O da, sanırım, bana artık O. demekle yetiniyordur. Önemli olduğum, olduğumu da bildiği için. Birbirimizin ağzında birer ses, birer harf olduğumuz için, adım gibi biliyorum, o da en az benim kadar üzülüyor. O beni izleyemiyor, izleyecek durumda değil; okuyordur ancak. Bense onu okuduğum gibi, onu en olmayacak yerlerde bile izleyebiliyorum.