Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arapçada Aristo'ya Şeyh El-Reis diyorlar, yani “Büyük Usta." İbn Rüşd'e ise Şarih El-Reis, "Büyük Yorumcu” sıfatı verilmiş. Latince ve İbranicede de bu tabirlerin çevirileri kullaniliyor
Sayfa 227Kitabı okudu
"Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar; zira sahih dönüşümler hep içten gelir." İbn Rüşd
Reklam
350 syf.
9/10 puan verdi
İbn Tufeyl'in eseri malum, burada kaç inceleme var her biri ayrı güzel, ben sadece şunu eklemek isterim, İnsan yayınlarının bu edisyonu diğer Hayy bin Yakzân'lardan ayrılıyor. İbn Sinan'ın şerhi de eklenince iyice bir felsefe kitabı haline dönmüş. Dipnotları ise son derece detaylı, yönlendirici ve açık. Sadece yazarın açıklaması yapılmıyor; Sizi ibn sina'dan, Farabi'ye , Gazalî den ibn rüşd'e gezdirip duruyor. Tam bir karşılaştırma kitabı haline getiriyor. Bence her felsefecinin elinin altında olmalıdır. İslâm felsefesi konusunda başlangıç yapanlar içinde ideal olur..
Hayy bin Yakzan
Hayy bin Yakzanİbn-i Sina · İnsan Yayınları · 20194,662 okunma
İbn-i Rüşd: “Şeri'atin âlemin hilkati hakkındaki asıl maksadı, âlem kendi kendisinden yahut ittifak ve tesadüf ile vücuda gelmeyip belki Cenab Hakk'ın sanatı olduğunu bildirmektir.
Quranda bir ayədə deyilirdi ki, "elm müsəlman kişi və qadın üçün fərzdir", yəni Allah qarşısında borcudur.. İbn Rüşd elmlə dinin mübahisəsinə belə bir maraqlı yekun vurmuşdur: "Din xəstələr üçün dərmandırsa fəlsəfə də sağlamlar üçün qidadır".
Sayfa 26
‘Mutluluk nedir?’ Aristo: Bilgidir Epikür: Azla yetinmeyi bilmektir Nietzsche: İdeal tembelliktir İbn Rüşd: Yolda olmaktır G. Orwell: Özgürlüktür Marquez: Eksik parçanı bulmaktır Farabi: İnanmaktır V. Hugo: Ailedir J. Barrie: Sevdiğin işi yapmaktır Sizce mutluluk nedir?
Reklam
Uygar bir yaşamın gereği olan edep, zenginliğin ve entelektüelliğin ayrılmaz parçası halindeydi.
Sayfa 33
Nasil özgür olunabilir? Aristo "Düşünerek Nietzche "Kendin kalarak" Platon "Öğrenerek" Camus "Başkaldırarak Sartre "Eyleme geçerek" ibn Rüsd "Vicdanlı olarak" Farabi "Kalbine kulak vererek"
Felsefecilerin Tutarsızlığı
"Zamanla göreceksin ki,” dedi İbn Rüşd, "insanların sonunda Tanrı'dan yüz çevirmesine din neden olacak. İnançlılar Tanrı'nın en kötü avukatları. Bin bir yıl da sürse sonunda din silinip gidecek ve ancak o zaman Tanrı'nın hakikatini yaşamaya başlayacağız.”
Sayfa 72 - Can ️Kitabı okudu
96 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
13. yy'da İslam felsefesi Avrupa'nın heryerinde okunmaya ve kabul görmeye başlamıştı. Hristiyanlar için akaid noktasında tehlikeler baş göstermeye başlayınca Paris Başpiskoposu Etienne Tempier ''1270 Paris Kınamaları'' ve ''1277 Paris Kınamaları" nı kaleme aldı. Aynı konuda felsefi bir itiraz olarak da Romalı Giles eserini yayımladı. Amaç İslam felsefecilerinin görüşlerinin Avrupa halkını etkilemesini önlemekti. Romalı Giles eserinde, Hristiyan düşünce dünyasını dış etkilerden korumak için islam düşünürleri ve eski filozoflardan; Aristoteles, İbn Rüşd, İbn Sina, Gazali, İbn Kindi ve İbn Meymun'a reddiye vermeye çalıştı. Her ne kadar Giles anti tez sunmaya gayret gösterse de Gazali'den oldukça etkilendiği görülmektedir. En temel reddiye noktası ise İslam Felsefecilerinin teslis inancı karşısında ortaya koyduğu akli delillerdir. Giles'in Tanrı'nın cüzlere ayrılması ve parçalanamaz olması konusunda sunduğu anti tezler geçerli ve inandırıcı değildir. Tanrı'nın tek ve bir olması konusunda muhattapları çok daha akılcı ve sağlam kaynaklar sunmuşlardır. Giles'den nice sonraları ortaya çıkan Spinoza ise Giles dahil teslisi savunan felsefecilerin önermelerini yerle yeksan etmiştir. Günümüzde bu açıdan Giles'in önermeleri geçerliliğini koruyamamış, fikirleri takipçi edinecek konuma ulaşamamıştır.
Reklam
İbn Rüşd.
Bu arada İslam filozofları ,özellikle İbn Rüşd , peygamberin aynı zamanda filozof olduğu tezini savunarak onun ölümünden sonra , yönetme görevini üstlenmeyi hak eden kişinin filozof olması gerektiği fikrini geliştirecektir.
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
İbn Rüşd, din ile felsefeyi telif etmiyor, birbirinden ayırıyor, saha ve sınırlarını gösteriyor, imanla vahyin yetkilerini tesbit ediyor, demek de mümkündür.
Sayfa 24 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
İbn Rüşd
Fikirlerin kanatları vardır, kimse insanlara ulaşmasını engelleyemez.
İbn Rüşd'ün dediği gibi, insanın yükselerek Tanrı'nın basamağına çıkabilmesi, mecusî filozofların sözüdür.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.