YouTube kitap kanalımda en sevdiğim kitaplardan biri olan Gecenin Sonuna Yolculuk kitabını yorumladım: ytbe.one/RXXqv6Yk7VA
“Morning, keep the streets empty for me.”
“Gündüz, benim için sokakları boş tut.” Fever Ray*
Uyarı : Lütfen evde denemeyiniz.
Gecenin Sonuna Yolculuk : Hatta gecenin derinliklerinde olabildiğince uzaklara doğru
Bir Resmi Göre Bilmek: Varoluşsal Tehcir
❃ ❃ ❃
İnsanın doğada ki konumu zihin işlevi ile birlikte her zaman varolma potansiyeline sahip olmuştur. Varoluş, dış ortam ile bireyin zihin dünyasındaki mücadele sahası olmuştur. Özne dediğimiz varlık, doğası gereği tek ve biricik bir eylem halinde olmak için nefes
Yazarımız Alison Stone, Lancaster Üniversitesi Felsefe Bölümünde profesördür ve uzmanlık alanı da feminist felsefe üzerinedir. Eserin ilk giriş kısmında kitabın kullanımı için kısa bir rehber ile karşılaşıyoruz. Kitapta bulunan teknik terimlerin açıklaması verildiği gibi, her bölümün sonunda da bizi konuyla alakalı ek okuma önerileri
Albert Einstein; aslında bu formül ile bize neyi anlatmaktadır? Fizikte, kütle-enerji eşdeğerlerinin temel formülü olarak bilinir ancak teoremin fizik ve evren dışında, insani duygular için de bir anlamının olduğunu düşünüyorum. Nasıl mı?
E=mc²: Ne kadar hızlı hareket edersen, o kadar
***
Irkçılık basit bir olgudan ibaret değildir. Bir anlamda, bir bütün olarak dünya sistemindeki göreli statülerin sınırlarını çizen, dünya çapında temel bir kusur hattı vardır. Bu hat renk hattıdır.
***
Kültür Denen Şey: Antropolojik Yaklaşımlar - Ayfer Bartu Candan- Cenk Özbay
(kolektif makaleler)
Kitabı okumaya başlamadan önce Sayın
Ayfer Bartu Candan ın kitap ve antropoloji hakkındaki söyleşini dinlemiştim. Ama ne yazık ki her makale, antropolojide yeni alanları açıklamaya çalıştığı için konular eksik kalmış gibi oluyor. Bu kitabı Türkiye'de
“‘Totalitarizm’ kavramı bir Soğuk Savaş icadıdır. İcadın amacı ise bellidir; faşizmle komünizmin aslında bir madalyonun iki yüzü olduğu, aralarında büyük benzerlikler bulunduğu, birbirlerine düşman değil dost olarak görülmeleri gerektiği ve her ikisinin de bu kavram üzerinden birlikte ele alınabileceği öne sürülür. Böylece Nazi Almanya’sı ile
İnsanlardaki kafa karışıklığının sebeplerinin başında kavramların düzgün kategorize edilmemesi, değerlendirme ölçütleri oluşturamaması dolayısıyla sap ile samanın sıklıkla birbirine karıştırılması gelir. Bilim ve felsefe bize bu konuda oldukça sağlam elekler sunar. Eğer bunları tanır ve etkili bir biçimde kullanmayı öğrenirsek, sap ile saman
Eser, çiftçilikle uğraşan insanların geçimini sağlamak amacıyla bankalara borçlandırılması ve en sonunda bankaların bu insanların topraklarına el koymasıyla başlıyor. Topraksız olan köylülerin daha zengin bölgelere göç etmesi ve göç ettiklerinde iş, barınma, ırkçılık gibi sorunlarla mücadelesi anlatılıyor.
Kitapta kapitalizm çok iyi analiz edilip, eleştirilmiş. Emeğin sömürülmesi, insanın değersizleşmesi, faşizm kısacası kapitalizm tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmiş. Kitap geçmişi çok iyi anlattığı için bizim için de bir ders niteliği taşıyor, şu ana ve geleceğe ışık tutuyor.
Son olarak kitabın betimlemeleri harika. Sizi hep kitapta tutan, sürükleyici bir kitap.500 küsür sayfa olmasına rağmen canım sıkılmadı. Bu kitabı herkesin okumasını öneririm.
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,2bin okunma
"İslam aksiyonu bütün ihtişamıyla başladığı zaman sahte aksiyon sarhoşu kapitalizm, hıristiyanlık, komünizm ve ırkçılık, aslan görmüş hayvan sürüleri gibi yuvalarına çekileceklerdir."
“Aliye Izzetbegoviç, tek cümleyle Bosna’yı Bosna yapan ruhun kendisine yansıdığı simadır. Begovic’siz Bosna, İslam’sız da Begoviç düşünülemez” diyor yazarın biri, O’nun hayatını konu edindiği kitabında.
Bilindiği gibi kitap, 70’li yıllarda Bosna’da yazılıyor. O yıllarda Bosna’da bağımsızlık mücadelesi veriliyordu. Müslümanlara ağır işkenceler
İncelememi yapmadan geçmeyeyim. Biraz zaman aldı bitmesi. Araya misafirim, geziler girdi. Ama sonunda bitti. Japonya'yı üniversite iki hatta liseden beri seviyorum. Görmeyi istediğim yegâne ülkelerden biridir. Kitapta sanki Japonya'ya gittim. Kitap bana biraz çavdar tarlasında çocukları anımsattı. Yalnız Sugihara çalışkan, istikrarlı biri farkı var. Irkçılık, ülke, milliyetçilik, kapitalizm, markistizm ve mitokondriyal DNA dan bahsederken boş bir eser olmadığını söyleyebilirim. Son sayfasındaki karakterin sözü etkiledi.
Ben ne olursam olayım benim.! Kimliğimin, ülkemin, milliyetimin anlamı yok. Biraz doğru. İnsanları oldukları gibi kabul etsek ya. Daha fazla okunur umarım kitap... Herkesin öleceği toprak olacağı dünyada sen şusun, ben buyum, falanca şu demek yetti. İşaretlemeyin insanları yaa.
GoKazuki Kaneshiro · Salon Yayınları · 2019107 okunma
Okuduğum 2.Steinbeck romanı. Bu kadar mı akıcı bu kadar mı gözünün önünde canlanır bir roman. Okuyunca içiniz acıyacak. Bu kadar eziyet çekilir ve çektirilir mi diyeceksiniz . İçerisinde ne yok ki.... Kapitalizm,sefalet , ırkçılık, sınıf ayrımı, ekonomik bunalım , dostluk , çalışma ve yaşam azmi , iyi niyet, dürüstlük, doğru bilinenden şaşmama..... Ne ararsasnız bulacaksınız. Tüm romanı yaşayacaksınız.
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,2bin okunma