Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anlamlı etkileyici bir kitap
Yazar bu kitabında 45 yaşına geldiğinde hayatının farkına varan ve yaşamını sil baştan devam ettirmek isteyen annesini anlatıyor özgür olmak için adeta kendi hayatında devrim yapan annesi bir gün herşeye ve herkes res çekerek donusumunu ilan ediyor yıllarca yaptığı kotu evllilikler ve arka arkaya sahip olduğu çocukların ardindan hayattan bunalan kendini bosveren annesi artık şaha kalkıyor ve mutlu olmayı deniyor yazarın da yıllardır annesini değiştirmeye çalışması belki de gerçek oluyor 78 sayfalık kısa ama içeriği açısından çok geniş bir kitap kolay okunuyor
Dune ve Dünya Gezegeni: Hitler ve Cengiz Han
“Dünya’nın Altın Çağı’nı bilir misin?” “Dünya mı? Altın Çağ mı?” Stilgar şaşırmış ve rahatsız olmuştu. Paul neden tarihin başlangıcına dair efsaneleri konuşmak istiyordu ki? … “… Korba sana elimizdeki eski çağlara dair azıcık bilgiyi, Butleryanların kıyımından kurtulan veri kırıntılarını getirdi. Cengiz Han ile başla.” “Cengiz… Han mı? O
Sayfa 123 - Paul Muad’Dib, Adolf Hitler, Cengiz HanKitabı okudu
Reklam
Galaksinin Batı Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırk sekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hala çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler. Bu gezegenin şöyle bir sorunu vardı - daha doğrusu eskiden vardı: Üzerinde yaşayan halkın büyük bölümü çoğu zaman mutsuzdu. Bu sorun için pek çok çözüm önerilmişti, ama bunların çoğu genellikle yeşil renkli küçük kağıt parçalarının hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhaftı, çünkü aslında mutsuz olanlar yeşil renkli küçük kağıt parçaları değildi.
Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Gökbörü’nün İzinde
Sayfa 193Kitabı okudu
"Tarihteki önemli kişiler ve önemli anlar karşımızda duruyor,sindirilmeyi bekleyen bilgiler Gibi.yüce tapınak'ın mahzeni kadar etkileyici olduğunu söyleyemem çünkü orada bir sürü kalıt Var ama yine de çok güzel,değil mi?"
Sayfa 351Kitabı okudu
Komutanım!...nasıl samimi ve etkileyici bir kitap yazmışsınız...
- Sen de şu telsiz kod listesine baksana, KAYA kimmiş? - Komutanım buldum. Tayfun Yüzbaşımmış. . Yüzü, bir an dondu. Dudaklarında hafif bir gülümseme belirdi. Sonra helikopterin burnunu, biraz daha yere yatırıp aniden dalışa geçti. Sergilat bloğunun eteklerindeki tepelerin arasına dalmışlardı. Yüzlerce metrelik yarların arasından, adeta toprağı yalayarak uçuyorlardı. İkinci pilotun yüzü gerilmişti, komutanını ikaz etme gereği duydu. Gözleri irtifa göstergesinde, dudakları titreyerek konuştu: - Komutanım; yer artı yirmi uçuyoruz! - Bazıları; yer, eksi iki olmak üzere biri de benim arkadaşım -Komutanım, karayolunu takiben gidersek daha çabuk varırız. Vadiye girelim mi? - Aferin teğmen!... Siciline; 'baskı altında, kafası çalışıyor!' diye yazacağım...
Reklam
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
'nda basit etkileyici hikâyenin yanı sıra öyle çok fikir ele alınıyor, o zamana dek benim için belirsiz kalmış konulara öyle çok ışık tutuluyordu ki, sonsuz bir değerlendirme ve şaşkınlık kaynağı olmuştu kitap benim için.
Sayfa 138 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
En etkileyici bulduğum duygu betimlemelerinden
“Ben öyle zannediyordum ,ama aslında, anneminki gibi -sevilen varlığı kaybeden insanın çok uzun zaman boyunca bazen hayatı boyunca, yaşamasına resmen engel olan gerçek kederlerle herhalde benimki gibi her şeye rağmen geçici olan, geç geldikleri gibi çabuk da giden, hissetmemiz için “anlamamız” gerektiğinden, ancak olaydan uzun süre sonra yaşanan öteki türden kederler arasında sonsuz bir mesafe vardır; işte benim şu anda çektiğim ıstırabın da onca insanın kederinden tek farkı, özel şartlara, irade dışı bir hatıraya tabi olmasaydı.”
Sayfa 158Kitabı okudu
Akira Kurusowa
Sinema dünyasında "storyboard" diye bir teknik vardır, çekilecek sahnelerin bazen eskizleri çiziktirilira; ama Kurusowa işi abartıp ortaya yağlıboya şaheserler çıkarmış. Bence en etkileyici olanlar, Dreams, yani Rüyalar filmiyle ilgili resimlerdi. Kurusowa hayallerini ve rüyalarını çok etkilryici bir şekilde önce tuvale, sonra beyazlerdeye aktarmıştı. Uçan çocuk ve peri isimleri (Bu bölümü filme dahil etmekten vazgeçmişti), tilkinin düğünü, değirmenler köyü, tünel, Martin Scorsese'nin Van Gogh rolünde oynadığı karga ve diğer bölümlere ait resimler insanı gerçekten düşler âlemine götürüyordu.
Bu erkeğe bahşedilmiş bir hayat…
Biliyorsunuz kendi başına mutlu bir kadından daha etkileyici bir şey yoktur. Kadınlardan gelen bu nedensiz sandığımız mutluluk bize de bulaşır.
Sayfa 130 - HKitabı okudu
Reklam
Çok etkileyici
Tanrım! Bir anlık mutluluk! Koskaca bir ömürde az şey mi?
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Dünyayı çocuklar yönetsin be!
Bir çocuğun diğer bir çocuktan medet umması, diğerinin buna sevgiyle karşılık vererek dolabın içine saklamak gibi masumane bir çözüm bulması ne etkileyici bir şey!
Sayfa 22 - KENT YAYINLARIKitabı okudu
Bütünlük ve özerklik mücadelesi, genel ikiyüzlülü­ ğün baskısı karşısında yenik düştüğünde, özerkliği ifa­ de etmenin tek yolu olarak ruhsal bakımdan rahatsız davranışlar kalmaktadır. Charlotte Perkins Gilman (1892) "Sarı Duvar Kâğıdı" adlı etkileyici hikâyesinde, bir kadının duygularının parçalanmasına karşı verdiği yalnız ve umutsuz mücadelesini anlatmaktadır. Kadın, kocasının genel düşünceye göre ilgi ve sevgi olarak ad­ landırılan şiddetli sahiplenme açgözlülüğüne maruz kalmış biridir. Soyutlamalarla eli kolu bağlanmış ve "iyi" kocasına doğrudan karşı koyamayan kadının, ha­yatım tehdit eden bu durumdan kurtulmasının tek yolu, geleneksel temeller üzerine kurulu bütün ilişkileri yok etmesidir. Böylece kadın gözlerimizin önünde şizofren olmaktadır. (Bu otuz yedi sayfalık kitap bir şizofreninin asıl oluşumunu psikolojik yayınlarda bile eşine pek rast­lanmayan bir ikna edicilikte tasvir etmektedir.)
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz? _Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
540 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.