Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hiç nöbetçisi, vardiyacısı olmadan, adamsız bir vağur kaçar mı? Vapur gece bağlandıktan sonra vardiyacılar Beşiktaş’taki Yunus’un kahvesine giderlerdi. Vapur olur da, kopar gider de kaptanı ortaya çıkmaz mı? Benim gemime ne oldu? Hani benim gemim? Ben neyin kaptanıyım şimdi? Şimdi ben ne olacağım diye sormaz mı?… Vapurlar için kaptanlar mı önemlidir, kaptan için vapurlar mı? Bu vapurun alışılmış duygusallıklara karşı olduğu açıkça belli değil mi?
Çok şükür gösterişsiz büyüdük, Allah vardır,bir de hiç.
Sayfa 64
Reklam
Örneğin, Shakespeare Kral Lear'ı ve Antonius ve Kleopatra'yı yazarken nasıl bir ruh hali içindeydi acaba? Hiç kuşkusuz ki, şiir için gelmiş geçmiş en elverişli ruh hali olmalıydı onunki... Ama Shakespeare'in kendisi bu konuda hiç sır vermemişti. Onun, yazdığı “tek bir satırı bile karalamadığını” tesadüfen ve şans eseri olarak biliyoruz. Nitekim belki de on sekizinci yüzyıla kadar, ruh halleriyle ilgili olarak sanatçıların kendileri tarafından söylenmiş tek bir söz bile yoktur. Bunu başlatan kişi, bir ihtimal Rousseau'dur.
Bir arkadaşı unutmak üzücüdür. Hiç arkadaş edinememiş olanlar da var.
Fakat, mesele bu değildi; mesele, bir şeyleri, sıcak bir çorbanın kokusunu duyar gibi hissedebilmekti. Bense bunu hiç becerememiştim. Ne tabiatı, ne insanları, ne de olup bitenleri hiç sevmemiştim.
Sayfa 61 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Alman kartograf Sebastian Münster "Türkler hareketlerinde şaşılacak bir çabukluk, tehlikeli zamanlarda sebat ve imparatorluklarına büyük bir bağlılık gösterirler. Pek derin ve tehlikeli sulardan yüzerek geçerler. Dik dağları aşarlar. Emrolununca hayatlarına hiç ehemmiyet vermeyerek acı, tatlı her şeye katlanırlar. Gözlerinin önünde yalnız imparatorlukları vardır. Açlığa, susuzluğa hiç ses çıkarmadan dayanabilirler. Aralarında isyan, karışılık olmaz" gözleminde bulunurken dönemin Avrupalısının gözündeki asker Türk imgesini de retorik bir şekilde özetlemiş olur. Cesaret, düzen, disiplin ve itaat, Türk ordusuna atfedilen erdemlerin ilk sıralarına yer alır. Giovanni Botero'nun Relationi Universali (Evrensel İlişkiler) adlı eserinin kısaltılmış ve İngilizceye çevrilmiş versiyonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri disiplininin üç temele dayandığı yazar: Çok adam, bozulmaz bir askeri disiplin, bitmez tükenmez zahire ve levazım. Ayrıca ordulara seferlerde kadınların katılmaması, askerlerin kasabalarda evlere dağıtılmaması, uzakta karargâhlarında kalmaları da askeri düzenin önemli bir kısmını teşkil eder. Gözlemlediği -ya da kulağına geldiği- üzere ölümden hiç korkmazlar, çünkü kaderlerinin alınlarında yazılı olduğuna inanırlar.
Reklam
Öyle ki, on altıncı yüzyılda büyük bir Tanrı vergisi yetenekle dünyaya gelen herhangi bir kadın, gerçekten de çıldırabilir, kendini vurabilir, ya da korku saçan ve alay edilen cadı ile büyücü karışımı bir mahlûk olarak köyün dışındaki ıssız bir barakada günlerini tüketebilirdi. Zira Tanrı'nın bahşettiği bu armağanı kullanarak şiir yazmaya kalkışmış olan üstün yetenekli bir kız, diğer insanlar tarafından öylesine kısıtlanıp engellenir ve kendi karşıt içgüdüleri tarafından öylesine oraya buraya çekiştirilir ve paramparça edilirdi ki, onun bedensel ve ruh sağlığını kaybedeceğinin kesin olduğunu kestirmek için psikoloji uzmanı olmaya hiç gerek yoktur. Hiçbir genç kız kendisine zarar ver- meden ve mantıksız nedenlerden kaynaklanıyor olsa da, kaçınılmaz olan birtakım acılara maruz kalmadan – çünkü iffet denen şey, bazı toplumların bilinmeyen nedenlerden dolayı icat etmiş olduğu bir fetiştir - Londra'ya kadar yürüyemez, sahnenin önüne dikilemez ve aktör-yönetmenlerin huzuruna kaba kuvvet kullanarak giremez.
sonsuza dek yeniden dünyaya gelme fikri. ((Zerdüşt
Ya bir gün şeytan sizin en yalnız yalnızlığınıza gizlice girip size şöyle dese: "Şu anda içinde yaşadığın ve daha önce yaşamış olduğun bu hayatı bir kez ve sayısız defa daha yaşayacaksın; içinde yeni hiçbir şey olmayacak ama her acı, her sevinç ve her düşünce, her iç çekiş ve anlatılamayacak kadar küçük veya büyük her şey aynı sırayla sana geri dönecek - ağaçların arasındaki şu örümcek ve ay ışığı, hatta şu dakika ve ben bile. Varoluşun ebedi kum saati tekrar tekrar ters çevrilecek ve onunla birlikte bir kum tanesi olan sen de!" Bu durumda kendini yere atıp dişlerini gıcırdatmaz ve bunları söyleyen şeytana lanetler yağdırmaz mısın? Yoksa ona şunları söyleyebileceğin muazzam bir an yaşadın mı hiç: "Sen tanrısın ve daha önce bundan daha ilahi bir şey duymadım." eğer bu düşünce seni ele geçirseydi ya seni olduğun gibi değiştirirdi ya da belki de ezip geçerdi.
Bildiğimiz gibi, insan soyunda bencil kaprisler, oyalayıcı numaralar, kolay duygusallıklara haince çağrılar, aldatıcı ayartma manevraları hiç eksik olmasa da hayranlık verici feragatlere de yer vardır, bizler bütün bunlarda, övgüye değer bu ve diğer feragat tavırlarında ısrarcı olursak, yaratılışın anıtsal projesindeki kendi küçük payımızı büyüterek gerçekleştirebileceğimizi hala düşünme imkanı bulabiliriz.
hem de hiç kolay değil...
Bu kadar çabuk vazgeçilmek,incitilmek,kolayca geride bırakılmıyordu.
Reklam
Ahh bee Mürşit Efendi
— Namuslu bir adam oldun da eline ne geçti? Sanki başkaları gibi çalıp çırpaydın, bizim de elimizde beş on paramız olurdu. Böyle sıkıntı çekmezdik. Hiç değilse biraz daha gözünü açamaz miydin? Bak eski defterdara... İstanbul'da bilmem ne müsteşarı oldu.
Bir cinayete tanık olduğunda öğrendiğin ilk şey, hiç de filmlerdeki gibi olmadığıdır. Çocukken izlediğim western filmlerinde bir kovboy sırtından bir ok yiyince hemen yere yığılıp ölürdü. Öldürdüğüm ilk adamı 11 dakika boyunca boğmak zorunda kalmıştım.
Çizgi DüşlerKitabı okudu
Korkunç derecede cahilsiniz. Sizin bu cehaletiniz öyle bir çırpıda giderilebilecek gibi de değil, hatta belki hiç giderilmeyecek.
Babalar dilsizdir oğlum. Sevmeyi de özür dilemeyi de beceremezler. Böyledir eski adamlar. Sevgiyi tanısam da bilmem hangi kelimelerle söylendiğini.Duymadım hiç.
İbrahim-i Millet Nedir?...
İbrahim Milleti şudur: İbadeti, kapsamış olduğu tüm anlamları ile birlikte yalnızca Allah (Subhanehu ve Tealâ)’ya yapmak(3) ve şirkten ve şirk ehlinden -beraat- uzak olmak. **************************************************** (3) Kul, Allahu Teala’ya gerektiği gibi ibadet etmedikçe hiçbir şekilde şirk ve müşriklere karşı koyamaz ve onlardan uzak
Sayfa 12 - Beyaz Minare Kitap
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.