Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah'ın lütfu dışında kalan hiçbir yöne bakma.
Sayfa 19 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
bittiği ana kadar başladığını sandığım şeyler devam eden şeyler ölüsünü gömdükten sonra nereye gideceğini bilenlerin yaşama bilgisi nereye bakacağını bilenlerin bakma arzusu insan alışıyor insan alışıyor dediklerinde bana gelen titreme seni indiğim uçurum dikenini sevip gülüne katlandığım bu hayat yeri
Sayfa 60 - Everest
Reklam
Görünüşe bakma, dedi... İnsanı vergiler, faizler ve hırsızlar yiyip bitiriyor...
Sayfa 185 - Oda yayınları...Kitabı okudu
Yaşanan her olayı insan, lehine çevirebilecek bir güce sahiptir. Eğer yönetmeyi bilirsen, bu hal insana yeni kapılar açar; kişinin kendisine ve hayata yeni bir açıdan bakma fırsatı verir
"Sonbahar geliyor." diye iç çekti çocuk yanım. Kışa hazırlanıyordu şehir, kışa hazırlanıyordu hayat, kışa hazırlanıyordu tüm sıcaklıklar.
Sayfa 304 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Ey kulum, bana gönülden rücu et
Hak der ki ; ey kulum, bana gel gönülden rücu et ; geceleri uyuma can göklerine çık. Canın gülbahçesinin kapısı senin için açıktır ; yemenin ve uyumanın dikenini bırakta açlık yemeğini al. Upuzun ve düzgün servi ağacı gibi bir boy iste de aşk bağına gel ; çünkü insanın gözünü bu tâlih, sabırsız ve aç yapar. Hayat veren o sonsuz diri arkadaşındır ey gönül ; on günlük ömre bakma o sonsuz diri olanı bul ve ona boyun eğ. Canı da derdi de ve gamı da sana veren odur ; derdi veren dermânını da verir, sabırsız olma, Mâdem Hâk seninle, sen de var O'nunla ol ; rızâsını gözet, hayâ et de O'na itâatkâr ol. Hakkı, hep Hâk'la ol da gönülden neş'e bul ; huzur zevkinden seni nefsin menetsin.
Sayfa 615
Reklam
Yani artık haddimi biliyorum, önünde ‘hayat’ denilen bir taşlık bulunan dağ evimde senin dönemince bilinmeyen ruhsal karışıklıklarımı yaşıyorum, kuyudan su çekiyorum ve eşeğime yüklediğim dallarla ocağımı yakıyorum. Buna ‘şimdilerde’ kaçış diyorlar babacığım; birtakım toplum sorunlarını çözemeyeceklerini hisseden burjuva, yani senin anlayacağın şehirde yaşayan ve üstelik şehirdeki günlük yaşantının geleneklerini benimseyen aydınlar böyle yapıyormuş. Sen böyle söyleyenlere bakma babacığım. Oğlunu onlardan öğrenecek değilsin ya.
Hayat insanı yalanlara alıştırabilir ama ben içimdeki sesi dinleyip bu sahte dünyanın dışına çıkacağım...
Ne denmişse yalan hayat için, İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda.
Neale Donald Walsch
"Arkana bakma dostum. Asla arkana bakma. Sonradan fikir yürütmeden, suçluluğa kapılmadan, duraksamadan ilerle. Hayatın önünde uzanmaktadır, arkada değil. Yaptığın şeyi yapmışsındır. Bunu değiştiremezsin; fakat ilerleyebilirsin."
Reklam
KS: Bu tefekkür meselesi çok önemli. Biz psikolojide de psikoterapide de öneririz. Modern insan yaşantı oburu: Sinemaya gideyim, konsere gideyim, arkadaşlarımla buluşayım. Halbuki tefekkür, kendi üzerine tefekkür insan hayatını o kadar açabilir ki. Gün sonunda yarım saat, ben bugün kime ne söyledim, ne yaşadım, daha seküler bir düzlemden konuşuyorum- hangi sözümle kimi incitmiş olabilirim, hangi söz beni incitti, faydalı ne yaptım, zararlı ne yaptım sorularını kendine sorarsın, sormalısın. İman düzeyinde konuşursak; Allah'a bugün ne kadar yakın olabildim, onun sözlerini ne kadar tutabildim, onunla ne kadar konuşabildim sorularını sorarsın. İşletmeler, gün bitiminde aldıkları muhasebe raporuna "Z raporu" diyor ya, hepimizin böyle bir Z raporuna ihtiyacı var. Kendi kendimize bakma hüviyetimizi kaybettiğimizde hayatlarımız samana dönüşüyor ve yenilik içermeyen, üretmeyen rutinlerden ibaret bir hal alıyor. SÖ: Maddi kazançlarımızı tüketiyor, zihnî yapımızı başkalarının kurguladığı bir hayat rehin alıyor. O bahsettiğiniz toplantılara katılmak, bir performans sergiler gibi sürekli sinemaya, tiyatroya gitmek doğal eylemler değil; o hayatı birileri kurguluyor ve siz o kurgunun içine fark etmeden giriyorsunuz, o kurgu sizi içine çekiyor.
Sayfa 103 - Turkuaz Haberleşme ve YayıncılıkKitabı okudu
Karşındakini yargılamayı bırakırsan ‘bana zarar verdi’ yargısından kurtulursun. ‘Bana zarar verdi’ yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulmuş olursun. İyi de ben güçlü filan değilim ki! Böyle vir vir vir konuştuğuma bakma. İnsan başka çaresi olmayınca öyleymiş gibi yapıyor.” “Bazen insan, konuştuğu kişi daha ağzını açmadan neler
Ne denmişse yalan hayat için, İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda.
At, kedi, boğa ve hatta eşek ormanda evlerimizde olduklarından daha uzun bir boya, daha sağlam bir yapıya, daha fazla zindeliğe, kuvvete ve cesarete sahiptir; evcilleşerek bu özelliklerinin yarısını kaybeder. Onlara iyi bakma ve onları besleme konusunda gösterdiğimiz bütün özenin, sadece onların cinsini bozmaya neden olacağı söylenebilir. İnsanın kendisinde de durum böyledir. İnsan toplumcul bir hâle geldikçe ve bir köleye dönüştükçe zayıf, ürkek ve yerde sürünür bir hâle gelir; yumuşak ve feminen hayat tarzı, hem gücünü hem de cesaretini zayıflatmayı başarır. Vahşi ve evcil koşullar arasında insandan insana olan farkın hayvandan hayvana olandan daha fazla olması gerektiğini de buna ekleyelim çünkü doğa tarafından insana ve hayvana eşit davranıldığından, insanın evcilleştirdiği hayvanlardan daha çok kendisine sağladığı bütün kolaylıklar, onun gözle görülür derecede yozlaşmasının belirli sebepleridir.
Sayfa 41 - Kapra Yayıncılık
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.