Fıtık Amca, o dolaylardaki sinemalarda oynayan bütün filmleri seyredip “Hazret-i Ömer’in Adaleti” adlı yerli filmi uygun bulup karısına o filmi görebileceğini söylüyor. Necmiye... Genç kadının adı. Gidiyor sinemaya... Fıtık Amcanın içi pırpır... Ertesi akşam erkenden eve dönüyor. Oh, çok şükür Necmiye evde.
— Necmiyaa?
— Efendim.
— Ne yaptın ben
Sayfa 18 - Du Bakali N’olecakKitabı okudu
MÜTHİŞ BİR TREN
Kıraathanenin camları önüne oturmuşlardı. İki arkadaştılar. Nargilelerinin marpuçlarını emerek susuyorlardı. Zayıf olan, lülenin ateşini nargilenin kehribar ağızlığıyla düzeltti. Bir-iki nefes daha çekti. Marpucu sardı. Nargileyi önünden itti. Bu, yüzü karanlık, karışık bir adamdı. Kalın kaşları vardı. Bu kaşların altında
Bu gece Netanyahu fıtık ameliyatı olacakmış. Gebersede hep beraber sevinsek. Eller semaya, (Bed)dua zamanı..
Damar tıkanıklığı ve dolaşım bozukluğundan kaynaklanan varis ve basur gibi rahatsızlıklar tiroid,hipofiz,yumurtalık,erbezi prostat,rahim,kalp,karaciğer,dalak, akciğer,göz ve kulak hastalıkları MS,alzheimer,parkinson,fıtık ateşli şişlikler,çıban,kangren gibi hastalıkların tedavisinde sülük terapisi kullanılır.
Kargılardan Sabanlara
Tarihöncesi insan iskeletleri üzerine yapılan araştırmalar tarıma geçişin ne kadar acı verici olduğunu göstermektedir. Çiftçiler, avcılara kıyasla kansızlık ve vitamin eksikliğine daha yatkındı. Daha fazla bulaşıcı hastalığa yakalanıyor ve daha genç ölüyorlardı. Dişleri daha kötü ve kemikleri daha güçsüzdü, ayrıca disk kayması, kireçlenme, fıtık gibi pek çok yeni rahatsızlıktan muzdaripti.
Sayfa 89Kitabı okudu
hepimiz ve her kötü, bir zamanlar bebekti. çok yaşlanınca da aynısı olur. zavallı masum sevimli ihtiyara da masum diyorsun, elini öpesin geliyor. adam masum değil, fıtık ve miyop. biz onun gençliğini de bilirdik... yani sifon çekemeyen aptal kötülerin iki güçsüz versiyonudur bebekler ve yaşlılar.
Sayfa 58Kitabı okudu
kim ki birine bel bağlarsa, fıtık olmayı göze almak zorundadır.
Sayfa 26Kitabı okudu
Ez Im Kurd (8) | Elîriza Spahî Layîn
tawanbarê sadetî û azadetîya xwe
tawanbarê bê bextiya dîrokê
tawanbarê xwastekên biçûk
tawanbarê hêviyên xwezayî yên destpêkî
tawanbarê gotin ji pêwîstiyên seretahî
tawanbarê fikirîn bi dengekî bilind
evîndarî bi dengekî bilind
fîtik bi dengekî bilind
stran bi dengekî bilind
axavtin bi dengekî bilind
û jiyan bi dengekî bilind…
û nizanim ku
dinya qada şeran û cengan e
dinya warê xapan û veşartinan e
ne şûna evînan û dengan!
Yat uyu talihsiz hekim. Uykunu al, sabah cevabı daha rahat bulursun.Sakinleş, sinirini bozma. Bak, pencerenin ardındaki karanlık ne sakin, buz tutmuş tarlalar uyuyor, fıtık falan yok ortada.Sabah cevabı daha rahat bulursun.Alışırsın...Uyu...Bırak atlası elinden...Şu anda bir şey anlayacak durumda değilsin.Fıtık deliği..."
FITIK TUTMUŞ ŞEYLER
Kalktım bir sigara yaktım bugün,
Öyle keyfine...
Sonra takvim yapraklarını karıştırdım,
Oda keyfine...
Kalktım bir çay demledim,
İçmedim bir daha kaynattım,
Hep karaladığım gibi.
Kasığımda sanki dikenli bir kirpi
Varmış gibi sızlayan fıtık
Ve başımın üstünde savrulan tipi;
Yaşlılığa alışmalıyım artık.
Sayfa 237Kitabı okudu
