudum ben bu kitabı. Çünkü eski bir dostla sohbet etmek, anılara dönüp orada biraz kalmak, ortak yaralarımızın kabuklarını kaldırıp iyileşmiş mi diye bakmak için bir
Kırmızı Kazak
Kırmızı KazakMeltem Gürle · Can Yayınları · 2016191 okunma
Gençlik nedir sahi? Kaybettiğimiz koca bir ömrün sonu, özlenen çocukluğunun hasretiyle geçen demler arasında biten umutların mı ? Ben gençliği yaşayamadım ki anlayayım. Yıllarca anlamamıştım yaşadığım hayatın sebebini bir şeyler tükezliyordu beni hissediyordu kalbim. Kendimi tanıdığımda ömrümün 14 yılı bitmişti anlamıştım neyi kaybettiğimi . Çocukluğunu dahi yaşayamadan ömrünü sonlandıran bir kız çocuğuyum işte. Alıştım, bedenimden önce kalbim büyümek zorunda kaldı. Yüreğim çocukluğuma hasret. Ben sevdim kendimi herkesin eksik gördüğü yanımla en çok ben kendimi sevdim.Sonra küçük bir çocuk sevinciyle hayaller kurmaya başladım yaşayamadım hiçbir hayalimi, hep eksiklerimle savaşmak istedim her şeye ve herkese rağmen sevdim kendimi. Kaderin önüne geçilmiyor ama yaşamak ve yaşatmak bizim elimizde. Kursağımda bırakıldı her şey. Sonra mı? kendime bir dünya yarattım işte kitaplar en yakınım. Artık en büyük hayalim, Odamda radyodan çalan eski bir şarkı ve daktiloma kahramanı olduğum bir hikayenin sonunu yazmak. Bende herkes gibi bir kulum işte fazlası gibi eksiği de bulunmayan bir kul
Reklam
Yalnızca kendini kaptırarak kitap okudun diye, görebildi­ğin dünya da genişleyecek sanma. Ne kadar bilgi depolasan bile, kendi kafanla düşünüp kendi ayaklarınla yürümedikçe her şey sahte, havada ve gelip geçici şeyler olarak kalır. Kitaplar senin yerine yaşayacak değil. Kendi ayaklarıyla yürümeyi unutan kitap kurdu, eski bilgilerle şişmiş bir ansik­lopedi, birileri gelip açmadıkça hiçbir işe yaramayacak bir an­tika olabilir ancak. Okumak iyidir. Fakat okuyup bitirdiğinde, yürümeye baş­lama zamanı gelmiştir artık.
Sayfa 45 - Turkuvaz KitapKitabı okuyor
Eski uygarlıklar nasıl yıkıldıysa bu yeni uygarlık da geçip gidecek. O uygarlığı inşa etmek elli bin yıl alsa da geçip gidecek. Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde birbiriyle itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve kralı. Çağların bilgeliği, şu bebelerin ağzında nasıl da dile geliyor... Kimisi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua edecek; uygar devletin hayranlık veren, eşi benzeri görülmemiş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı iskeletleri üzerinde yükseldiği tüm diğer insanlarsa büyük ıstıraplar içinde sürekli çalışacak.Mağaradaki kitapları yok etsem de aynı şey; kitaplar olsun veya olmasın, içlerindeki eski gerçekler tekrar keşfedilecek, eski yalanlar tekrar devreye girecek, orada yazılan yaşantılar tekrar yaşanıp sonraki kuşaklara aktarılacak. Ne faydası var?"
“Çok ender yaşanılan kimi aşklar gibi. Öyle bir aşk yaşamışsındır ki, bir daha artık böylesini yaşayamam dersin. Aşk sözcüğünün anlamını veren, bedeninin tüm hücrelerinde, sinirlerinin her atomunda duyduğun bir duygudur. Sonra bir gün, bir rastlantı, yeniden aynı heyecan, aynı coşku, aynı yoğunlukta yaşanan anlar… İnanamazsın. Bir düşteyim sanırsın. Kitaplar da benim için böyledir. Eski aşklara dönemezsin, ama eski kitaplara dönebilirsin. (Kitapların ölmezliği burdan mı gelir?) Bu nedenle de, yıllar var ki, gene eski aşklarımı okuyorum.”
394 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bence de Gurur ve Önyargı
Öncelikle kitabın tartışma oluşturan ismi hakkındaki görüşümü bildirmek isterim. Başlıkta da olduğu gibi bence de Gurur ve Önyargı, çünkü kitabın ana karakterlerinin sorunları gurur ve önyargı, aşksa nihayi sonuç, gurur ve önyargısını yenenler için. O yüzden ben kitaba bu ismi daha çok yakıştırdım. Hikayeyi beğendim bu tarz edebiyat adı
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,4bin okunma
Reklam
Dördüncü beşinci altıncı Ve en nihayetinde geldi işte Yedinici yargı reformu paketi Ama siz kendinize yine de bir avukat bulundurun Mahkemelere düşmeyin Olaylara karışmayın. Aynısı biz insanlar için de geçerli. Olaylar ve zamlar içimizden geçse de Hissetmemişliğie vererek Biz küskün yalnız biz yanlış anlaşılmalardan muzdarip konuşası kaçık
Hatıralarımız kütüphanedeki eski kitaplar gibi toz içinde ve hiç değişmeden durmuyor; canlı ve nefes alan varlıklar. Bugün geçmişe dair hatırladığımız şey, hatırayı her çağırdığımızda gerçekleşen düzeltme ve yeniden şekillendirmenin ürünü. Başka bir deyişle, şimdiki deneyimlerimiz geçmişe dair bakış açımızı şekillendiriyor.
Sayfa 137Kitabı okudu
Bazen, kendimi küçülmüş, bunalmış hissettiğimde, düşlemin gücü bile yaprak döküp kuruduğunda ve elimde düşlerimi düşünmekten başka düş kalmadığında, eski düşlerimi rasgele karıştırdığım olur, ister istemez hep aynı kelimelerle karşılaşsak da tekrar tekrar karıştırdığımız kitaplar gibi
422 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
Hadis okumak tercih değil ihtiyaçtır.
Elhamdülillah elhamdülillah, beni bu kitaplar ile rızıklandıran Allah’a hamd olsun. Bu kitabın bir çok baskısı var hangisi daha iyi bilemem ama benim elimde olan kitap biraz eski basımdı. Baskısı önemli değil içindeki bilgiler doğru mu yanlış mı önemli olan bu. Bu kitap neredeyse her Müslümanın bildiği bir kitap. Müslümanım ama bilmiyordum diyen olursada hiç şaşırmam çünkü evvelde her insan öyledir. Bilenler için değil bilmeyenler için bilgilendirme olacak; Evvela bu kitap bir hadis kitabı, her konuda ayrı ayrı ayetler ve hadisler verilmiştir. Benim elimdeki baskı üç ciltten oluşuyor. Çok fazla ağır olmayan her müslümanın bilmesi gerekenler üzerinde durulmuş. Önemli olan neden okumalıyız sorusu, sizce gerek var mı? Bence var. Beni hadis okumaya teşvik eden çok sevdiğim bir hocamdı. Okudukça öğrendikçe çok şey kattı. Birincisi dinimi öğrenmeme ama deliller ile öğrenmeme neden oluyor. İkincisi Benim için en önemli şey hocalarımızın anlattığı ama “iman eksikliğinden” dolayı sürekli hocaları hedef alıp şu yanlış söylüyor vs. cümleler kuran hiç bir alt yapıya sahip olmayan insanlara karşı “hayır doğru söylüyor çünkü böyle bir hadis var.” diyerek hem onların öğrenmelerine hem de hocalarımızın doğru söylediği ortaya çıkıyor. İnsan bilmeyince, nefsinden konuşan insanlara kanıyor. O yüzden siz siz olun okuyunuz, okutturunuz. Hadis okumak bir tercih değil ihtiyaç olması gerekiyor.
Riyâzü’s - Salihîn 3. Cilt
Riyâzü’s - Salihîn 3. Ciltİmam Nevevi · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 2018594 okunma
Sahafa düşen terekeler
10haber.net/gundem/susurluk... Bu yılın başında İstanbul Balmumcu’da bir ev satışa çıkarıldı. Evi satan Ahmet Özal’dı; yani bu belgenin sunulduğu Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu. Ahmet Özal konuyla ilgili “Evi kısa bir süre önce sattık. Evde böyle belgeler olduğunu bilmiyorum. Çok ilginçmiş” dedi. Ev kısa süre önce satıldı. Evde bol miktarda kağıt ve kitap vardı. Bunları alsın diye de bir kağıt hurdacısıyla anlaşıldı. İşte sahaf Ahmet beyi arayan kağıt hurdacısı oydu. Turgut Özal’ın bir dönem ofis gibi de kullandığı anlaşılan evden çıkan belgelerin, kitapların neredeyse tamamı Özal’a aitti ve neredeyse hepsi kağıt hamuru olmak üzere hurdacıya gitti. Hurdacının teslim aldığı belgelerden biri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en ilginç dönemlerinden birine kısmen de olsa ışık tutan bu belgeydi işte… Ahmet bey bunca yılın sahafı. Uzun zamandan beri geçimini kullanılmış, eski ve antika kitaplar toplayarak, onları yeni alıcılarıyla buluşturarak sağlıyor. Üç hafta kadar önce telefonu çaldığında da heyecanla açtı; çünkü arayan ona zaman zaman eski kitap bulup getiren bir kağıt hurdacısı dostuydu. Her taraftan hurda kağıt toplayan adam ‘Bana bir uğrasan iyi olur’ dedi Ahmet beye, ‘Yeni bir parti hurda kağıt geldi, içinde ciltli kitaplar da var. İşine yararsa alırsın.’ Ahmet bey gidip alacağı kitaplardan birinin Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ışık tutacak nitelikte bir belge olduğunu bilmiyordu henüz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.