Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
152 syf.
·
Puan vermedi
ıster ınsan ıster hayvan olsun degısmeyen tek sey guclulerın gucsuzlerı somurmesı durmunu anlatan guzel bir kitap.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,4bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bugün bitirebildiğim güzel kitap. Hazmede hazmede okumaya çalıştım. Öncelikle herkesin-diktatörler ve böyle bir hevesi olanlar hariç- okumasını tavsiye ediyorum. İnsanın insana yapabileceklerini çok güzel bir şekilde yazmıştır. Yapımız gereği beklediğimiz mutlu son gerçekleşmese de güzel bitmiştir denilebilir. Diktatoryal bir düzenin kurulması ve ayakta kalması için gerekli olan bilgileri sunuyor. Ayrıca sözcük ve kitapların değerini anlatması açısından da güzel. İnsanların nasıl da umursamaz bir hale getirileceği hakkında müthiş tespitler var. Bu nedenle diktatörlerin okumaması gerektiği söyledim. :) Kitabın en sevdiğim yanı teorik bir çok bilgiyi öyküleştirerek vermesi. Normalde bir çok insan araştırma, lisans, ders ya da özel ilgisi olmadan düz teorik bilgileri direkt okumaz/okuyamaz. En azından şahsen böyleyim. İşte bu kitap bir çok bilgiyi de öykü aracılığıyla güzel bir şekilde vermekte. Ayrıca kitap içinde uzunca bir kitap da var. Özellikle bu kitapta alıntı yapılabilecek çok güzel cümleler var. Artık 1000Kitap'ta alıntılar bölümü eklenince bunları da paylaşmaya çalışacağım. Sırada George Orwell'in diğer kitabı Hayvan Çiftliği var. Herkese iyi okumalar.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,8bin okunma
Reklam
152 syf.
7/10 puan verdi
1984'ü okuduysanız bir süre ara verin başka kitaplar okuyun 1984'ün etkisi üstünüzden biraz silinsin derim. Yoksa yazar çok çok isabetli ve yorumlarında haklı olsa da her cümlede 1984 geliyor aklınıza. Kitabı tek başına yorumlayacak olursak harika bir kitap ama insan oğluna biraz da haksızlık etmiş. O kadar da sessiz mahluklar değiliz haksızlığa engel olamasak da sesimizin çıktığı da oluyor. Kitaba yansımış bu durumun yazarın yaşadığı dönemde gördüklerine bağlıyorum.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,4bin okunma
Halbuki hayatında bir kere olsun dağıtmadan, nasıl toparlanır insan? Hangi sınırdan bahsedebilirsin, özgürlüğü tatmadan?
Nedir insan dediğin, Ömründen bütün biçtiği uyku ve yeme içme ise, En fazla bir hayvan, değil daha ötesi. Bizi böylesine özene bezene yaratan, Bu yeti ve tanrılara yaraşır muhakeme gücünü Vermemiştir hiç kuşkusuz Durduğu yerde küflensin diye.
Hayvan olması gereken kişiler insan kılığına bürünüyor, öte yandan insanlarda ender bulunan niteliklere sahip yaratıklar sözden yoksun birer hayvan şeklinde dünyaya geliyorlar.
Sayfa 41
Reklam
Acı çeken insan bir hayvan, acı çeken hayvansa bir insandır. Oluşun gerçekliğidir bu.
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.
"Onun dediğine göre, rüzgâr denen şey yalnızca rüzgâr değildi… Okumasını bilmek gerekirdi onu. Bunu bilenler, rüzgârın içinde hayata dair hemen hemen her şeyi bulabilirdi. Çünkü binlerce bitkinin kokusu vardı rüzgârda, binlerce bitkinin şekli, rengi ve fısıltısı vardı. İnsan sesleri vardı sonra çeşit çeşit, hayvan sesleri, tepelerin yüksekliği, denizlerin genişliği, nehirlerin uzunluğu vardı. Rüzgârı okumasını bilenler, canları isterse, hiç görmedikleri bir denizin tuzunu bile tadabilirlerdi sözgelimi. Ya da, yıllar önce ölen bir ihtiyarın, gençliğinde attığı gevrek kahkahaları bile duyabilirlerdi. Bu nedenle, sürekli rüzgârı dinliyordum ben."
261 syf.
8/10 puan verdi
Kötülüğün insan yaratılışında doğuştan var olduğunu, ancak uygar dünya düzeni sayesinde törpülenebildiğini savunan Sineklerin Tanrısı, bir uçak kazası sonucu ıssız bir adaya düşen 6-12 yaş arasındaki çocukların yabanıl doğa şartlarında vahşileşerek insanlıktan çıkmalarını anlatıyor. Golding'in Mercan Adası kitabından esinlenerek kaleme aldığı kitap kesinlikle bir macera ya da çocuk kitabı değil, aksine sembollerle örülü iğneleyici bir kitap. Bittiğinde insan doğasını ve masumiyeti sorgulatan ve düşündürücü birçok yanı olan Sineklerin Tanrısı, yer verdiği iktidar savaşı ve diktatörümsü yönetim şekliyle yer yer Orwell'in Hayvan Çiftliği'ni anımsatıyor. Kitaptaki av sahneleri bile insanı rahatsız ettirecek boyutta gerçekçi anlatılmış. Kesinlikle okunması gereken modern klasiklerden, fakat lise ya da ortaokul çağlarında okunduğunda daha sarsıcı olabileceğine inandığım bir kitap oldu Sineklerin Tanrısı. Eski basımlarında Mina Urgan'ın önsözüyle başlayan ve çok sayıda sürprizbozan içeren kısım, yeni basımda en sona atılarak yerinde bir karar verilmiş, eğer elinizdeki basım önsözle başlıyorsa kesinlikle kitabın sonunda okumanızı tavsiye ederim çünkü kitabın özeti sayılabilecek ve kitaptan zevk almanızı engelleyecek çok sayıda fazladan bilgi verilmiş bu yazıda.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,2bin okunma
Reklam
Heykeli dikilen bir köpeğin hikâyesi... 1924 yılında Tokyo Üniversitesi'nde görev yapan Japon profesör Hidesaburo Ueno, küçük bir köpek yavrusu edindi kendine. Profesör Ueno, Japonca'da ‘sekiz tane' anlamına gelen Hachiko adını koydu köpeğine... Beraberliklerinin sadece bir yıl süreceğini bilmiyordu. Ama o bir yılda dünya tarihine geçecek,
Artık akıllandık. her anlamda alçakgönüllüyüz. İnsanı artık tinden ve tanrısallıktan türetmiyoruz. Onu aldık ve hayvanların arasındaki asıl yerine koyduk. O bizim için en güçlü hayvandır. Çünkü en kurnaz odur. Tinselliği de bunun sonucudur. Bir diğer yandan burada dile gelmek üzere olan bir kendini beğenmişlikten kendimizi korumaya çalışıyoruz. Bundan sakınıyoruz. İnsan sanki hayvan gelişiminin art niyeti imiş gibi gibidir. O hiç te yaradanın baş tacı değildir.
Yaradılış Kitabı, Tanrı’nın insanlara hayvanlar üzerinde egemenlik verdiğini söylüyor, ama bunu O’nun hayvanları insanlara emanet ettiği biçiminde de yorumlayabiliriz pekala. İnsan gezegenin efendisi değil, sadece yöneticisiydi ve sonuçta yalnızca gezegenin yönetiminden sorumluydu. Descartes önemli bir adım attı; insanı “maitre et proprietaire de la nature” ( doğanın efendisi ve sahibi ) yaptı. Hiç kuşkusuz bu adımla hayvanların ruhu olduğunu kesinkes reddedenin o olması arasında da derin bir bağ var. İnsan efendi ve sahiptir, diyor, Descartes, hayvansa sadece bir otomat, hareket eden bir makine, bir machina animata. Hayvan yakındığında, bu yakınma değildir; sadece kötü çalışan bir makinenin hırıldamasıdır. Bir vagon tekerleği gıcırdadığında, vagon acı çekiyor anlamına gelmez bu; sadece tekerleğin yağlanması gerekmektedir. Demek ki, laboratuvarda canlı canlı kesilen bir köpeğe üzülmek için neden yoktur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.