Orhan Kemal - 2 Haziran 1970
"İnsanın gâvuru, müslümanı olmuyor arkadaş. İnsanın insanı, insan oluyor!"
Ahmed Arif -2 Haziran 1991
"Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğuramaz seni. Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni.."
Muhammed Ali - 3 Haziran 2016
"Risk alacak cesareti olmayan kişi, hayatta hiçbir şey başaramaz."
Nazım Hikmet Ran - 3 Haziran 1963
"Herkese selam, sana hasret.."
Ahmet Haşim - 4 Haziran 1933
"Sen sevmeyi bilmedin ki ölmeyi bilesin. Çünkü sevmeyi bilmeyenler ölmeyi de bilemez."
Cahit Zarifoğlu - 7 Haziran 1987
"Aklımdan çıkmıyorsun dedim. Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya."
Cemil Meriç - 13 Haziran 1987
"Kitaptan değil, kitapsızlıktan korkmalıyız."
Peyami Safa - 15 Haziran 1961
"Gerçek aşk sevgilinin bütün kusurlarını görür ve sever… Aşk inanmanın şiiridir. Aşk şüphe etmez. Aşk kıskanmaz. Aşk iğrenmez. Aşk çirkin bulmaz. Aşk küçümsemez...."
Hasan İzzettin Dinamo - 20 Haziran 1989
"Hayvana yemek değil su bile veremez olduk.Böyle bir evde kedi değil sıçan bile barınmaz"
Ahmet Muhip Dıranas - 27 Haziran 1980
"Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana."
Kovit sevdiklerimizi, yakınlarımızı bir bir bizden alırken, hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek ne acı değil mi? Ama hayat devam ediyor. Ölenle ölünmez diye bir söz vardır. Biz geride kalanlar da bu söze uymak zorunda kalıyoruz. Evet zor da olsa insanlar hayatlarına kaldığı yerden devam ediyor. Neden böyle bir giriş yaptım ben de bilmiyorum.
Hani bazı kitaplar vardır okuduğunuz zaman suratınıza tokat yemiş gibi hissedersiniz. İşte ben şu an öyleyim. Kaç gündür suratıma tokat yemiş gibi dolaşıyorum. Yediğim lokmalar boğazıma düğümleniyor. Hüseyin'in, Fatma'nın, Sefer'in yokluktan yiyemediği için, bu dünyadan göçüp gittiği, o lokmalar boğazımdan bir türlü geçmiyor.
Kitap bitene kadar
Böyle bağıra bağıra ellerinde bayraklarla İzmir Lokantasının camlı kapı kanadını, birden arkaya çarptırarak içeriye daldılar…
İçeride kimler mi var?
Elbette Aziz Nesin ve Mansur Tekin.
Devamını, Aziz Baba’nın yeren, güldüren, hüzünlendiren anılarının yer aldığı "Salkım Salkım Asılacak Adamlar" kitabından okumalısınız.
Ben ise burada
Selam arkadaşlar. Bugün size kitaplığımdaki en sevdiğim ilk beş eserden biriyle geldim. Hem hikayesi hem de dili ile o kadar etkileyici bir eserdi ki.
Kitabımız 1. Dünya Savaşı'ndaki yokluk ve sefaleti, zor şartlara maruz kalmış sıradan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Sıradan diyorum çünkü ülkenin büyük çoğunluğu aynı sıkıntılar içinde.
İnsan, neden her istediğini olamıyordu? Bu adaletin yada adaletsizliğin anahtarı kimin elindeydi? Toplum, yetenekli çocuklarını neden elinden tutup yetiştirmiyordu?