Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlk kâğıt İzmit'te üretildi
1920'lerin sonunda, henüz kendi kağıdını üretemeyen Türkiye'de, kağıt sanayinin kurulup kurulmaması tartışması yapılıyordu. Kağıt ve karton, Türkiye'ye genellikle Orta Avrupa ülkelerinden döviz karşılığı getiriliyor, fabrikaların Türkiye temsilcileri de bu işten komisyon alıyordu. Bu sırada, İstanbul Darülfünun muallimlerinden
Sayfa 34 - Business DergisiKitabı okudu
"Erkek arkadaşlar iki sınıfa ayrılır: Uzaktan etkisi sürenler ve yalnızca yanımızdayken bir şey ifade edenler. İlk saydıklarımla çoğu zaman içimden uzun uzun sohbet ederim, ikinciler karşımda değillerse benim için birer hiçtirler."
Sayfa 71 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şubat 11 Hayır 1962 yılı doğarken iki gitar, bir bas ve bateriden oluşan tanınmamış bir müzik grubu Londra'da ilk deneme plaklarının kaydını yaptılar. Delikanlılar Liverpool'a dönüp beklemeye başladılar. Saatleri, günleri sayıyorlardı. Artık kemirecek tırnaklarının kalmadığı bugün gibi bir günde yanıt geldi. Decca Recording Company lafı evirip çevirmeden onlara şöyle dedi: Müziğinizden hoşlanmadık. Ve hükmünü verdi: Gitar grupları artık ortadan kalkmakta. Beatles mensupları bu yanıt üzerine intihar etmediler.
Sözünü ettiğim iki tür alışveriş – güvenilir erkekler ve güzel namuslu kadınlar arasında olanları – rastlantıya ve başkalarına bağlıdır. Birinci ender olduğu için zordur, diğeriyse yaşla birlikte solar; bu nedenle, onlar yaşamımı doldurmaya yetmediler. Ama üçüncüsü olan, kitapların arkadaşlığı çok daha güvenilir ve daha bizim elimizde olan bir şeydir. İlk ikisindeki üstünlük onda yoktur; Ama kendi bakımından kalıcılığa ve kullanım kolaylığına sahiptir. Bana tüm yaşamımın akışında eşlik edip, her tarafta yardımıma gelir; beni yaşlılığımda ve yalnızlığımda teselli eder, can sıkıcı bir başıboşluğun ağırlığını üzerimden alır ve canımı sıkan kişilerden beni her an kurtarır. Eğer son aşamada olmayıp tüm bedenimi sarmamışsa ağrı krizlerimi hafifletir. Sıkıcı bir düşünceye kurtulmak için kitaplara başvurmak yeterlidir; onlar beni kolayca ele geçirirler ve bu düşünceden uzaklaştırırlar. Ancak daha gerçek, daha canlı ve daha doğal başka olanaklar bulamayıp, onları aradığımı görünce isyan etmiyorlar. Bana hep güler yüz gösteriyorlar.
_Maske takarak yaşıyoruz ve maskenin içindeki gerçek beni unutup, ideal benliği gerçek sanıyoruz. Gerçek benliğimizle çatışma sonucu hastalanıyoruz. _Ortaçağda felsefesinde Tanrı, insanı kurgulayarak yaratır ve insan, tanrıya ulaşmak için uğraşır. Bu kurgu dünyası bir sınavdır. Ortaçağ ilkel insanı bu yüzden bir maske takar. Rönesans özgür
_Lordum! _Bir kitabın başında gecen "ad", ne kadar önemli olursa olsun, içeriğindeki hataları örtebilecek güçten yoksundur diye düşünüyorum. Bu DENEME, size sığınmaya gelmiştir. _Şeylerin en soyut ve genel bilgisinde genel anlayış cizgisinin otesinde kurgulara sahip biri olarak tanındığınızdan, bu Deneme'nin amacını takdir edip
Reklam
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
İnkilap devrinde ilk iki cumhurreisi boyunca politika, içeride bütün eski kökleri kurutmak, dışarıda da bu milleti esir olarak değil gûya aile efradından bir ferd olarak Avrupalıya teslim etmektir. Avrupalı da, asırlar boyunca tam teslim alamadığı Türk tipini, böyle bir benzerlik ve yeni akrabalık bahanesiyle sofranın en uzak köşesine oturtup sımsıkı avucunda tutmaktan gayet memnundur. Ve artık bu politikanın yeni dövizi şudur: "-Yurtda sulh, cihanda sulh..." Öyle ki, Avrupalı, bizzat işgal ordusu göndereceğine, bu vatanı kendi başındaki CHP eşkiyası vasıtasıyla işgal altına almanın ve her türlü kurutup ruh ve şahsiyet feyzlerinden mahrum etmenin sırrına ermiştir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Adem'in günlük hayatta, yıktığı, elden kaçırdığı, feda ettiği ilk şey "isyan"dır, isyan! Hatta insanı alemde Tanrılaştıran isyanı bile yitirir. Ne için? Bazen taksit adına. İki yıl, üç yıl, beş yıl, bir senet imzalayarak, artık yerinden kıpırdayamıyor!"
Yirmi iki yaşındaki genç, ilk eseri İnsancıklar'ı "gözyaşları içinde" yazar ve o günden sonra her çalışma bir kriz, bir hastalıktır.
Sayfa 168 - İş Bankası Kültür YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tanzimat, aslında, adı konulmadan, İslam'ın reddi hareketinden ve bu hareketin resmiyete dökülmüş ilk biçiminden başka bir sey değildir. Meşrutiyet, Batı eğitim tarzının ve kurumlarının tohumlarınn atıldığı ve serpilmesine ortam hazırladığı bir dönemdir. Cumhuriyetse sözü geçen dönemlerin hasadının devşirildiği döneme ad olmuştur.
Okurken zorluklarla karşılaşırsam, tırnaklarımı kemirmiyorum; bir iki gayretten sonra oldukları gibi bırakıyorum. Orada çakılıp kalırsam hem kendimi ve hem de zamanımı kaybederdim; çünkü aklına eseni yapan bir kafaya sahibim; ilk bakışta anlamadığım şey üzerine inat edersem daha da az anlarım. Şenlik içinde olmazsa hiçbir şey yapmam; aşırı inat ve gerginlik, yargı gücümü şaşırtır, onu mutsuz kılar ve sonuçta usandırır. Görüşüm bulanıklaşıp kaybolur. Görüşümü başka yerlere çevirmem, onu silkelemelerle yeniden yoluna koymam gerekir. Aynen kızıl rengin parlaklığına zihnen erebilmek için gözümüzü onun üzerinde gezdirmemizin bize tavsiye edildiği gibi.
Kadın olarak doğmak, erkeklerin mülkiyetinde olan özel, çevrelenmiş bir yerde doğmak demektir. Kadınların toplumsal kişilikleri, böylesine sınırlı, böylesine koşullandırılmış bir yer de yaşayabilme ustalıklarından dolayı gelişmiştir. Ne var ki bu, kadının öz varlığının ikiye bölünmesi pahasına olmuştur. Kadın hiç durmadan kendisini seyretmek
metis yayınları
Kadınların toplumsal kişilikleri, böylesine sınırlı, böylesine koşullandırılmış bir yerde yaşayabilme ustalıklarından dolayı gelişmiştir. Kadın durmadan kendisini seyretmek zorundadır. Hemen hemen her zaman kendi imgesiyle birlikte dolaşır. Çocukluğunun ilk yıllarından başlayarak hep kendi kendisini gözlemesi, bunun gerekli olduğu öğretilmiştir ona. Böylece içindeki 'gözleyen ve gözlenen, kişilikleri, kadın olarak onun kimliğini oluşturan ama birbirinden ayrı iki öğe olarak görmeye başlar.
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.