Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Televizyon ekranına çıkan herkes az çok Aktör/Aktris’tir
En basit ifadesiyle mesele, televizyonun yeni bir hakikat tanımı getirmesidir (veya muhtemelen eski bir tanımı canlandırmasıdır): anlatıcının inandırıcılığı bir önermenin hakikatinin nihai sınanmasıdır. “ inandırıcılık” burada anlatıcının geçmişte gerçekliğin sert sınamalarından geçmiş cümleler kurma siciline karşılık gelmez. Sadece aktör/habercinin iletiği bir samimiyet, özgürlük, kırılganlık veya çekicilik izlenimine karşılık gelir. … Televizyonda inandırıcılık hakikati anlatmanın belirleyici testi olarak gerçekliğin yerini alıyorsa, performansları devamlı doğru kişi yarattığı sürece, siyasi liderlerin gerçekliğe kafa yorup canlarini sıkmaları gerekmez. Örneğin bugün Richard Nixon’un ismini saran lekenin yalan söylemesini değil, televizyonda yalancı gibi görünmesinin sonucu olduğundan şüpheleniyorum.
Sayfa 136 - Ayrıntı, 11. Basım 2022, çev: Akın Emre PilgirKitabı okudu
Reklam
GERÇEKLİĞİN TANIMI
Akıl mutlak değildir, yalnızca nesnel eylem veya deney gerçekliğinin ölçütüdür.
GERÇEKLİĞİN TANIMI
Nesnel eyleme muktedir olana yalnızca gerçek denilmez, mutlak gerçek de denir.
Tanımı nedir mutluluğun?
Kim olduğunu, ne istediğini, büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktır. Yani herkese göre değişir. Tektir, eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir.
Sayfa 18 - Deniz BarutKitabı okudu
Tanımı nedir mutluluğun? O çok bilenlere sorma sakın. Hele düzene tapanlara asla sorma. Onlar ki hayatın süregelen sürprizlerine kapalı, beyinleri ve kalpleri küçülerek büyüyenlerdir. Onlar yaşamadan yaşlananlardır. Tanımı nedir mutluluğun? Kim olduğunu, ne istediğini, büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktır. Yani herkese göre değişir. Tektir, eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir.
Sayfa 18 - Kafka okur sayı51
Reklam
"Sosyal medya ve İnternet sayesinde, gerçekliğin tanımı gerçekten değişti. Günümüzde herkes kendi geeçekliğini yaratan birer algı yöneticisi! Güzel görünmek, iyi bilinmek, ünlü olmak, tanınmak... Mutlu olmanın dijital kodları ve güncel tanımlarından etkilenmemek neredeyse imkânsız artık. "
Sayfa 39 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
"Kısa sürede güneşi ve cenneti, dünyayı, kendini ve diğer hayvanları ve bitkileri ve biraz önce konuştuğumuz başka bir sürü şeyi aynada elde edebilirsin. bu tam da, Diyojen'in insanın tüysüz, iki ayaklı tanımlanmasına karşı, yolunmuş tavuk örneğini vermeye iten, bir tanımı alt etme çabasına benzer ve sanatsal bir eleştiri olarak da Picasso'nun Suze şişesinin üzerindeki etiketi çıkarıp bir şişe çiziminin üzerindekine yapıştırmasına paraleldir. Picasso, gerçekliğin parçalarını yapıta yedirmenin, zorlu akademik talimlerle gerçekliğe yaklaşmaya çalışmaktan daha anlamlı olduğunu ve iyi bir akademik elin ancak heves edebildiğine, bu yolla, anında ulaşılabileceğini ima eder.
Psikiyatri mi hasta, insanlar mı?
Dış gerçekliğin ya da kısacası gerçekliğin tanımı, tanımlayanın duyarlılığına göre değişiyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
"Gerçekliğin tanımı, tanımlayanın duyarlığına göre değişiyordu."
Sayfa 124Kitabı okudu
Eğer hisleri gerçekliğin tanımı değil de bir parçası olarak yorumlarsan hisler yol göstericidir. Ancak yolunu sadece hislerle bulmaya çalışırsan yanlış rotalarda kaybolman kaçınılmaz olur.
Leary'nin Kişilik Katmanları Görüşü
İlk katman olan aleni iletişim kişilerarası davranışların gözlemlenebilen, nesnel yanlarıdır. İkinci katman bilinçli tasvir ve tanımlama, kişinin kendisiyle veya başkalarıyla ilgili sözlü beyanlarıyla dışa vurulur. Bu katman (tanımı itibariyle uzlaşımsal sosyal gerçekliğin bir miktar çarpıtılmış hali olan) öznel deneyim dünyasıyla ilişkili olduğundan, bireyin kendisine ve başkalarına dair bildirimleri genellikle pek çok şeyi açığa çıkarır. Üçüncü katman olan şahsi simgeleştirme, önbilinçte ve bilinçdışında var olup "yansıtmalı, dolaylı düşlem/fantezi malzemeleri" aracılığıyla ifade bulan isnatlarla/atıflarla ilgilidir; projektif testler, fan- teziler, sanatsal üretimler, arzular rüyalar ve serbest çağrışımlar bu malzemelere dahildir. Leary'nin dördüncü katmanı ifade edilmemiş bilinçdışıdır ve bilinçten sansürlenen, "kişinin, diğer tüm kişilik katmanlarında sistemli ve saplantılı biçimde kaçındığı (...) ve bu dirençli namevcudiyetleriyle dikkat çeken meselelere istinaden kullanılır. Son olarak, beşinci katman olan değerler yalnızca ego idealinde değil, aynı zamanda kişinin kendisini ve başkalarını yargılarken kullandığı standartlarda tezahür eder.
Sayfa 53 - Kişilik Bozuklukları: Çağdaş YaklaşımlarKitabı okudu
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.