Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Seni istiyorum," diye mırıldandı Clay. Hamle sı- rasının Clay'a dönmesinin ne kadar zor olduğunu bil- diği için sırıttı Julia. Ama yine de pes etmeye hazır değildi. Clay'in, onu çaresizce, korkunç bir şekilde arzulamasına ihtiyacı vardı. "Sanırım, gerçekten güzellikle sorman gerekebi- lir," dedi onun hayalarırı
Sayfa 141
Julia aralarında herhangi bir tuhaflık oluşsun istemiyordu. Clay ile sadece iyi zamanları, tatıyı isti- yordu. Birlikte geçirdikleri bu hafta sonu, nefis bir çö- reğin üzerindeki krem şanti gibiydi. Gerçek değildi ve bunda da hiçbir sorun yoktu. Julia kesinlikle çörekleri çok ama çok seviyordu ve tam şu anda bir ısırığa ihti- yacı vardı. Yanında
Sayfa 140
Reklam
36 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Belki bu hayali pek ham görenler, şu fikrimi çok uzak bulan­ lar olur. Onlara verilecek cevabım şudur: «Kaynana - gelin» hırıl­ tısı ayrılık vakası gibi bitmez tükenmez dırıltılardandır. Ben bu davayı ta çocukluğumda dinlerdim. Hâlâ işitiyorum. Ömrüm var­ sa ihtiyarlığımda da kulaklarımın bundan boş kalacağına hic şüp­ he etmem. Şimdi mesele benim evlenmemde, sonra doğacak ço­ cuğun kız olmasında mı kaldı? İş bundan ibaretse bu hiç bir şey değil. İşin bu ciheti hayat kanununu ilgilendirir bir iştir. Bütün âlemin her gün evlendiği, bazılarının kız çocukları da olduğu görü­ lüyor. Bu hale şaşmak kimsenin aklına gelmiyor da benim şu ha­ yalime mi şaşılacak? Bu cevabım doğru görüldüyse şunu da arzedeyim ki, bu ro­ manda üstünlüğü gelin hanıma kazandırdığımdan dolayı kızımın kaynanası bana gücenir, bundan doğan öcünü de kızımdan çıkar­ maya kalkışırsa şu hareketiyle kaynanalığını pek yersiz göster­ miş, onun için de muharrire büsbütün hak kazandırmış olur.
Boşanmış Kadın
Boşanmış KadınHüseyin Rahmi Gürpınar · Atlas Kitabevi · 1971175 okunma
Isla
Görü.Ölüm,karanlık ve çürüme. Tehtid neydi? Geleceğe dair ufacık bir görüntü müydü?
Sayfa 11 - ParolaKitabı okuyor
Immanuel Kant
Bugün felsefe tarihinin en büyük filozoflarından biri olan Kant’ın doğum günü. 📌Immanuel Kant (1724-1804) Doğu Prusya’nın Königsberg kasabasında doğmuştur ve hep burada yaşamıştır. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir. 📌Kant'ın büyüklüğü şöyle
Belamlara ithaf olunur
İbn Kayyım rahimehullah, "el-Fevâid" adlı kıymetli eserinde der ki: "Kötü âlimler, cennetin kapısına oturmuş, insanları sözleriyle cennete, amelleriyle ise cehenneme çağırmaktadırlar. Sözleri insanlara her ne zaman 'Şu işi yapın' dese amelleri 'Onları dinlemeyin' diye karşılık verir. Eğer çağırdıkları şey hak olsaydı ona ilk icabet edenler yine onlar olurlardı. Onlar görü- nüşte 'kılavuz', hakikatte ise 'yol kesici' dirler."
Reklam
"Kendini nasıl bir şeyin içine soktuğunun farkında mısın Angelina?" diye sordu. Baldırındaki kılıftan bir bıçağa uzandı- ğında kocaman gözlerle izledim. Göğsüme doğru yönelttiği kocaman bıçağı takip ettim ve bıçağın hafif kıvrımlı ucunu gömleğimin ilk düğmesinin altına taktı. Pürüzsüz metal yüzeyinin üstünde kurumuş kana benze- yen
Sayfa 158
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Gözümün yaşı düşmeden yazmak istedim. Kürk mantolu Madonna tarzında ters köşe yapan bu eser bitirdiğinizde duvara son sürat çarpmış gibi vurulup ağlıyorsunuz. Ön yargı, tek taraflı görü, eksik mahkeme,… ve kaçınılmaz vicdan azabı. Şimdi sen düşün babasına benzeyen idealist öğretmen, kalan hayatını nasıl yaşayacaksın?
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılap Kitabevi · 200239,1bin okunma
+ "Dünyayı koskoca bir makine gibi mi görüyordu yani?"
"Aynen öyle. 'Mekanik' sözcüğü Yunanca 'mekhane' sözcüğünden gelmedir ve bunun da anlamı makinedir. Ancak şuna dikkat: Ne Hobbes ne de Newton mekanik bir dünya görü- şü ile Tanrı inancı arasında bir çelişki görmüştü. Oysa 18. ve 19. yüzyılın bazı materyalistlerinde durum farklıydısa 18. ve hekim ve filozof La. Mettrie 18. yüzyılın ortalarında Transız machine' adlı bir kitap yazdı. Yani: 'İnsan - Bir Makine'. Bacaklarda nasıl yürümeyi sağlayan kaslar varsa, beyinde de düşünmeye yarayan 'kasların olduğunu yazmıştı. Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yaklaşımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zekâ bütün madde parçacıklarının belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Buradaki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden belirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' göste- rirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 263 - Pan
Reklam
Nietzsche'nin Frengi Değil De CADASIL Olma İhtimali
Friedrich Nietzsche şiddetli migren, psikiyatrik rahatsızlıklar, demans, görü kaybı (damar hastalıklarıyla ilgili), felç ve felç gibi nöbetlerden mustaripti. Klinik semptomlarla beraber aile geçmişine baktığımızda Nietzsche'nin CADASIL sendromu olduğunu düşünüyoruz. Elimizde bulunan tanısal bilgileri düşünerek Nietzsche'nin semptomlarını 'olası CADASIL' tanısına uygun buluyoruz. Bu geriye bakan, farazi ve spekülatif tanı Nietzsche'nin bütün ciddi sağlık problemlerini birleştiriyor ve diğer yazarlar tarafından sunulan önceki tanılara nazaran daha iyi bir açıklama yapıyor. CADASIL'in Nietzsche'nin durumuna en uygun tanı olduğuna eminiz. Dolayısıyla, Friedrich Nietzsche tarihteki takip edilmiş ve raporlanmış CADASIL sendromu geçiren ilk hasta olabilir. Fakat 19. yüzyılın sonlarında tanısal araçların yokluğundan ötürü (MRI) son bir karar vermek mümkün değildir. Teorik olarak CADASIL sendromu DNA analiziyle, ölüm sonrasında dahi açıklanabilirdi, gerçi tipik notch3 mutasyonu çeşitli dokulardaki granüler osmofolik maddelerde olmayabilir. Ne yazık ki Nietzsche çocuk sahibi olmadığından hipotez araştırması için nesiller takip edemiyoruz.
Sayfa 46 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
392 syf.
3/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Fantastik ya da başka kültüre ait kitaplar yazan vasat yazarların çoğunun tutulduğu bir hastalık var. Adı da "Araştırdığım bütün yabancı kelimeleri ve karakterlerin yüzde yetmişini size ilk beş sayfada öğretip her şeyi karman çorman edeceğim. Kitaptan tiksinip okumak için kendinizle savaşacaksınız." Hele bir de bu kitaptaki gibi
Turnanın Soyu
Turnanın SoyuJoan He · İthaki Yayınları · 202366 okunma
mızmıza dayalı bir isyankarlık
Ne kadar inanılmaz görünse de, sanatçı basit mi basit bir Mani­heizme hapsedilir. Eserlere fiziksel ve gerçek boyutları çerçevesinde bakmamamız, sorumsuzluk ve yaltakçılığının tehlikeli imalarını göz ardı etmemiz istenmektedir. Diğer yandansa, ahlaki olduğu söylenen fikirlerine tutunmamız, toplumun yararına oldukları iddia edildiği için onlara hiç analiz etmeden, irdelemeden, çocukça ve utanılacak biçimlerde sergiledikleri kötülüklerden daha fena olduklarını belirt­ meden alkış tutmamız beklenir. Hannah Wilke'nin kanserliyken çektiği fotoğrafların sanat değil kendi hastalığını ticarileştirme ama­ cı güttüğünü söylemek feminizme hakaret olarak algılanır. Eseri yo­rumlamak sanatçının toplumsal aktivizmine, Maniheist dünya görü­ şüne karşı bir saldırıya dönüşür. Yorumlamak, analiz etmek ve sor­gulamak bizi toplum karşıtlarının tarafına geçirir. Bu sahte sanatı icra eden sanatçılar kurumlara asalak gibi yapışır, kaynakları emer, iktidarı rahatsız etmeyen sınırlar içinde hareket eder, galeri aktiviz­mini benimser, mızmıza dayalı bir isyankarlık yaparlar. Eleştirmen­ler de onlarla omuz omuza durur, antisosyal diye suçlanmalarını en­geller. Elbette bu satılmışlığın meyvesi boldur: Bugün dalkavukluk eden yarın bir sergiye küratör olur.
Kendi başına varolan ve akli bir görü tarafından bilinen düşünülürlerden bahsedemiyorsak, bir başka deyişle nesnelere ilişkin bilgimiz kendinde varlığa sahip düşünülürlere dayandırılamıyorsa insan nasıl tecrübe ve bilgi sahibi olabilmektedir? Kant'ın bu konudaki cevabı oldukça keskindir: Biz nesnelerimizi zihnimizin (Gemüt) faaliyeti içerisinde kurarak biliriz. Bu itibarla Birinci Kritik'in büyük kısmı söz konusu tecrübenin kuruluşunun çözümlenmesine hasredilmiştir. Kant'ın bu girişimi, belki de Ockhamlı Willam'a kadar geri götürülebilecek olan ve felsefenin ilgi alanını insan zihnine kaydıran felsefi dönüşümün son halkasını teşkil etmektedir. Ockhamlı William'ın küllileri zihindeki tekiller olarak alan ve kendi başına küllilerin varlığını şüphe konusu kılan yaklaşımı, Kant'a geldiğimizde, artık kendinde olanın tamamen bilginin dışına atıldığı bir felsefi dizgeyle nihayetlenmektedir. Varlık mertebeleri bakımından konuya bakarsak artık varlıkta aynî olanın yerini zihnî olan almıştır. Daha doğrusu insan aynî olanı bilebildiği zannıyla yaşadığı bir dönemin artık sonuna gelmiş, tıpkı bir rüyadan uyanır gibi esas olanın kendi zihnî etkinliği içerisinde kurulan olduğunu fark etmiştir.
Sayfa 239Kitabı okudu
Büyük resmin içinde değerlendirebildiğimizde, karşımıza baskıcı figürler olarak çıkan kişilerin ya da grupların aslında dev bir üst-sistemin taşeronları olduğu fark edilebiliyor. İnsanın hem yaratıcısı hem kurbanı olduğu devasa sistemden söz ediyorum. İnsanın doğadan koparak ona üstün olma kibrine kapılması so- nucu, evren de ona böyle bir cezayı münasip görmüş, kelimenin tam anlamıyla müstahak. Üstelik, mafyöz bir süperoluşum olan kapitalizmi bu sisteme katıp insanlığın başına musallat etmişse, bu ancak evrenin ilahi adaleti olarak değerlendirilebilir. Uzak ol- mayan geçmişte, o sıralar yeni çıkan bir kitabımla ilgili yapılan röportajda "Benim için sistemle ilişki deliyi idare etmektir" diye bir ifade kullanmıştım. İlk bakışta bu, kaçak oynama gibi görü- nebilir, ama birey olarak bu koca sistemi karşımıza alarak onunla baş edebileceğimizi düşünmüyorum. Böyle bir durum, yeni mo- deller yaratabilme yolunda bize, ne alan ne de güç bırakır. Sadece yakınır dururuz.
Sayfa 14 - MetisKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.