Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İlmin başı bildiğini söylenmemek, anladığını göstermemektir.
Sayfa 47 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
DUA EDEN Mİ,DUA EDİLEN Mİ DAHA KAZANÇLIDIR?
Talebe Hocasına sordu... • Hocam..Duâ eden mi daha kazançlıdır? Duâ edilen mi ? • -Hocası talebesine tebessümle bakarak -  Güzel ve yerinde bir suâl ilmin yarısıdır evladım. - Sahabe-i kiram da Efendimize yerinde ve akıllı sorular sorarak dinimizi en ince ayrıntılarına kadar böyle öğrendiler dedi... Senin sorunun cevabına gelince, • Başkasına
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
~ İlme gönül bağlayan kişinin isyan etmeye hakkı yoktur. Fakat feryat eden kişinin, ilmin müjde ve umutlarına tam olarak bel bağlamış olmadığı anlaşılıyor. ~Pascal şöyle diyor: Gönlün, aklın habersiz olduğu delilleri vardır; Tanrının varlığına akıl değil, gönül tanıklık eder. ~Eğer iyi bir iş yapar, zevk alır, hoşnut olursan, birincisinde ahlaki olur; ama diğer defalar, bu işi lezzet ve hoşnutluk hissetmek için yaparsan alışveriş olur. ~Bağlı olmak, insana yapılabilecek en büyük işkencedir. ~Allah'ın halifesi olmayan beşer, maymunun halifesi olur. ~Dün Cengiz'in silahı kılıç idi, bineği at, maske ve savunması siper idi, o kadar! Fakat bugünün Cengizi'nin biniti "sanayi"; sermaye ve kılıcı ilim; maskesi özgürlük, hümanizm, medeniyet, ilerleme, barış, sosyalizm, insan hakları ve liberalizmdir. Dünün Cengiz'i bir vücudun azalarının eklemlerini kesiyordu, bugünse kutsal ve derin ruh bağlarını. Dünün Cengiz'i vücuttan başı koparıp ayırıyordu. Bugünün Cengiz'i ise vücuttan insani fıtratı koparıp ayırıyor. Dünün Cengiz'i evleri halkın başına yıkıyordu, bugünün Cengiz'i ise dünyayı, göğü, aşkı, imanı, insanın içinde kalabildiği her sığınağı halkın başına geçiriyor, tarumar ediyor. Dünün Cengiz'i elbiseyi insan bedeninden çıkarırken bugünün Cengiz'i insani mahiyeti ve insani hüviyeti çıkarıyor.
Kendisi Olmayan İnsan
Kendisi Olmayan İnsanAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2012531 okunma
"İşte ilmin başı sabırdır. Herkes için pek hayırlı bir özelliktir sabır. Sabır,üstüne dayanabilecegimiz bir asadir. Allah teala sabırlı olanlardan hoşnut olur. Hepimizin içinde Musa'nın asası var. Ama hepimizde yılana dönüşmüş asa da var. Hepimizde Musa olduğu kadar Firavun da var. Musalığı sevelim de içimizde o galip olsun."
İlmin başı güzel dinlemedir. Sonra anlama, sonra hıfzetme, sonra onunla amel etme ve sonra da onu yayma gelir.
İlmin başı
Efendimiz (sav) buyurdu ki, “İlmin başı, Allahü teâlâyı hakkıyla tanımaktır. Bu da Onun, misli, benzeri, zıddı, dengi, eşi olmadığını, vahid, evvel, ahir, zahir ve bâtın olduğunu bilmektir.” (Şir'a)
Sayfa 125 - Kutup Yıldızı Yayınları, 1. Baskı, Ağustos 2007Kitabı okudu
Reklam
“Sabır,genişliğin anahtarıdır. Sabreden zafer bulur. İlmin başı sabırdır. Sabrın sonu selamettir.”
İlim ona dedi ki: "Şu anda bu fırsatı değerlendir. Gözünü aç! Umulur ki, ateşin yanında bir yol gösterici bulursun!" Bunun üzerine sâlik gözünü açtı. Ona ilâhî kalem goründü. İlâhî kalemi, ilmin vasıflandırdığı gibi, tenzih vasfında gördü. O kalem ağaç ve kamıştan değildi. Ne ucu, ne kuyruğu vardı. Durmadan bütün beşerin kalbinde ilmin çeşitlerini yazıyordu. Onun her kalbte ucu vardır, halbuki başı yoktur. Bunun üzerine ucub ve hayret kendisinden zâil olarak dedi: "İlim ne güzel bir arkadaştır! Allah benden taraf ona hayırlı bir mükafat versin. Zira şimdi bana, kalemin vasıf- larından, ilmin vermiş olduğu haberlerin doğruluğu belirdi.
Takvalı nasıl olunur?
"Allah'tan sakının." [Bakara Suresi 282] ayetinin hemen ardından akla, "nasıl takvalı olunur?" sorusu gelmektedir. Adeta bu soruya cevap olarak da "muhakkak ki Allah size öğretiyor ve siz de buna göre sakınacaksınız" denilmektedir. Dolayısıyla ilmin amelden önce gelmesi kaçınılmaz olur. Bunun için amel etmeden önce amel etmek için kendisine lazım olan Allah'ın hükümlerini öğrenmesi Müslüman'a farzdır. Çünkü bilmeden amel etmek mümkün değildir. Hükümleri öğrenmek ve bu hükümlere göre de amel edebilmek için sormak gerekir. Bu durumda olan bir kimse ise mukallit olur. Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "Bilmiyorsanız zikir ehline sorun." (Nahl Suresi 43] Bu ayet bütün muhataplara şamildir. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de başı yarılan adam ile ilgili sahih bir hadiste şöyle buyurmuştur: "Dikkat edin! Bilmediğiniz zaman bilenlere sorun. Cehaletin ilacı ancak sormaktır." [Ebu Davud, Cabir'den tahiriç etti) Sahabe zamanında insanlar müçtehitlerden fetva sorarlar ve şer'i hükümlerde onları taklit ederlerdi.
Sayfa 214 - Köklü değişim yayıncılık
MOTİVASYON VE DİSİPLİNİN BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN YÖNLERİ
• Motivasyon kısa soluklu, disiplin daha uzun solukludur. Disiplinli olmak için motivasyona, motivasyonu faydalı hale getirmek için de disipline ihtiyaç vardır. • Disiplin yoksa motivasyon bir anda alevlenir, parlar, peşinden söner. Motivasyon yoksa bir süre sonra disiplin sekteye uğrar. • Motivasyon, çalışmayı başlatır; disiplin, çalışmayı devam ettirir. Çalışmaya devam edince başarı gelir. Başarı gelince motivasyon artar. • Disiplin, zorlayıcıdır (zorlanmadan öğrenme ve başarı gelmez); motivasyon bu zorluğu kolaya çeviren unsurdur. • Motivasyonun yüksek olması, disiplini kolaylaştırır. Disiplinin olmayışı, motivasyonu azaltır. Disiplinin varlığı, motivasyonu sağlar. • Derler ki, ilmin başı soğandan acı, sonu baldan tatlıdır. Bunu bilen ilim ehli, sondaki bala ulaşma motivasyonuyla, baştaki acıya tahammül gösterir, disiplin içinde çalışır. • Disiplin ve motivasyon, birbirinden farklı unsurlar olsalar da birbirine tezat teşkil etmezler. Birbirlerini tamamlayıcı, destekleyici bir hüviyetleri söz konusudur. Disiplin, sıradanlaştığında motivasyon devreye girer, motivasyon azaldığında disiplin, durumu kurtarır.
Reklam
İlmin dereceleri vardır ve herkese kabına göre bundan dağıtılır. Asr-ı Saadet'te bunun bir hayli örneğini görürüz. Medine dışından bir Bedevi gelir ve Peygamber Efendımizın huzuruna çıkar. “Ya Muhammed, sen emin bır insana benziyorsun, seni işittim, ben de senin dinine girmek istıyorum ancak kafam öyle karışık şeyleri anlamaz, bana basit bir
Sayfa 103Kitabı okudu
Sabır, faziletlerin celbedilmesinin yegâne sebebi, rezilliklerin en güçlü defedicisi, imanın, ibadetin, ilmin ve hikmetin başı, salih amellerin mevcudiyetinin başlıca vasıtasıdır..
İlmin başı meraktır
Soru soran beş dakikalığına aptal durumuna düşebilirdi ama sormayan hayatı boyunca aptal kalacaktı
Sayfa 60
Nitekim hadis-i şerifde "Re'sül-hikmeti mehâfetullah" buyurulmuştur: "Hikmetin, ilmin, irfanın, her hünerin, her zafer ve muvaffakıyyetin başı, sebebi Allah korkusudur.”
Sayfa 341Kitabı okudu
Hz.Ali, Hz.Hasan’a şöyle nasihatte bulunmuştur: “Ey oğlum! Allah Resulü’nden işittim, o şöyle buyurmuştur: “Cehaletten daha kötü fakirlik yoktur. Aklından daha faziletli mal yoktur. Tedbir gibi akıl yoktur. İstişareden daha sağlam bir şey yoktur. düşünme gibi güzel bir ibadet yoktur. Utanmak gibi iman yoktur. İmanın başı sabırdır. Sözün en tehlikesi yalandır. İlmin en tehlikelisi unutkanlıktır. ey oğlum hiçbir insanı küçük görme! eğer senden yaşça büyükse onu baban gibi kabul et! eğer yaşça senin dengin ise onu kardeşim bil! yok şayet yaşça senden küçükse onu oğlum bil?” Hz.Hasan, babasından aldığı bu ahlaki nasihat gereğini hayatı boyunca yapmıştır.
471 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.