Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özellikle günümüz insanları biraz değişik. Kendilerine benzemeyenle dışlamaya ve kulp takmaya meyilliler. En çok da dürüstlük için geçerli bu belki de.
Reklam
182 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Yine kendimi Gürpınar'da buldum. Her seferinde, bu eseri daha güzelmiş diyerek kendini daha da sevdirmeyi başarıyor. Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren bir filme de konu olmuş bu romanı, Garaib Faturası Külliyatı diye adlandırdığı ikilemenin ikincisi. İlki Gulyabani'dir. Konuları bağımsız olduğu için ayrı ayrı okunabilir. Metafizik, spiritual, toplumcu ve ahlaki pek çok konuları sorgulatan bu romanın merkezinde; Nefi Efendi'nin karısının, öldükten sonra Efendi'nin tekrar evlenmesi üzerine tabiri caizse "hortlaması" var. (A bu şey değil mi, Ruhsar? -size günümüz mizahının çıkışının Gürpınar olduğunu söylemiştim.-) Eserin temposu o kadar yüksek ki, cadının kim olduğunu bulmadan okur da rahata kavuşamıyor. Ve, beklenmedik yerden gelen sonla uğurlanıyoruz. Sir Arthur Conan Doyle ile tanışsa çok iyi anlaşırdı rahmetli Gürpınar Efendi. :) Kurgu içinde kurgu, yer yer dokundurduğu toplum ve batı eleştirisi, kadının yeri ve batıl inançlarımızla ilgili metinlerle muazzam bir eser olduğunu düşünüyorum. Aralarda bazı çelişkili gelen yerler oldu teknik olarak ama yine de çok iyi bir roman. Gürpınar konusunda fazla yanlı bir duruşum olabilir, o da benle ilgilidir tabii. :) Ne okuyayım Gürpınar'dan diyen, bu romanla devam edebilir bence. Hem mizah hem korku türünde çok iyi bir eser. #bookstagram #hüseyinrahmigürpınar #cadı #türkedebiyatı #türkedebiyatıklasikleri
Cadı
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,099 okunma
Kahr Kalesi olarak geçiyor günümüz ismi: Kadifekale
Amma hala bu mezkur yukarı kalenin, batıya nazır bir demir kanadı, kuvvetli bir kapısı vardır. O kapıya taşradan içeri girilecek mahallinde, sağ tarafındaki kulenin iki adam uzunluğundaki yüksek yerimde, bir küçük kemer altında, beyaz mermerden Kaydefa ananın bir sureti vardır. İnsan baktığında canlı zannedip hayran kalır; ne tarafa gitsen ol tarafa baktığını sanırsın. Tebessüm etsen onun da tebessüm ettiğini, ağlasan ağladığını sanırsın. Garib bir temaşadır. Lakin gerdanında aşağı vücudu yoktur. Gerdanında halkası, kırmızı çehresi, kulağında küpesi ve kafasında bükülü giysisi ve sürmeli ceylan gözleriyle tasvir olunmuş parlak yüzlü peri peykerdir.
Günümüz boşanmaların sebebi
Baştan çıkarmaya değecek birini bulmak büyük bir şanstır... Çoğu insan aceleyle ilerler, nişanlanır ya da başka aptallıklar yapar ve herşey sona erince ne kazandığını ya da ne yitirdiğini bile bilmez.
Günümüz
~ Gülümsemeyi unutmuşlar... Konuşmayı unutmuşlar... Eğlenmeyi unutmuşlar... Özetle, yaşamayı unutmuşlar. Bir aradayken bile yalnızlar. ~
Sayfa 11 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Günümüz insanı için tıp ve güvenlik, uğruna adaklar adadığı, kendi yaşamını yoksullaş­tırdığı, başkasının yaşamını kolaylıkla feda edebildiği iki Tanrı gibidir.
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Telefonu tutan elim sıkıca tuttuğum telefon ile kulağımdan kayıp düşerken aklımdan yüzlerce görüntü geçti. Baran ve Berfu'nun çocukluğu, oynadığımız oyunlar, birlikte söylediğimiz şarkılar, okuma bayramları, alışverişler, ilk sinema günümüz... Doğum günü partileri, hediyeler mezuniyetler, aile buluşmaları... İlk başarılarımız ve ilk başarısızlıklarımız, ilk kazançlarımız ve ilk kayıplarımız... Hepsi geçti gözlerimin önünden.
"Özellikle kelâm alanındaki konu ve meseleler, hep spekülatif ve felsefi bir mahiyette ele alındığı için pratik hayattan uzak kalınmıs, halkla bir diyalog kurulamamıştır. Kur'an'ın pratik hayattan canlı misaller vererek herkese hitap metodu unutulmuştur. Bu bakımdan, halkımızın problemlerine ışık tutacak özellikte ve her kesime hitap edecek eserlerimiz mâlesef yok denecek kadar azdır. Bu arada dinî tâbir ve kavramları, günümüz Türkçesine aktarırken ciddi güçlük ve sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Bugün gerçekten ciddi bir kavram kargaşası vardır. Din görevlilerimiz ise, ekseriyetle kullandıkları dil ve ifade açısından halkla istenen diyalogu gerçekleştirememişlerdir. Bütün bu vb. sebeplerle ilâhiyatçımızla halk arasında meydana gelen diyalalog eksikliği de yaygın olan ve cehalet eseri yayılmaya devam eden inanç ve hurafeleri her zaman gündeme getirmiştir. Millet olarak, kitap okuma alışkanlığının bizde henüz tam olarak yerleşmemiş olması da bu durumu olumsuz yönde etkilemektedir"s.19
Sayfa 19 - Fecr Yayınları
Günümüz dünyası eylem ve duyguların temsil edildiği ve yorumlandığı bir tiyatro değil, mahremiyetlerin sergilendiği, satıldığı ve tüketildiği bir pazardır.
Reklam
Yare küstahâne dil arz etti dâğ-ı sineyi Âteşin pîrâhen oldu germî-i haclet bana Sâmi'nin bir beyti. Günümüz Türkçesiyle: Gönül, sevgiliye küstahça göğsündeki yarayı gösterdi/ Utanmanın sıcaklığı bana ateşten bir gömlek oldu.
Günümüz dünyasında insanın manevî yönü dikkate alınmıyor. Maddî ihtiyaçlar hep göz önünde olduğu için onları karşılamak kolay oluyor. Yedir, içir, giydir, oynat, eğlendir… Manevî ihtiyaçlar, özellikle de ruhun ihtiyacı söz konusu olduğunda hâdiseye vakıf olmayanlar; “Bende o istediğiniz yok!” diyemiyor. Bunun yerine, “kendinizi tanımak için içsel bir yolculuğa çıkın, içsel pratiklere yönelin, yürüyüş yapın, canlılar ile bağlantı kurun” gibi geçiştirici sözlerle insanları meşgul ediyorlar.
Geldi sabah-ı rûz-i civaniye infilâk Eyyâm-ı fitne erdi belâlar mübarekî Günümüz Türkçesiyle: Gençlik gününün sabahı patlamayla geldi/Kargaşa günlerdi erişti, belalar mübarek olsun.
Her günümüz yeni bir tabuyu yıkmakla geçsin. Yıktıkça varalım çıkarsız aşkın tadına. Ne hesabını tutalım geçen günlerin ne de hayalini kuralım geleceğin.
Zannederim Talat Tekin'in kitabında gördüğüm, Kubrat Han'ın isminin kimi Yunanca ve Latince kaynaklardaki şekli olan 'Krobat' kelimesi bana günümüz Batı dillerindeki 'Croat'ı çağrıştırmıştı ve bir soru işareti koyarak not almıştım.
Sayfa 9
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.