Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadının genç sayılmayacağını, ilk kocasının ona kötü davrandığını, bir daha evlenmek istemediğini anlatırken, onun gözünde ne kadar güzel, ne alımlı olduğu ve ilk kocasının kötü izlerini silmek için, kadının kendisini seçmesini ne çok istediği belli oluyordu; bu insanın eğilimini, sevgisini ve bağlılığını sana anlatabilmek için, onun söylediklerini sözcüğü sözcüğüne yinelemem gerek. Evet, sana aynı zamanda onun yüz ifadelerini, sesindeki uyumu, bakışlarındaki gizli ateşi canlandırabilmek için, bende en büyük bir şairin yeteneği olmalıydı. Yok, bütün varlığındaki ve ifadesindeki ince duyguyu anlatmaya sözcükler yetmez; benim yineleyebileceklerim hep kaba kalır. Kadınla ilişkisi hakkında uygunsuz düşünüp, davranışından kuşku duyabileceğim korkusu, beni özellikle duygulandırdı. Kadının eşkâlinden ve gençlik alımlılığı olmaksızın, onu karşı konmaz biçimde kendine çekip sımsıkı bağlayan vücudundan söz edişindeki sevimliliği, ancak ruhumun derininde yineleyebilirim. Şiddetli eğilimi ve ateşli, tutkulu arzuyu hayatımda bu saflıkta görmedim, evet şunu diyebilirim: bu saflıkta düşünmedim ve düşlemedim. Bu masumiyet ve sahihliği hatırladıkça, ruhumun en derinden tutuştuğunu, bu sadakat ve hassasiyet resminin peşimi hiçbir yerde bırakmadığını, benim de kendiliğimden tutuşup eridiğimi söylersem, beni azarlama.
Sayfa 15
Reklam
Eğer kendimi tek cümleyle anlatmam istenseydi 'içimdeki kocaman sevgi boşluğu beni yiyor' diye anlatırdım. Ama benden hiç böyle şeyler istenmezdi. Benimle hep emir kipiyle konuşulurdu. Kendileri ne isterse o olurdu. Onları tatmin edecek istekler... Bana kendimle ilgili bir şey asla sorulmazdı. Ben yoktum. Sanırım bu yüzden sonraki hayatımda sevgi tanımım 'tanınmak' oldu. Birilerinin benim neyi sevdiğimi, neyden hoşlanmadığımı, neyi yediğimi, neyden nefret ettiğimi, ne istediğimi bilmesi. Birisinin beni en ince ayrıntılarıma kadar tanıması. Belki o kadar siliktim ki ben bile var olduğuma inanmıyordum. Belki bu şekilde kendi varlığımı ispat etmek istiyordum kendime. Ben buradayım, ben de varım demek istiyordum kendime.
Sayfa 9 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
Mutsuz hayatımda beni mutlu eden yegane şeylerden biri oldu hep çalışmak.
Sayfa 28
Öyle bir kitap arıyorum ki bütün hayatımda bıkmadan hep onu okuyayım.
Sayfa 136 - Ekitap
hayatımda ölen yeterince insan gördüm zaten ,babamın yüzünü hep canlı haliyle hatırlamak istiyorum
Reklam
Kurşun Kalem part 2
Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi. "İyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç de farklı değil ki!" "Bu, tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgilidir evlat. Bu kalemin beş önemli özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun. "Birinci özellik: Harika şeyler yapabilirsin ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. "İkinci özellik: Zaman zaman her ne yazıyorsam durmam ve kalemimin ucunu açmam gerekir. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri olmasını sağlar. Bu yüzden bazı acılara göğüs germeyi öğrenmelisin. Bu acılar seni daha iyi bir insan yapar." "Üçüncü özellik: Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığınız bir şeyi sonradan düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın. Aksine bu bizi adalet yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden birisidir." "Dördüncü özellik: Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın." "Beşinci ve son özelliği ise: Her zaman bir iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sen de hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmeli ve her hareketinin farkında olmalısın."
Okuyorum yayınları
" Hayatımda nereye gittiysem hep yeni bir şeyler kapmaya çalışan bir çok insanla tanıştım. Yeni bir araba kap. Yeni bir emlak kap. En son model oyuncağı kap. Ve sonra da sana anlatmak isterler Bil bakalım ne aldım ? Bil bakalım ne aldım ? " Ben bunu nasıl açıkladım hep bilir misin ? Bu insanlar sevgiye öylesine açlar ki , yerine ne olsa kabul ediyorlar . Maddi nesneleri kucaklıyor ve maddi nesnelerin de kendilerini kucaklamasını bekliyorlar. Fakat bu bu hiçbir zaman gerçekleşmiyor. Maddiyat sevginin , şefkatin , duyarlılığın, dostluk duygusunun yerini dolduramıyor. "
Ben hayatımda iki kez sevdim ama gerçekten sevdim. İkisinde de bu ilişkinin hep öyle sürüp gideceğini ancak ben ölünce son bulacağına kesinlikle inanmıştım; bir an geldi ikiside son buldu, ama ben hayattayım henüz.
Güçlükle başımı kaldırdığımda gözlerimi açmakta güçlük çekiyordum. Dudaklarımdan akan kan çeneme süzülürken gözlerimden bir damla yaş aktı. Yirmi dört yıllık hayatımda döktüğüm ikinci gözyaşıydı. İlk gözyaşım anneannem öldüğünde akmıştı, ikinci gözyaşım da kızlara yaşattığım bu acı için. Oysaki ben doğduğumda bile ağlamamıştım. Ölü doğan bir bebek zaten ağlayamazdı ama ben hayata döndükten sonra bile hiç ağlamamıştım. Bebeklerin hepsi ağlardı fakat ben bebekken bile hiç ağlamamıştım. Kimse görmemişti gözyaşlarımı. Gözyaşlarım benim için çok değerliydi. Dökemediğim gözyaşlarının buğusuyla yeşil gözlerim hep ıslak bakardı. Ancak şimdi, ikinci kez bir damla yaş süzülmüştü gözlerimden. Kardeşim ve diğer kızlara çektirdiğim bu acı yüzünden bir damla yaş akmıştı yanağımdan. Beni ağlatan, onlara karşı hissettiğim suçluluk duygusuydu. Ne daha fazla ne de daha az... Sadece bir damla yaş akmıştı gözlerimden.
Reklam
yas hali muhtemelen, bu tür şeyler hakkında hep duyduğum gibi, sinsice gelecek ve kolayca kurtulmak da mümkün olmayacaktı. kederi etkisiz kılmak için kederi tahmin etmek... değersiz, korkakça bir şey bu, dedim kendi kendime, bu zanaatın ustası olduğumu bilerek. peki ya çok şiddetli gelirse? ya gelir de hiç gitmezse, kalmak üzere gelmiş bir keder gibi ve ona duyduğum özlemin bana hayatımda öylesine önemli bir eksiklik varmış ki sanki bu vücudumda bir eksiklikmiş gibi geldiği o gecelerde yaptığını yaparsa; yani şimdi onu yitirmek, evdeki tüm resimlerinde gördüğün, fakat yokluğunda bir daha sen olamayacağın bir eli yitirmek gibi bir şey olursa. onu yitirdin, yitireceğini hep biliyordun ve buna hazırdın hatta; ama bu yitikle kendini hayata döndüremezsin. ve bunu düşünmemeyi dilemek, bunu düşlememeyi dilemek gibi, aynı şekilde bir acı verir insana. sonra, tuhaf bir düşünceye kapıldım: ya bedenim -bedenim işte, yüreğim- bağırarak yakınırsa? o zaman ne yaparım? ya geceleri, o benim yanımda, içimde olmadan kendi başıma yaşayamazsam? ne olacak o zaman?
Waldo bende buradayım. Evet senin kadar hırçın değilim, sessizce ağlıyorum. Fakat bu akşam senin sigaranı burada, hemen yanında, karşında ben yakıyorum. Waldo bende buradayım Ne adam vurdum hayatımda, ne de senin gibi sert konuştum. Ama olsun. Seni görmeye, seni bilmeye, senin felsefeni soludum demeye geldim. Adımı, sasımı ve nasılımı hep senden, hep sana dair verdim. Waldo bende burdayım. Burda olmaya çalıştım bir dafe. Ama burda olmaya bilirim, gide bilirim yani. Bunları gizlice ve ansızın bir kağıda yazdım. Sana okumadan ölebilirim, sen ölebilirsin, sana varmayabilirim. Waldo teşekkür ederim. Başka bir şey söyleyemem, görüştüğümüzde anlaşırız. Sen bana kızarsın, belki yüzüme bakmazsın. Bir şiir yazar, yazdırırsın. Yanımdan geçersin, burulursun. Waldo sen kırılmış bir adamsın. İyi geldin, iyi gidiyorsun, fakat yanına kimseyi almadın. Waldo seni sevdim, seviyorum. Ama her zaman burda olmayabilirim. Başka bir vakit görüşmek üzere ve üzre... Yağmur ERDEM (Waldo'ya mektup)
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti demedim dilimin ucuna gelen her ne ise vay ki gençtim ölümle paslanmış buldum sesimi. Hata yapmak fırsatını Adem’e veren sendin bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana gençtim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda ... onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize. bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık. ... bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık.
... hayatımda ilk kez hep aradığım ama hep gözden kaçırdığım o mucizeyi sıradan bir orman manzarasında görebildim.
"Sonsuzluk nedir?" Hakikaten, nedir sonsuzluk? Hayatımda ilk defa bu kavramı tam olarak anlamaya çalıştım. "Şey, hiç durmamaktır sonsuzluk." "Hiç durmamak mı?" Kafası karışmıştı. "Evet, hayatın hep sürmesi yani."
Sayfa 168Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.