Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
( Marques de Sade > Max Stirner > Nietzsche )
_Ben düşüncesizim. _Hiçbir şey benden üstün değildir! Hiçbir şey beni aşacak yücelikte değildir. _Benim eylemlerimi komuta etmek, nasıl davranmam gerektiğini söylemek hiç kimsenin üstüne vazife değildir. _Ben tamamlanmamış bir tinim ve mükemmel tin için çaba göstermeliyim.
İdealler ve değerler üzerine bir yorum...
Doğayla iç içe bir yaşamdan giderek uzaklaşan ve ihtiyaçlarının üretimini kendisi yapmayan günümüzün şehirleşmiş insanları için doğru-yanlış değer sistemi artık bütünüyle soyut bir boyuta taşınmıştır. Bu kadar soyut bir boyuta taşınmış olsa da insanlar bir doğru-yanlış değer sistemi oluşturmadan yaşam pratiklerini sürdürememektedirler. Çünkü insanın kendini değerli hissedebilmek için en fazla gereksinim duyduğu şey olan bir anlama sahip olmak kavramı, bu değer sisteminden insana yansımaktadır. Toplumda böyle bir değer sistemi yoksa insanlar tek başlarına ne bir değer sistemi ne de yaşamları için bir anlam oluşturabilirler. Tek başına oluşturulan bir değer sistemi, ötekiler tarafından anlam taşımayacağı için böyle bir değer sisteminde israrcı olmak bireyi psikoz sınırının içine itmektedir. Bu nedenle insanüstü bir güçten kaynaklandığı algısını yaratan değer sistemleri insanlar için hep aşırı biçimde cezbedici, arzularını kışkırtıcı bir etkide bulunmuştur. Şöyle demek daha uygun olabilir: İnsan somut dünyadan ne kadar koparsa kendine nihai bir değer sis- temi sunacak bir gücü arama arzusu insanda o kadar güçlenir. En büyük arzumuz bize değişmez, her koşulda geçerli olacak bir doğru-yanlış değer sisteminin sunulmasıdır. Böyle bir dizgeyi sunacak gücün kölesi olmak, o değer sistemine bütünüyle uyarak o güçle bütünleşmek, insanların en büyük arzusudur. Bu bütünleşme hâli, psikanalitik alanda Fallus'a karşılık gelen durumdur.
Reklam
"Alia artık iktidarı sımsıkı elinde tutuyor." Tekrar Idaho' ya baktı. "Anlıyor musun? Gücü kullanmak için onu hafifçe tutmak gerekir. Fazla sıkı kavrarsan eninde sonunda gücün kölesi, kurbanı olursun."
Sayfa 241Kitabı okudu
İnsan özünde vahşi ve ilkel bir varlıktır. Bakmayın 'uygar insan' yanılgısına... Şık elbiseleriyle içindeki vahşeti ve kötülüğünü gizliyor insan. Gücün, paranın, ihtirasın şehvetin kölesi olmuş."
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
Sınırsız Güç
Aşırı yoksul bir köylü ai­lesinde büyümüştü. Kendilerine ait hiçbir mülkleri yoktu. Biyolojik babası o doğmadan ölmüştü. Bir çoban olan üvey babası, çocuğu sürekli azarlıyor, ona( ) çocuğu diye sesleniyor, akla gelebilecek en acımasız şekilde onu dövü­yor ve ona eziyet ediyordu. Genç Saddam'ın çalışma ka­pasitesinden yararlanabilmek için, on yaşına kadar onun okula gitmesini yasaklamıştı. Onun yerine geceyarısı onu uyandırır ve sürülere bakmasını söylerdi. Gelişim çağında çocuklar bir dünya imgesi oluştururlar. Zihinlerinde ha­yatta sahip olmaya değecek değerlere dair fikirler oluşur. Aynı zamanda bazı şeyleri arzu etmeye ve onların karşı­landığını hayal etmeye başlarlar. Üvey babasının kölesi olan Saddam için, bu arzular tek bir şeyin etrafında dö­ nüp duruyordu: Başkalarının üstünde sınırsız güç. Muh­temelen beyninde yalnızca üvey babasının onun üstünde sahip olduğu gücün aynısına başkalarının üzerinde sahip olarak, kökten yoksun kaldığı insanlık şerefini, haysiyeti­ni tekrar kazanabileceği fikri oluştu. Çocukluğu boyunca başka hiçbir ideali, benimseyebileceği hiçbir örnek yoktu, yalnızca her şeye gücü yeten üvey babası ve ona dayatılan dehşetin savunmasız kurbanı olan kendisi vardı. Yetişkin­liğinde yönettiği ülkenin yapısını düzenleme örüntüsü de bununla aynı doğrultudaydı. Bedeni şiddet dışında hiçbir şey bilmiyordu.
Sayfa 83 - Saddam HüseyinKitabı okudu
Reklam
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Gelişim çağında çocuklar bir dünya imgesi oluştururlar. Zihinlerinde ha­ yatta sahip olmaya değecek değerlere dair fikirler oluşur. Aynı zamanda bazı şeyleri arzu etmeye ve onların karşı­ landığını hayal etmeye başlarlar. Üvey babasının kölesi olan Saddam için, bu arzular tek bir şeyin etrafında dö­ nüp duruyordu: Başkalarının üstünde sınırsız güç. Muh­ temelen beyninde yalnızca üvey babasının onun üstünde sahip olduğu gücün aynısına başkalarının üzerinde sahip olarak, kökten yoksun kaldığı insanlık şerefini, haysiyeti­ ni tekrar kazanabileceği fikri oluştu. Çocukluğu boyunca başka hiçbir ideali, benimseyebileceği hiçbir örnek yoktu, yalnızca her şeye gücü yeten üvey babası ve ona dayatılan dehşetin savunmasız kurbanı olan kendisi vardı. Yetişkin­ liğinde yönettiği ülkenin yapısını düzenleme örüntüsü de bununla aynı doğrultudaydı. Bedeni şiddet dışında hiçbir şey bilmiyordu...
Sayfa 83 - Okuyan Us yayınları Mart 2019Kitabı okudu
Anlıyor musun?Gücü kullanmak için onu hafifçe tutmak gerekir. Fazla sıkı kavrarsan elinde sonunda gücün kölesi, kurbanı olursun.
Bendeniz
Bendeniz demişken, Farsça besten, yani bağlamak fii­ linden gelen bende, köle, kul, mahkum bağlı, bağımlı demek. Bendeniz derken aslında köleniz, hizmetkôrınız deniyor. Varsın, olsun .•. Gücün, paranın kölesi olacağımı­za bilginin kölesi olalım.
Reklam
“Başarısızlığa uğramamak için her türlü insani olasılığı değerlendirmeye karar vermiştim. Bu tür bir fikir anne karnındaki bir bebek gibi ancak zaman içinde gelişip büyüyebilir. Başlangıçta umutsuz, şekilsiz, yalnızca tutkuları ateşleyen bir histen ibarettir. Ama ateşlediği tutkular müthiş derecede kudretlidir. Sonra ağır ağır gelişir ve kişiyi başka hiçbir şey göremeyecek, düşünemeyecek hale getirerek etkisi altına alır. Artık kişinin tek arzusu bu fikri vücuda getirmek, bu olağanüstü canavara can vermektir. İnsanın içinde bu türden bir tutku uyanmışsa gerçekten de aklını kaçırmış sayılabilir. Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umurunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiştir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur. Üstelik bu kudretin kaynağının cennet mi cehennem mi olduğu da umurunda değildir.”
Koridor yayınlarıKitabı okudu
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
_Bana, “Sen kral mısın yoksa yasacı mısın ki politika üstüne yazı yazıyorsun?” diye soracaklara cevabım: Hükümdar ya da yasacı olsaydım, ne demek gerektiğini söyleyip vaktimi boşuna harcamaz, ya yapacağımı yapar ya da susardım. _Niyetim, insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekleri gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir
225 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.